Adana Havalimanı’nın kapatılmaması için ciddi çabalar gösteren, CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, Adana Havalimanı’nın bölgesel olarak önemini anlattı. Adana Havalimanı’nın Türkiye’de en çok kar eden 3 havalimanından biri olduğunu belirten Şevkin, “Şakirpaşa Havalimanı, dünyanın en stratejik havalimanlarından, Türkiye’de kar eden 3 havalimanından birisidir. Bu havalimanı 2010 yılından itibaren yatırım yapılmayıp, AK Parti hükümetinin Adana’yı geri bırakma çabasına rağmen Türkiye’nin en kar eden 9 havalimanından biri ve ilk 3. sırada yer alıyor. Öte yandan güvenlik açısından da en güvenli havalimanından biri. Adana Havalimanı yapılırken 4 yıl boyunca etütler ve incelemeler yapılmış; zeminin uygunluğu kontrol edilmiş, kuşların göç yeri olup olmadığını saptama çalışmaları yapılmış, olası hava koşulları irdelenmiş.” dedi.
Adana Havalimanı’nın konumunun önemini 6 Şubat depreminde daha net gördüklerini vurgulayan Dr. Şevkin, “Adana Havalimanı 87 yıldır ne depremden ne selden, hiçbir afetten hiçbir şekilde olumsuz etkilenmeyen sayılı yerlerden biridir. 11 ilimizi vuran 6 Şubat depreminde de uluslararası yardımların ulaşmasında, politikacıların, kurtarma ekiplerinin bölgeye gidebilmesinde ve cenazelerin, yaralıların naklinde büyük rol oynayan bir yerdir Adana Havalimanı. Biz Hatay Havalimanı Amik Ovası üzerine kurulurken dedik ki ‘Burası kurutulmuş bir göldür, Amik Gölü’nün kurutularak kazanıldığı bir yerdir. Burası, 1. derece deprem bölgesindedir; Hatay Havalimanı’nın seçim yeri yanlıştır.’ Yine bizi dinlemediler ve ne yazık ki ulaştırma bakanı talihsiz bir şekilde ‘Oraya yapılması siyasiydi’ dedi. Yani siz şimdi tekniği, bilimi, aklı bir tarafa iterseniz sadece siyasi etkenlerle ya da birilerine çıkar sağlamak amacıyla yaparsanız bu işleri, maalesef elinizde patlar. Gördük ki yapmayın etmeyin diye haykırdığımız yer depremde de pert oldu” diye konuştu.
Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın 1. Sınıf tarım toprağının üzerine inşa edildiğini belirten Şevkin, “Çukurova Havalimanı 1. sınıf tarım toprağıdır. 2010’lu yıllarda TEMA’nın itirazları vardır. Yine zirai açıdan bakıldığı zaman bu raporlar sonradan değiştirilmiştir. ÇET raporlarına müdahale edilmiştir. Ne yazık ki yeni hava limanı Tarsus’un 1. sınıf tarım toprağına inşa edildi ve bu bölgede deprem gerçeği de göz ardı edilemez. Deprem riskinin bu kadar yüksek olduğu, alüvyonlu bir araziye 8 milyon metrekare tarım toprağını heba ederek buraya havalimanı kurdunuz. Peki, o havalimanı oraya gittiğinde 8 milyon metrekareyle sınırlı mı kalacak? Hayır. Bunun daha da genişleyeceği ortada çünkü mevcut firmaya 9 milyon yolcu garantisi verilmiş. Şakirpaşa Havalimanı’nın tek suçu oraya verilmiş olan yolcu garantisini azaltacak olmasıdır” ifadelerini kullandı.
Adana Gerçekten Talihsiz Bir Kent
Adana’nın kaderine terk edildiğini söyleyen Şevkin, “Adana gerçekten talihsiz bir kent. Gerçekten AK Parti tarafından şaşı bakılan bir kent. Bunu da dayandırdığım şeyler var, o yüzden söylüyorum. Yumurtalık ve Karataş muhteşem sahilleri olan, sanayinin kirletmediği muhteşem denizi olan ilçelerimiz. Karataş, Magarsus Antik Kentiyle, kefal balığıyla, dalyanıyla, lagünleriyle; Yumurtalık, kalesiyle bu kadar eşsiz güzelliklerle ilçelerimiz 2016 yılında turizm teşvik bölgesi seçilmişti. Tek bir çivi çakılmadan bir gece yarısı Cumhurbaşkanının kararıyla turizm teşvik bölgesi olmaktan çıkarıldı. Ne yazık ki şu an da hem Karataş hem de Yumurtalık, büyük köy olarak kaderine terk edilmiş durumda”
Adana’nın kalkınması konusunda tüm milletvekillerinin birlikte hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Şevkin, “Adana’da karayollarına taşındı, radyo evi taşındı, 6. Kolordu gitmiş, Tren Bakım İstasyonu 450 çalışanıyla beraber taşındı. Peki, soruyorum ey Adanalı kardeşim sen her zaman sandıktan Ak Parti’yi çıkarttın, bunun hesabını sormayacak mısın? Şimdi de havalimanın gitti. İçi tamamen boşaltılmış bir köy haline getiriliyor Adana. Adana, sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin değil, hepimizin kenti. 15 milletvekilinin bu konuyla ilgili bir araya gelmesi gerekiyor. Bütün sivil toplum örgütlerinin, bütün demokratik örgütlerin, herkesin ayağa kalkıp bu kenti ayağa kaldırması gerekiyor. Ceyhan enerji ihtisas bölgesi ilan edildi. Belki de bütün sanayinin kalbi bu limandan atacak deniliyor. Lojistik desteği vesaire buradan yapılacaksa hem Çukurova Havalimanı’na hem de Şakirpaşa’ya yetecek yolcu uçuşları olurdu. Atatürk’ün emaneti olan havalimanını bunlara yedirir miyiz? Gerçekten çok büyük tepkiler var farkında değiller mi? Ben kendi adıma vicdanen elimden geleni yaptım. Yap işlet devret modelinin döngüsü asgari ücretliden, emekliden, çiftçiden, memurdan çıkıyor.” Şeklinde konuştu.
Enflasyonun ancak üretimle aşağı çekilebileceğini, çiftçinin korunması gerektiğinin önemini anlatan Şevkin, “Bizim bütün meselemiz Adana. Adana, kan kaybediyor. Adana, gelişmiş bir kentti ama şu anda yok ettiler. Şu an Adana’ya ticari ve sanayi açısından baktığımızda 16., 17. sıralara geriledi. Pandemi bize gösterdi ki tarım bir ülkenin en önemli değeri. Kendi kendine yeten 7 ülkeden biriyken, şimdi ülkenin her yerinde çiftçiler ayaklanmış durumda. Çünkü girdiler dışa bağımlı. İlacı, traktörü, gübresi, yedek parçası her şeyiyle dışa bağımlı. Çiftçinin 3 liraya ürettiği domatesi 100 liraya İstanbul’daki yiyor ama vatandaş 3 liraya buradaki tarlasından kaldıramıyor. İktidar bunun sistematiğini dahi kuramıyor. Enflasyonu ancak üreterek aşağı çekebiliriz. 5 ağustosta bir kararname çıktı. Dışarıdan yağ ithal edecek kişilere vergi indirimi sağlandı. Yerli ve milli çiftçiyi korumuyorlar. Bir geceliğine vergi muafiyeti getirdikleri oldu. Kişiye özel kanunlar çıkıyor. Bu ülke nasıl kalkınacak, üretmeyen sürekli tüketime teşvik edilen insanlar refaha ulaşabilir mi?” diye konuştu.
Ana muhalefet olarak erken seçimi istediklerini ifade eden Şevkin, “Sulama birlikleri çiftçilere yazı göndermeden önce dedik ki; kent kuraklık altında, önce dolu vurdu daha sonra sıcaklık yüzünden bahçelerdeki meyveler kurudu. Çiftçi ürettiğini satamıyor, bıçak kemiğe dayandı. Bu kadar girdiler, hava koşulları, emek, yetmiyor. Tarım bakanlığının planlaması yok. Bölgesel ürünler için mevsimsel doğru modelleme yapılması gerekiyor. Olimpiyatlarda altın madalya almamışız, sporun ne kadar iyiye gittiğini anlatıyor. Ekonomide, eğitimde, sağlıkta, sporda, geldiğimiz nokta da budur ne yazık ki. İşi ehline, ustasına vermeyen yandaşına ve çıkarcıya veren bir politika anlayışları var. Erken seçimi muhalefet olarak zorluyoruz, bu şekilde sürdürülebilirlik mümkün değil. Açlık sınırı 20 bin iken emekli 12 bin 5 yüz, asgari 17 bin 2 TL ile şu an cebe giren para, ocaktaki para değil. Gıda enflasyonu aldı başını gidiyor” dedi.