Yerel seçimler yaklaştıkça kulis bilgileri daha da ilginç bir hal almaya başladı. İşin tuhafı her kafadan bir ses çıkmaya başlamış olması.
Özellikle Cumhur İttifakı'nın Adana Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı noktasında her gün yeni bir duyum alır olduk. Aslında bir önceki yazımda Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Adana özelinde bir çağrı yaparak değişen dengelere yönelik bir ip ucu vermiştim sizlere.
Uzun zamandır Cumhur İttifakı adına Adana Büyükşehir'de MHP'nin aday çıkaracağını yazıyorduk ama geçtiğimiz hafta itibariyle iş değişti. Özellikle deprem bölgelerinde Ak Parti'nin aday gösterme eğilimine MHP'nin de destek verdiği anlaşılıyor. Eğer bu hafta Recep Tayip Erdoğan ile Devlet Bahçeli arasında gerçekleşmesi beklenen görüşmede de sonuç farklı olmazsa Adana Büyükşehir Belediyesi adayını Ak Parti gösterecek.
Büyük ihtimalle bu isim de Adana Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için İl Sağlık Müdürlüğü görevinden istifa ettirilen Halil Nacar olacak. Ona göre de ilçeler belirlenecek. Halil Nacar'ın Büyükşehir Belediye Başkan adayı olması halinde seçimi önde bitirip bitiremeyeceğine dair kanaatlerimi bir sonraki yazımda yazacağım. Kendi kanaatlerimin ötesinde geçtiğimiz hafta boyunca değişen bu durumdan sonra beni arayıp istişare yaptığımızı yüzlerce kişinin düşüncelerini de sizlerle paylaşacağım.
Ak Parti açısından bence asıl soru şu; Ak Parti yine yanlış bir aday göstererek hüsrana mı uğrayacak? Yoksa Adana Büyükşehir Belediyesi'ni kazanacak, her kesimden oy alabilecek bir aday mı gösterecek? Ak Parti'de aday belirlemede sözü geçenler şimdiye kadar bir çok seçimde ya kesinlikle kazanamayacak bir aday gösterdiler ya da kazanabilecek adayın yollarına engelleri kendileri döşediler. Bu seçimde bu yöntem değişecek mi değişmeyecek mi pek yakında görürüz.
Aday belirleme konusunda Cumhur İttifakı partilerine nazaran Millet İttifakı'nda ise Adana'da işler karışık.
CHP geçtiğimiz gün bazı büyükşehir adaylarını açıkladı. O şehirler arasında Adana yoktu. Bir süre daha da olmayabilir. Çünkü Zeydan Karalar ismi hala çok tartışılıyor. Yeni yönetim başka bir aday üzerinde dururken Zeydan Başkan'ın örgütler üzerindeki ağırlığını da göz ardı edemiyor.
İyi Parti'de işler zaten çok karışık. Meral hanım son zamanlarda papatya çaylarının sayısını ikiye katladı sanırım. Türkiye genelinde yaşanan sorunlar Adana'ya da yansımış durumda. Seçimlere üç-dört ay kala il başkanı değişimi onlar açısından büyük bir problem.
Alfabede harf bırakmadan her dönem başka bir kombinasyon yapan komünist kürtlerin temsilcisi DEM parti de yok sayılmasına içerleyerek şimdilik ittifak için nazlanıyor.
Son tahlilde ben Millet İttifakı'nda da kısmi de olsa bir ittifak bekliyorum ama bu ittifakın verimli bir şekilde hayata geçeceğini sanmıyorum.
Önümüzdeki yazıda hem Büyükşehir hem de ilçelerle ilgili kulis bilgilerini daha net yazacağım.
MURAT SANCAK'IN YÖNETİM TARZINA DEĞİL VİZYONUNA GÜVENİYORUM
Geçtiğimiz ay Adana Demirspor'un bir galibiyetinin ardından "Kazanan Her Zaman Haklı mıdır?" başlığıyla Adana Demirspor'da işlerin iyi gitmediğine dair bir yazı yazmıştım. Bu yazıya ilk tepki memleketimizin güzide spor yazarlarından geldi. Sonra da Demirspor camiasından...
Ben de zaten yazıda belirttiğim gerekçeleri kendilerine bir kez daha söyledim ve aradan bir kaç hafta geçince korkularım da gerçekleşmiş oldu.
Meleseye skor yazarı olarak bakmadığımız için suçlandığımız bir ortamda yazdıklarımızın gerçeğe dönmüş olması elbette beni mutlu etmedi. Çünkü; Adana Demirspor bu şehrin umududur. Ben de zaten yazımda çocukluğumuzdan beri sevdalısı olduğum Adana Demirspor'un zor durumda kalmasını istemediğim için erken bir uyarı yaptığımı belirtmiştim. Yine de sorunlar aşılamadı. (Tabi, ;Smet kim ki?)
Ben Murat Sancak'ın yönetim tarzını beğenmesem de onun vizyonuna güveniyorum. Her geçen gün Başkanlığa, yönetime daha da alıştığını izliyorum. Bundan sonra daha güzel adımlar atacağını biliyorum. Bu kriz dönemi yakın bir zamanda aşılır ve Adana Demirspor inanıyorum ki Süper Lig'de zirveye oynamaya devam eder.