Bu yılki festivalde, 13 yaşındaki Ömer Sönmez ve babası Murat Sönmez, el emeği ahşap oyuncaklarıyla dikkat çekiyor. Mersin’in Tarsus ilçesine bağlı Baltalı Köyü’nde bulunan atölyelerinde beş yıldır birlikte çalışarak oyuncaklar üreten Ömer, festivaldeki stantlarıyla gelen ziyaretçilere sıcak bir karşılama sunuyor.
Ömer, ahşap oyuncak yapma serüveninin nasıl başladığını şu sözlerle anlatıyor: “Her çocuk gibi annemi ve babamı sıkıştırıyordum, sürekli yeni oyuncaklar istiyordum. Bunun üzerine babam ahşaptan oyuncaklar yapmaya başladı. Zamanla mekanizmalarını geliştirdik ve birlikte daha fazla oyuncak tasarlamaya başladık.” Bu süreç, sadece bir hobi değil, aynı zamanda babasıyla kurduğu güçlü bir bağın da sembolü haline gelmiş bulunmakta.
Festivaldeki yemek stantlarının yanı sıra kendi stantlarının farklı bir çekiciliği olduğunu belirten Ömer, “Yemek dışında da ilgi çekici şeyler sunmak güzel. Hem yetişkinler hem de çocuklar için ahşap oyuncaklarımız var. Gelen ziyaretçiler çok sıcakkanlı, bu da bizi daha da motive ediyor. El emeği olduğunu duyduklarında şaşırıyorlar ve bu bizim için çok değerli,” diyor.
Festivalin sadece bir yemek etkinliği olmanın ötesinde, toplumsal bir buluşma noktası olduğunu ifade eden Ömer, “Adana’da böyle güzel etkinliklerin olmasını hep istiyorum. Bu tarz etkinliklerin sürekli yapılması, yerel sanatçıları destekliyor,” şeklinde konuşuyor. Ömer ve babası, hem yaratıcılıklarını geliştirdikleri hem de insanlarla keyifli anılar paylaştıkları bu tür organizasyonların, topluma olumlu katkılarda bulunduğunu düşünüyor.
El emeği oyuncakların ve festivalin sıcak atmosferinin bir araya geldiği bu özel etkinlik, katılımcılara unutulmaz anlar yaşatıyor. Ömer Sönmez ve babası, hayallerindeki oyuncakları gerçeğe dönüştürürken, aynı zamanda yeni nesillere ilham veriyor. Bu festival, sadece lezzetlerin değil, yaratıcılığın ve dayanışmanın da kutlandığı bir platform olmayı sürdürüyor.