Avrupa Üniversiteler Birliği (EUA), Avrupa üniversitelerinde öğrenme ve öğretme uygulamalarını tartışmak ve her yıl seçilen konularda öğrenme ve öğretmeyi geliştirmeye katkıda bulunmak amacıyla 2017 yılından beri “Tematik Akran Grupları” çalışmaları yapıyor. Bu kapsamda, 2023-2024 akademik yılında yer alan üç tematik gruptan biri olan “Eğitim Öğretim Faaliyetleri ile Öğrencileri Güçlü Kılmak” tematik akran grubuna başvuru yapan üniversiteler arasından Türkiye’den Yaşar Üniversitesi seçildi.
İngiltere’den Cardiff Üniversitesi’nin başkanlığında yürütülen ve yıl boyunca süren çalışmalara; Yaşar Üniversitesi’nden Akademik İşlerden Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aylin Güney, Yenilikçi Öğretme ve Öğrenme Birimi Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Çağrı Özköse Bıyık, Yenilikçi Öğretme ve Öğrenme Birimi Uzmanı Gözde Çalkaya ve öğrenci temsilcisi Esra Çan katılıyor.
Çalışmalar sırasında; Yaşar Üniversiteli akademisyenler Avrupalı meslektaşları ile Türkiye’de yükseköğrenimdeki öğrencilerin eğitim öğretim faaliyetlerine aktif katılımını sağlayacak çözümler üzerinde çalışmalar gerçekleştiriyor.
Geçtiğimiz mart ayında çevrim içi olarak gerçekleştirilen ilk toplantılarda, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aylin Güney yapay zeka çağında eğitim öğretimdeki yenilikçi değişiklik modellerini anlamada ve kurum için gerekli değişim kültürünü oluşturmada böyle uluslararası bir deneyimin; Yaşar Üniversitesi için çok yararlı olduğunu belirtti.
“Öğretmen en doğruyu bilen kişi kabul ediliyor”
Tematik grup toplantılarının eğitim öğretim çalışmalarına yapacağı katkıları değerlendiren Yenilikçi Öğretme ve Öğrenme Birimi Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Çağrı Özköse Bıyık, şunları söyledi: “Türkiye’de yükseköğretim kurumlarına, ortaöğretim sonrasında ülke genelinde yapılan ortak bir sınavdan aldıkları puana göre öğrenci kabul ediliyor olması, genel olarak ülkedeki eğitim faaliyetlerini etkileyen bir durum. Sınav odaklı çalışmaya, çoktan seçmeli soru mantığıyla düşünmeye alışmış olarak üniversiteye gelen öğrencilerin kendi öğrenmelerine dair sorumluluk almalarını öğrenmeleri zaman alıyor. Öğretmenin, bir öğrenme ortağı değil, “en doğruyu bilen” kişi olarak kabul edildiği eğitim ortamlarında, akademisyenlerin tek taraflı bilgi aktaran konumundan sıyrılıp, öğrencilerin kendi bilgilerini oluşturmalarında kolaylaştırıcı rolünü benimsemeleri de güçleşiyor.”
Aktif öğrenmyi teşvik
Dr. Öğretim Üyesi Bıyık sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğitim öğretim faaliyetlerinde öğrencileri güçlü kılmak için alışılagelmiş “bir vize bir final sınavı” uygulamasının dışında, aktif öğrenmeyi teşvik edecek daha özgün, gerçek hayattan esinlenen ödevlere yer verilmeli ve tabi kurum kültürü ve imkanlar da bu yaklaşımları uygulamaya elverişli olmalı. Akran değerlendirmesi, öğrencilerin aktif olarak öğrenme sürecine katıldığı, karar verici oldukları her türlü öğrenme etkinliği, farklı alanlarla öne çıkan öğrencilerin bu becerileri sergileyebilecekleri yenilikçi projeler, dersleri daha etkileşimli yapmak adına teknolojik araçlardan faydalanılması, yapay zeka gibi gelişmeler açısından belirsiz bir gelecekte de öğrencilerin yönlerini bulabilmeleri için gerekli eleştirel düşünme becerilerini kazandıracak sınıf içi etkinlik ve ödevler gibi pek çok yöntem ve yaklaşım denenebilir. Biz de Yaşar Üniversitesi olarak, öğretimden ziyade öğrenme kavramının vurgulandığı yeni stratejik planımız doğrultusunda Avrupa’daki üniversiteler ile iş birliği yaparak öğrencilerin öğrenme sürecinde daha aktif yer almaları için hayata geçirilebilecek yenilikçi çözümleri yakından takip ediyoruz ve uygulamaya geçirmek için çabalıyoruz.”
İngiltere’den Cardiff Üniversitesi’nin başkanlığında yürütülen tematik akran grubunda yer alan diğer üniversiteler şu şekilde: Université Côte d’Azur (Fransa), Ivane Javakhishvili Tbilisi State University (Gürcistan), University of Applied Sciences Stralsund (Almanya), University of Ioannina (Yunanistan), Royal College of Surgeons (İrlanda), Lusfona University (Portekiz), University of Salamanca (İspanya) ve Linköping University (İsveç).