Adana

Bakır: “Bu Yol Afla Yürünecek Bir Yol Değil”

Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Adana Şube Başkanı Mehmet Ali Bakır, son dönemde siyasetin gündeminde olan yeni süreçle ilgili gelişmeleri değerlendirdi.

Adana Merkez Park’ın içindeki şube binasında www.cukurovametropol.com.tr’nin sorularını yanıtlayan Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Adana Şube Başkanı Mehmet Ali Bakır, adı henüz koyulmamış ve PKK elebaşısı Abdullah Öcalan’ın TBMM’de konuşturulma fikrine kadar ilerleyen süreçle ilgili, “Net bir şekilde cevap veren, anlatan olmadığı için hiçbirimiz hiçbir şey bilmiyoruz. Neden bilmiyoruz? Daha önce aynı hikayeleri yaşadık biz. Buna benzer hikayeler yazdık. Yine 2013’te bir barış süreci vardı. Sanatçılarımıza varıncaya kadar birçok kişi bu işin içinde olmaya çalıştılar. Gerçekten doğru bir yol olsaydı zaten bu işin çözülmüş olacağını düşünüyorduk. Çünkü o dönemde 800 civarı şehidimiz ve onun da iki katı kadar gazimiz oldu. Şimdi biz aynı hikayeyi tekrar yaşayacaksak eğer neden evlatlarımızı hiç kazanamayacağımız bir noktaya getirip bu şekilde zarar görelim?” dedi.

Terör örgütü mensuplarının affedileceğiyle ilgili duyumlar aldıklarını ifade eden Başkan Bakır, “Biz uzun zamandır dinlediğimiz bazı basın açıklamalarından dolayı terörün yok almaya başladığını anlamaya başlamıştık. Terör örgütü artık kalmamıştı çünkü ya Suriye’ye gitmişti ya İran’daydı. Kafamızın içinde şöyle bir şey de canlanmaya başladı. Son günlerde Suriye’ye vatandaşların gidişi gösterildi. Bizim de orada olmamız gerektiği ortaya çıktı. Orada bulunan farklı terör örgütlerine karşı da biz silah kullanmayacağımızı taahhüt edecekmişiz. Bizim duyduklarımız bunlar. Bize anlatılan bir şey olmadığı için bilmiyoruz. Siyasal anlamda birçok artı eksi getireceğini biz bilmiyoruz. Çünkü daha önceki yaşadığımız olaylara baktığımızda istediğimiz bir yere gelemedik biz. Bu süreçte de yine bir yere gelebileceğimizi düşünmüyoruz.” diye konuştu.

“TBMM’de Konuşacaksa Buna Millet Karar Vermeli”

Terör örgütü PKK’nın elebaşısı Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan çıkartılıp TBMM’de konuşturulma fikrinin öne atılmasıyla ilgi Bakır şunlar söyledi:

“Bugüne kadar normalde asılması gerektiğini düşündüğümüz bir kişi, şu anda çıkarılıp, TBMM’de eğer konuşturulup da birileri birilerini affedecekse, bizi affetmeyecek onu biz biliyoruz. Çünkü biz yaramızı almışız zaten. Bizim kucağımızda şehit verdiğimiz kardeşlerimiz var. Ben yaralandığımda iki üsteğmenin koşup gelerek benim ayağımın kanamasını durdurmak için bağlamaya çalıştıklarını yaşadım oradaki olayda. Ama biz vatan için, bayrak için, namazımız için, varlığımızın her şeyi için elimizden geleni yapmaya her zaman hazırız. Ama orada yapılacak olan bir yanlış veya yanlış bir anlaşma ya da yanlış bir konuşma birçok şeyi değiştirecek. Ki onunla ilgili farklı konuşanları duyduk. Yani birilerine cesaret verince o cesareti nasıl kullanacakları şimdiden görülmeye başlandı. Ha yapmazsak da bunları yaşayacağımız söyleniyor. Eğer ki bizim devletimize vatanımıza birileri saygısızlık yapacaksa biz sonuna kadar canımızı vermeye her zaman hazırız. Ama gerçekten bu ülkeye sahip çıkmak için varız.”

Bugüne kadar bu süreçle ilgili kendisine sürecin içindeki siyasi partilerden herhangi birinin gelip durumu anlatmadığını aktaran Bakır şöyle devam etti:

“Ama yakın tarihte bir parti il başkanı geldi. Birtakım konularda konuştuk. Ama bu konunun karşısında olan bir partiydi. Genel başkanımız bir aydır bu konuyla ilgili birçok siyasiyle ve siyasi liderlerle görüşmeye çalışıyor. Ve konunun gerçekliğini biz de bilelim. Eğer biz bunun daha sonra acısını çekeceksek bunların çözülmesi gerekiyor. Zaten bizim canımız yanmış. Tekrar başkasının canı yanmasın. Madem barışsa, silahlarını bırakacaklarsa… Ama silah bıraktıktan sonraki sürecin ne olacağını bilmiyoruz. Biz topraklarımız için canımızı feda ettiğimiz ya da oraya bir parçamızı bıraktığımız yerde eğer ki bir sıkıntısını yaşayacaksak ya da yaşadığımız sıkıntı orayla alakalı bir sıkıntı olacaksa hiçbir anlamı olmayacak.

Bu sürecin şehit ailelerini, gazileri üzmeyeceğini söylüyorlar ama benim için en büyük sıkıntılardan bir tanesi bir terör örgütünün başının TBMM’de konuşturulması. Orası Türkiye Büyük Millet Meclisi ise, eğer ki öyle düşünüyorsak, varlığını öyle görüyorsak Türk milletinin tamamının kararıyla oraya gelmesi lazım. Bana göre öyle olması gerekiyor. Türk milleti onun oraya gelmesini arzu ederse eğer o oraya gelsin. Türk milletinin arzularını isteklerini sıkıntıya sokacaksa hiç gerek yok. Biz onu yapmayalım.”

“Rahatsız Olduğumuz İfadeler Duyduk”

Bugüne kadar terörle ve teröristle barış imzalanacağını hiç düşünmediklerini dile getiren Bakır şu ifadeleri kullandı:

“Basından duyduğumuz bazı konularda çok rahatsız olduğumuz durumlar oldu. “Eninde sonunda şehit ailelerini ve gazileri de terörist gibi görüp onları artık içeriye atmaya başlayacağız” anlamında bazı sözleri duyduk farklı yerlerden. Tabi onların kendi tasarruflarında, kendilerinin bileceği bir iş. Başımızda bir devlet var. Devletin de yöneticisi millettir. Millet var olmadığı sürece o devlet zaten yaşayamaz. Devleti yönetenler farklı insanlardır. Farklı siyasi amaçları vardır. Bizi orada oldukları sürece yönetebilirler. Oradan indiklerinde bir başkası yönetecektir. Onu da yine vatandaş seçecek. Bir şeyler yapılsın da biz affedelim diye düşünmüyoruz. Terör affedilemez. Neden? Çünkü bizim canımızı yaktınız. Evladımızı kaybettik. Toprağa gömdük. Bu şekilde barışılmaz. Barışacak insanlar gelirler teslim olurlar cezalarını çekerler. Ama şuan anladığımız şekliyle içeride yatan yaklaşık 4 binden fazla terör yanlısını çıkartılmaya çalışılıyor. Farklı bir aftan da bahsediliyor. Bizi vuranları affedeceksek eğer şuan ki girdiğimiz pozisyon hiçbir şey ifade etmemiş olacak.”

Mevcut üye sayılarının şu anda 350 olduğunu, onların da hiç beklemedikleri yerden bu sürecin başlatıldığını duymalarının onlara ağır geldiğinin altını çizen Başkan Mehmet Ali Bakır konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Mevcut olan hükümet belki bunu yapabilirdi ama insanların farklı açıdan gördüğü bir siyasi partinin bunu söylemesi çok ağır geldi. Söylenecek çok ağır şeyler var. Zarar göreceksek zararla girelim zarar görelim. Bize zarar vermek isteyenlerin karşısında duralım. Ama affedeceğiz diyerek daha önce yaşadığımız gibi birçok evladımızı şehit vermeyelim. Belli bir noktadan sonra bizim en korktuğumuz noktalardan bir tanesi inşallah ülkemizde Türk milleti olarak hiç kimse şunu söylemez: hani diyoruz ya “Vatan için bir evladımızı verdik gerekirse diğerini de veririz”, ama “Biz vatan için canımızı vereceğiz ama bizim canımızı düşünen kimse yok” diye düşünmeye başlarsak işte o zaman çok büyük sıkıntılar yaşayacağız. Biz doğuyu bir kenara atmadık. Kürtler diyerek bir ırk ayırmadık ama birileri ayırmaya çalışıyorlar. Biz birbirimizle kız aldık kız verdik. Farklı yerlerde farklı anlamlarla bir arada bulunduk. Biz insanları ayırıyorsak doğuda yaşayan bir babanın oğlu niye geldi bizim için şehit oldu? Bu yol afla yürünecek bir yol değil. Eğer iktidarın ya da onunla bu yolu yürümeye niyet edenlerin bizimle ilgili kaygıları varsa hiç düşünmeden bu yolu kessinler. Ben terörle bağı olan bir parti varsa bir an önce o partinin kapatılmasını istiyorum. Çünkü TBMM çok kolay kurulan bir yer değildir.”