1959’daki Küba Devrimi öncesinde geçen dört farklı hikâye üzerinden bir ulusun halk devrimine giden coşkulu yolculuğuna tanıklık eden film, Carlos Fariñas’ın etkileyici müzikleri ve Sergei Urusevsky’nin sinemanın teknik sınırlarını zorlayan devrimci kamerasıyla da efsanevi sayılıyor. 90’larda ABD’li yönetmenler Martin Scorsese ve Francis Ford Coppola’nın girişimleriyle sinema tarihinin en büyük keşiflerinden birine dönüşen film, festivalde 4K kalitesindeki restore kopyasıyla gösterilecek.

23-29 Eylül 2024 tarihleri arasında yapılacak 31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin Dünya Sineması programının filmlerinden biri de, Sovyet yönetmen Mikhail Kalatozov’un 1964 yapımı kült filmi “Ben Küba” (I Am Cuba) olacak. Hem politik hem de sanatsal bir başyapıt sayılan film, 60. yılına özel bir gösterimle ve 4K kalitesinde restore kopyayla Adanalı seyircisiyle buluşacak.

Castro öncesi Küba

Altın Palmiye ödüllü “The Cranes Are Flying” (1957) filmiyle tanınan Mikhail Kalatozov’un yönettiği ve senaryosunu Rus şair Yevgeny Yevtushenko ile Pineda Barnet’in birlikte yazdığı “Ben Küba”, Avrupa'nın en eski film stüdyolarından Mosfilm’in yapımcılığında ve Sovyetler Birliği ile Küba’nın desteğiyle çekildi.

1959’daki Küba devrimi öncesinde geçen ve bir ulusun halk devrimine giden coşkulu yolculuğunun tanıklığını yapan film, dört farklı hikâye üzerinden toplumsal ve kültürel çatışmaları anlatıyor. Kendini ‘Küba’ olarak tanıtan bir kadının ağzından dinlediğimiz bu dört hikâye, Havana’daki lüks gece kulüplerinden şehrin yoksul gecekondu bölgelerine, caddelerde acımasızca bastırılan öğrenci protestolarından kırsaldaki devrimcilerin hareketine uzanan benzersiz bir Castro öncesi Küba panoraması sunuyor.

Sinemada estetiği yeniden tanımladı

Rüşvet Operasyonunda Tutuksuz Yargılanıyorlar Rüşvet Operasyonunda Tutuksuz Yargılanıyorlar

Carlos Fariñas’ın etkileyici müzikleri ve muazzam tek plan sekanslarıyla birçok yönetmene ilhâm kaynağı olan “Ben Küba”, görüntü yönetmeni Sergei Urusevsky’nin sinemanın teknik sınırlarını zorlayan kamerasıyla da efsanevi sayılıyor. Geniş açılı lensler, halüsinatif ve akrobatik kamera hareketleri ve yerçekimine meydan okuyan imkansız açılarıyla film, sinema dilini yeniden tanımlayan bir estetik anlayış sunuyor.

Scorsese ve Coppola sunar

1964’te beklediği ilgiyi göremeyip uzun süre raflarda kaybolan “Ben Küba”, 1992’de ABD’li yönetmenler Martin Scorsese’nin keşfi ve Francis Ford Coppola’nın çabalarıyla yeniden gün yüzüne çıkarılmıştı. 1993’te San Francisco Uluslararası Film Festivali’nde gösterildiğinde dakikalarca ayakta alkışlanan filmin, ses ve görüntü olarak kusursuz bulunan 4K restorasyon kopyası ise 2019 yılında tamamlandı.

Kaynak: BÜLTEN