Bizde 2 Kere 2, Bazen 4 Etmiyor!

Bilim’in sözcük anlamı; evrenin, evrendeki olguların ve olayların bir bölümünü ele alıp birtakım yöntem ve deney yolları kullanarak ve gerçeğe, gerçekliğe dayanarak birtakım yasalara ulaşan bilgi yolu, düzenli ve tutarlı bilgidir. Ama maalesef, bizim ülkemizde, yaklaşık son 40 yıldır gerek eğitim sisteminin dejenerasyona uğramışlığından gerekse de insanımızın cahil bırakılmışlığından kaynaklı, işitsel ve görsel medyada herkesin, her söylediğine körü körüne inanılmaktadır.

Birinin siyah dediğine, diğeri beyaz diyebiliyor. Üstelik bunu yapanlar da akademik unvana sahip kişiler. Biri bir şey söyleyip kenara çekiliyor ve bir delinin kuyuya taş attığı gibi de kenara çekilip insanları izliyor.

Gelişmiş ülkelerde bu olaylar asla böyle cereyan etmiyor. Biri ortaya bir sav atıyorsa, o savında arkasında bilimsel metotlarla duruyor ve söylemlerini savunuyor. Söylemleri şayet yanlış ise, söylemiş olduğunun geçersiz ve yersiz olduğunu kendisi de kabul ediyor.

Bizde durum bunu n tam tersi. Ortada, aklı başında aydın ve akil insanlar olmayınca, söyleyenin söylediği yalan ve yanlışta olsa, toplumda az ya da çok kabul görüyor. Bu yanlış kabullenme de kültürünü, bilimini, dolayısıyla da toplumunu yozlaştırıyor.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk dahi; “Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin." Diyerek, bilime, ülkenin ilerlemesine ışık tutmuştur. Ya ileri / ya da geri. Artık, karar sizin