Asayiş

Böyle Olur Adana’nın Horozu

Kedi yatağında uyuyor; ‘Adana Kebabı’ndan vazgeçmiyor. Özellikle kuru üzüme bayılıyor, puding yiyip, fındık fıstıkla besleniyor; gofret ve bisküviden büyük keyif alıyor. İşin ilginç yanı da o bir horoz! Henüz bir ‘civciv’ iken, ayağındaki yaranın kangrene dönüşmesiyle sahibi ona özel ilgi gösterdi. Bu ilgi, güzellik uzmanı Raziye Öztürk ile ‘Minik’ adını verdiği horozu arasında özel bir bağ oluşturdu. Civcivken sahibinin cebinde işe gidip gelen Minik, büyüdü ve bir horoz oldu. Adana’da düzenlenen; ‘Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’na sahibiyle birlikte katılan ‘Minik’, yemek standında ‘Adana Kebabı’ yedi. Onu görenler; “Adana’nın horozu da böyle olur” dedi. Raziye Öztürk, horozunun ayda ortalama 3 kilo kırmızı ve beyaz et tükettiğine dikkat çekip, “O, sıra dışı ve çok özel bir hayvan” dedi.

EVİN ‘MİNİK’ BİR ÜYESİ

5 yıl önce yaşanan ‘koronavirüs salgını’nda eve kapandılar; sıkılmamaları için annesi bir 7 civciv alıp eve getirdi, ancak o civcivlerden birinin ayağında sorun çıktı; diğerleri de onu ayağından gagalayıp dışlayınca; yara kangrene dönüştü. Güzellik uzmanı Raziye Öztürk, o civcivi ayırıp ona özel bir ilgi gösterdi ve aralarında duygusal bir bağ oluştu. Diğer 6 civciv çiftliğe gönderilirken, ‘Minik’ adını verdikleri civciv, evin bir üyesi oldu.

TİŞÖRTÜN CEBİNDE İŞE

Öztürk, ilk 2 ay boyunca onu her hafta veterinere götürüp, sağlık kontrolü ve aşısını yaptırdı; aynı şeyleri bir daha yaşamasın diye onu hiç yalnız bırakamadı. Öztürk, ‘Minik’i tişörtünün cebine koyup işyerine götürdü; onu kucağında bir bebek gibi uyutup, özel ilgi gösterdi. Bir kümesten ziyade ev ortamında büyüyen ‘Minik’, doğal ortamından uzaklaşmaması için de zaman zaman hemcinslerinin arasına bırakılsa da onlarla pek anlaşamıyor.

‘ADANA KEBABI’ YEDİ

Raziye Öztürk, kırmızı eti; özellikle de ‘Adana Kebabı’nı çok seven horozunu da yanına alıp, Adana’da bu yıl 12.’si organize edilen; ‘Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’na gitti. Türkiye’nin ilk ve tek kadın kebapçısı olan Havva Gül Tunçsoy’un bizzat kendi elleriyle yapıp hazırladığı ‘Adana Kebabı’nı yiyen ‘Minik’, ilgi odağı oldu. Onu görenler, “Adana’nın horozu da böyle olur” dedi. 

MİNİK AİLEMİZİN BİR FERDİ

AKŞAM’a konuşan Raziye Öztürk, “Daha önce 2 köpeğim; Alman kurdum vardı. Onları kaybettik. Ama horoz, inanılmaz aykırı bir şey. Yaşam tarzıma çok ters. Ben bir iş kadınıyım. Minik’i bir civciv olarak aldık ve bu kadar uzun süre yaşayacağını da hiç tahmin etmedik. Onu ilk aldığımızda çok üzülmüştük ve ayağındaki kangrenden onu kurtarmak istedik. İyileştikten sonra yine küçüktü; kediler yiyebilirdi bırakamadık. O da bizden biri oldu” dedi.

ONU BIRAKMAK İSTEMEDİM

Öztürk, “Peki neden horoz?” sorusuna da şu yanıtı veriyor; “Bunun özel bir nedeni yok. Bir kedi ya da kuş da olabilirdi ama ben onu bırakmadım. Arkadaşlarım bana hep; ‘Sana köpek alalım mı?’ diye teklifte bulunuyor. Horoz, utanılacak bir şey değil. Her nedense Minik’i, benim iş hayatıma yakıştıramadılar. Olumsuz eleştiriler alıyorum ama ben Minik’i bırakmayı düşünmüyorum.”

MİNİK ÇOK ÖZEL BİR HAYVAN

Raziye Öztürk, “Minik benim için özel bir hayvan. Bizi anladığını düşünüyorum. Sevgiye çok ihtiyacı var. Çok uyumlu ve sıra dışı bir horoz. Aslında horoz denilince saldırgan ve her gördüğünü ısıran bir havyan akıllara geliyor. Minik, uyumlu ve uysal bir hayvan. Sırt masajını çok seviyor. Onunla birlikte televizyon izliyor; puding yiyip, gofretimizi paylaşıyoruz. Ara sıka kıskançlığı da tutuyor. Akşam evde telefonu elime aldığımda koluma küçük ısırıklarla buna karşı çıkıp, kendisiyle ilgilenmemi istiyor” diye konuştu. 

TAVUK ETİNİ ÇOK SEVİYOR

Minik, haftada 3 kilo kırmızı ve beyaz et tüketiyor. Bu durumu Razi Ötürk, şöyle anlatıyor; “Bir gün eve kebap söyledik. Biz yemeği yerken, balkondan koşarak sofraya geldi ve kebap yerken de bizden daha fazla keyif aldığını gördük. O günden sonra da haftada en az bir gün kuşbaşı mutlaka yiyor. İşin ilginç yanı Minik, Adana Kebap’tan daha çok tavuk etine bayılıyor. Haftada ortalama 3 kilo et tüketiyor.”

ADANA KEBAP VAZGEÇİLMEZİ

‘Öztürk, “Adana Kebap, Minik’in vazgeçilmezi. Ama çerez, fındık, fıstık hatta gofret ve bisküvi de yiyor. Özelikle kuru üzüme bayılıyor. Açıkçası sebze yemekleriyle pek arası yok. 3 ay önce Adana’da düzenlenen; ‘Portakal Çiçeği Karnavalı’nda Minik, kebap yerken bir anda ünlendi ve ona; ‘Adanalı horoz’ demeye başladılar. Biz oraya eğlenmeye gittik ama Minik orada çok keyif aldı ve çok da ilgi gördü” yorumunu yaptı.

KEDİ YATAĞINDA UYUYOR

Horozuna yatak almak için petshopa giden Öztürk, “İçeri girip, horoz yatağı olup olmadığını sordum ama satıcı bana güldü. Ben de ona kedi yatağı aldım. Şansımı denemek istedim ve Minik de yatağını çok sevdi. Ayak tırnaklarının gelişimi için özel kumu var. Minik, her sabah güne öterek başlıyor ve bizi uyandırıyor. Bir bakıma evin çalar saati gibi. Her gün aynı saatte ötüyor” ifadesini kullandı.  

KEDİSİNİ BEBEK GİBİ GİYDİRDİ

Öte yandan, karnavalın tek ilgi odağı ‘Minik’ değildi. Özel bir bankada çalışan Mustafa Öge (38), 2 yıl önce henüz 2 aylıkken sokaktan sahiplendiği ve ‘Boncuk’ adını verdiği kedisini, annesinin özenle ördüğü kıyafetlerle minik bir bebek gibi giydirip, karnavala katıldı; ilgi odağı oldu. Öge, “İnsanlar kedimi görünce şaşırıyor. Onun bu kadar uysal ve sevimli olmasına şaşırıyorlar. Onunla karnaval, festival ve fuarlara hep birlikte gidiyoruz” dedi.