Kısacıkzade Konağı’nda düzenlenen etkinlikte ÇÜTAM Müdürü Prof. Dr. Deniz Abik tarafından kürsüye davet edilen ÇÜ Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sertaç Özer ve Ziraat Yüksek Mühendisi Nesrin Karataş, eski çağlardan başlamak üzere günümüze kadar gelen buğdayın nasıl ekmeğe dönüştüğünü anlattılar.

Günümüzde Anadolu topraklarının 23 yabani buğday türüne ve 400’den fazla kültüre alınmış buğday çeşidine ev sahipliği yaptığını ifade eden Prof. Dr. Sertaç Özer, "Buğdayı, günümüzün modern çeşitleri, binlerce yıl önce insanlar tarafından seçilmiş ilkel formları ve halen doğada bulunan yabani akrabalarıyla birlikte topluma tanıtmak bizler için çok önemlidir" dedi.

GDO’lu buğdaylar var mıdır?

Prof. Dr. Sertaç Özer, günümüzde ticari olarak üretilen buğdaylarda GDO ile ilgili henüz bir risk bulunmadığını ifade ederek, "Modern buğdaylar olarak adlandırılan buğdaylar tamamen klasik ıslah teknikleri ile ürünleri olup seleksiyon ve melezleme kombinasyonu ürünlerdir" diye konuştu.

"Yüzde yüz ekşi maya"

"Ekmekçi Kadın" olarak da bilinen Ziraat Yüksek Mühendisi Nesrin Karataş da, ekşi maya ile üretilen ekmeklerin daha sağlıklı olduğunu belirterek, "Ekmekler yüzde yüz ekşi mayalı olmalıdır" dedi. Karataş, "Ekşi maya geçmişi milattan önce 3000 yıllarına kadar dayanır. 5 bin yıldır her türlü ekmek için kullanılıyor. Ekşi mayaya dair ilk belgeler Hammurabi yasası kitabelerinde bulunmuştur" dedi.

Konferans sonunda Nesrin Karataş’ın ürettiği ekşi mayalı ekmekler etkinliğe katılanlara ikram edildi.

ÇÜ Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sertaç Özer ve Ziraat Yüksek Mühendisi Nesrin Karataş’a ÇÜTAM Merkezi Müdürü Prof. Dr. Deniz Abik tarafından hazırlanan teşekkür belgeleri takdim edildi.

Kaynak: iha