Hutbede, Ramazan’ın rahmet, mağfiret ve bereket mevsimi olduğuna vurgu yapılırken, oruç, teravih namazı ve Kur’an-ı Kerim’in faziletleri üzerinde duruldu.
Hutbede, Ramazan ayının, Müslümanların Allah’a yakınlaşmak, ruhsal arınma ve ahlaki düzeyde gelişim için önemli bir fırsat sunduğu ifade edildi. Diyanet, ilk teravih namazıyla başlayacak olan bu mübarek ayda, sahura kalkmanın, teheccüd namazı kılmanın ve dua etmenin önemi üzerinde durdu. Ayrıca, Hz. Muhammed’in sahurda bereket olduğunu ifade ettiğine yer verilerek, sahura kalkmanın Allah’ın merhametini kazandıracağı ve meleklerin hayır dua edeceği hatırlatıldı.
Ramazan ayının aynı zamanda Kur'an-ı Kerim’in indirildiği ay olduğuna dikkat çekilen hutbede, Müslümanlar, bu dönemde Kur'an okumaya, anlamaya ve hayatlarına uygulamaya daha fazla gayret göstermeye teşvik edildi. Çocukların da Ramazan’ın ruhunu hissetmeleri için, onlara oruç, namaz ve cami sevgisinin aşılanması gerektiği belirtildi.
İftar sofralarının sadece lüks ve israf içinde değil, aynı zamanda ihtiyaç sahipleriyle paylaşarak kurulması gerektiği vurgulandı. Diyanet İşleri Başkanlığı, Müslümanları orucu bahane ederek toplumda huzursuzluk yaratmamaya, fahiş fiyatlarla insanları mağdur etmemeye ve mazlumlara yardım elini uzatmaya çağırdı. Ramazan’ın manevi zenginliğinden, merhamet ve şefkatten herkesin istifade etmesi gerektiği ifade edildi.
Son olarak, Diyanet, Ramazan ayının başta Türkiye olmak üzere tüm İslam dünyası ve insanlık için hayırlı ve bereketli olmasını temenni etti. Bu duygu ve düşüncelerle, her bir Müslümanın Ramazan’ın ruhunu en güzel şekilde yaşaması ve bu mübarek ayı ibadet ve iyi amellerle değerlendirmesi gerektiği hatırlatıldı.
