Çocukluğun Anavatanındır…

“Ana rahminden indik pazara; bir kefen aldık

döndük mezara” Yunus Emre böyle diyor…

Bu anavatandan yani ana rahminden ilk adımla,

Hayat yolculuğuna tek başına çıkılır,

Sürprizler, engeller, sıkıntılarla dolu olan,

Hayatın akışı çoğunlukla kontrol edilemez,

Eğer, etmek istersen avuçlarının arasından,

Kayar gider, onun kendi akışına uymak gerekir,

Çevrendeki herkes senin yolun değiştirmek,

Durdurmak, kendisinin yanlış yoluna çekmek ister,

“HAYIR” deme gücünü gösterdiğinde, kendi gerçeğini,

Söyler, anlatır ve yoluna devam edersin,

Hayatın akışında sana engel olan,

Olaylara karşı durmak yerine, uyumlu olup,

Derenin akışını kendini bırakmalısın,

Yol en güzel öğretmendir, o sana çok şeyler öğretir,

Hayat yolunda gönüllere dokunmayı öğrenirsin,

Her nefesin ve adımında daha da bilgeleşirsin,

Çok dikkatle ve aklının aydınlığında gözlersen,

Kâinatın kocaman bir kitap olduğunu anlarsın,

Yaşadığın her olaydan büyük dersler alırsın,

Bir ağaç yaprağı, bir böcek, bir taşa dikkatle

Bakarsan sana evrenin işleyişiyle ilgili çok şey anlatır,

Bilmediklerini öğretir, defalarca ispat ederek gösterir,

O nedenle yaşama olan aşkın asla bitmesin,

Hayat yolculuğunda her şey vaktini bekler, 

Elde ettiğin sana da iyi ve güzel gelen,

Aklını geliştiren, önünü aydınlatan, yaşama

Sevinci veren, iyi olduğuna inandığın değerlerini

Başkalarıyla paylaşmalısın, bunun bilgileri,

Gelecek kuşakların da yararlanacak şekilde,

Olanakların ölçünsünde yazmalı ya da eserleştirmelisin,

Hayat isimli bu gizemli ve sihirli yolculukla,

Daima kendi özgürlük sınırlarını çizip korumalısın,

Gün gelir bazı olaylara çok üzülür, çok sinirlenirsin,

Kalbini gönlünü temiz tuttuğun, cesur olduğun sürece,

Kendini aşma yolculuğuna devam edersin,

Bu yolculukta sabır en büyük gücündür,

Sabır aslında olaylara boyun eğmek değil,

Mücadeleni arttırarak devam etmektir,

Değişim, dönüşüm, başkalaşım ve yükselmek

İstediğinde o evrene dışarıdan değil,

İçinden açılan, kapıdan girmen gerekir…

Evrensel bilgi ve sevgiyi sadece sevmek yetmez,

Bu değerlere ömrünce âşık olmak gerekir,

Bunun için AN da kalma gücünü kullanmalısın,

Hayat yolculuğun sırasında ne olursa olsun,

Her türlü koşulda AN da yaşamayı başar,

Hayvanlar ve çocukları maske kullanmaz,

Onlar maskeden tamamen olarak arınmış

Saf bakışları, duruş ve duygularıyla, her şeyi anlatır,

Hayat isimli bu yolculuğun her anının

Tadını çıkarma konusunda kendinle yarış,

Ama çok fazla acele gitme ki, ruhun geride kalmasın,

Ruhunla birlikte yürümeyi başarmalısın,

Çoğunlukla kendi başına kalarak yalnızlığında,

Muhteşem ve bir kez yaşayacağın anılarını çoğalt,

Yalnızlığın yaratıcı ve evrensel mesajlarını

Yakalayıp, yazıp, insanlık ailesiyle paylaşmalısın,

Her yaşta, her zaman, her ortamda, her düşüncende,

Daima en iyiyi en üstünü ve ölümsüzü

Arama yarışında sürekli dikkatli olmak gerekir,

Çünkü hayat her türlü hataları tekrarlayacak

Kadar uzun değildir, her anını doyasıya değerlendir,

Yaşadıklarından ibret al ki ibretlik olmayasın,

Unutma; senin olan bir gün mutlaka sana gelir,

Çözüm istersen çözüm bulursun,

Bahane istersen bahaneler bulursun,

Bilgiyi, sevgiyi sevmek yetmez, âşık olmak gerekir,

Aşk ise insanı seçer, neye ihtiyacı varsa

Aşk onu fazlasıyla verir, AN da tutar,

Aşk bir tür arınma yolculuğudur,

Kalbe giden yoldur ama hayatın

Varış noktası yoktur, o yolun kendisidir,

Yunus Emre’nin söylediği gibi;

“Ana rahminden indik pazara; bir kefen aldık

Döndük mezara”

Anavatanın olan çocukluğundan başlayarak

Tek başına çıktığın bu evrensel yolculuğunun

Sonu yüzde yüz mezarda biteceğinden,

Her anın tadını doyasıya çıkarmayı başar,

Beden ve ruhunu birbirine âşık ederek,

Varışı yani son durağı asla olmayan

Hayat yolunda mutluluğu yakalamada

Kendinle yarışmaya ısrarla devam et,

Toprağın üstünde kaldığın sürece mutluluklarına,

Yenilerini katmayı ve bilgeleşmeyi mutlaka başar,