Demirspor’a Da Adanaspor’a Da Kıymayın Efendiler

Sürekli takipçilerim bilirler; Ben Murat Sancak Başkan olduğu günden bu yana onu en çok eleştiren gazetecilerden birisiyim. Aslında nev-i şahsına münhasır bir isim olan Murat Başkan’ın insan ilişkileri ile ilgili hiçbir sorunu olduğunu düşünmüyorum. Benim itirazım Adana Demirspor’u bir spor kulübü değil de iş yeri gibi düşünerek yönetmesi ve kararları alırken istişareden uzak, kimseye danışmadan ve o an aklına ne geldiyse o şekilde hareket etmesineydi.

Son tahlilde Adana Demirspor’da başkanlığı bıraktı ve şimdi sosyal medyadan futbolun kirli yüzünü ifşa etmeye çalışıyor. Yalnız yine Murat Başkan’ın görmediği ya da görmek istemediği bir husus var; Başta futbol olmak üzere sporda her alanda öyle bir çeteleşmeye gidilmiş ki eğer baştan başa bir yeni yapılanma olmazsa değil Adana Demirspor’un eski başkanı Türk futbolunda her zaman başa güreşmiş ve lige yön veren takımların başkanları bile bu lobileri bitiremez, bu çeteleri çökertemez. Zaten her hafta birisinin çıkıp zehir zemberek yaptığı açıklamalardan bunu rahat bir şekilde görebiliyoruz.

Her neyse. Bizim asıl konumuz lobiler ya da çeteler değil bu yazıda. O yüzden burada çok fazla top çevirmek istemiyorum. Asıl meselemiz Adana’nın spordaki etkinliği, gençlerimizin bu alanlara yönlenerek kötü alışkanlıklardan uzaklaşması, ailece maçlara gidebilecek ortamların oluşturulması ve sporda bir kent kültürünün hayata geçirilmesi.

Birçok konuda olduğu gibi maalesef spor konusunda da çok kötü bir durumda Adana. Türkiye’nin öncü şehirlerinden birisi iken bugün adeta esamesi okunmayan bir kent haline gelmemize vesile olan konulardan birisi de spor.

Elbette spor deyince aklıma sadece futbol gelmiyor ama kitleleri etkileme ve yönlendirme gücünü düşünürsek bu alana daha çok yatırım yapılması gerektiğini söyleyebiliriz.

Peki, kim yapacak bu yatırımları? İş adamları yaptığında ne olduğunu hem Adanaspor’a hem Adana Demirspor’a bakınca görebiliyoruz.

Şanlı bir maziye sahip olan Adanaspor özellikle şirketleştikten sonra adeta Bayram Akgül ve ailesinin hobisi durumuna geldi. Ailenin tanınmasına ve daha da zenginleşmesine belki katkı sağladı ama koskoca Adanaspor artık yüz taraftar ile maç oynamaya başladı.

Murat Sancak ile Bayram Akgül’ün önce gayet iyi başlayan şimdi ise adeta düşmanlığa dönüşen ve kamuoyu önünde yaşanan tartışmalarını da hatırlıyorsunuz değil mi? Ne kazandırdı mesela o tartışmalar Adana’ya?

Daha geçen yıla kadar Avrupa’da gururla izlediğimiz, UEFA Konferans Ligi’nde çıktığı 6 maçta 3 galibiyet, 2 mağlubiyet ve 1 beraberlik elde eden, turu penaltılarda kaybeden Adana Demirspor şimdi Kayserispor’u yenemez duruma geldi.

Ben Murat Sancak’a özellikle TFF yönetimi ve/veya MHK ile ilgili eleştirilerinde haksız demiyorum. Bilakis söylediği her şey doğru ama büyüklerin bir sözü vardır; Her doğru her yerde söylenmez. Bir de konuşarak bu ülkede birilerinin bir şeyleri çözdüğünü kim görmüş?

Murat Sancak’ın söyledikleri doğru evet ama yöntemi yanlış. Görevi devraldığı ilk zamanlarda yaptığı bütün yanlışları şimdi üzerine koyarak devam ettiriyor. Uzun süre ligde 4. Sıraya adeta demir atan Mavi Şimşekler lig biraz uzasa küme düşme potasına girecek. Montella’dan ve o dönem oluşturulan kadrodan sonra bugünkü tabloya bakarsanız aslında ne demek istediğimi, vizyonun ne hale evrildiğini görmüş olursunuz.

Adanaspor zaten her sene küme düşmemeye oynayan bir köy takımı hüviyetine büründü. Hatta bir ara ligden de düştü ama pandemi nedeniyle şans eseri lige devam etti. Bu sene son dakikada yine bir sürpriz olmazsa maalesef bu ligden de düşecek.

Yazık oluyor koca kente. Murat Sancak da Bayram Akgül de şapkasını önüne almalı ve düşünmeli. Kendileri için en iyisi ne olur onu da düşünsünler tabi ama lütfen önceliği Adana’ya versinler. Bu şehrin insanlarına, gençlerine versinler. Adana için ne yapabileceklerini planlasınlar. Ortaya bir hedef koysunlar. Taraftarları stada nasıl daha çok çekebiliriz, nasıl daha başarılı olabiliriz bunun derdine düşsünler.

Onlar iş adamı. Tabi ki daha çok tanınmak ya da daha çok para kazanmak isteyeceklerdir. Bu çok doğal ama doğal olmayan şey her yıl başarıdan başarıya koşacak bir takım oluşturmaktan ziyade "Saldım çayıra. Mevla’m kayıra" anlayışıyla hareket etmeleridir.

Ben ikisinin de önümüzdeki sezon için Adana’yı önceleyip buna göre bir karar vereceklerine yürekten inanıyorum. Umarım bu inancım gerçeğe dönüşür.