Güncel verilere göre, dünya genelinde yılda yaklaşık 460 milyon ton plastik üretiliyor. Bu miktar, bir başka deyişle, her dakika bir kamyon dolusu plastiğin doğaya bırakılmasına eşdeğer.
Mevcut büyüme oranlarına dayanarak yapılan projeksiyonlar, plastik üretiminin 2060 yılına kadar 1.230 milyon tona ulaşabileceğini gösteriyor. Bu, bugünkü üretim miktarının tam üç katı!
Bu artış, plastik kirliliği sorununu daha da derinleştirebilir. Özellikle, plastiklerin yalnızca %9’unun geri dönüştürülebildiği göz önüne alındığında, geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik çabalarının yetersizliği endişe yaratıyor. Kalan %91’lik kısmı ise çöplüklerde, doğada ve okyanuslarda birikiyor, bu da biyoçeşitlilik üzerinde ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Plastiğin Arkasındaki Sektörler
Plastik üretimindeki büyümenin en büyük itici güçleri arasında:
- Ambalaj sektörü (%40)
- İnşaat ve otomotiv (%20)
- Tüketim ürünleri ve sağlık sektörü yer alıyor.
Plastik tüketiminin azaltılması ve geri dönüşüm altyapısının güçlendirilmesi, bu krizle mücadelede kritik önemde. Uzmanlar, bireysel çabaların yanı sıra hükümetlerin plastik kirliliğini önleyici politikalara öncelik vermesi gerektiğini belirtiyor.
Yapılan çalışmalar, plastik kullanım alışkanlıklarını değiştirmenin ve yenilikçi geri dönüşüm teknolojilerine yatırım yapmanın bu büyüme hızını yavaşlatabileceğini vurguluyor.