Ekonomi Dünyası: Enerjiyi Güneşten Alın…

Ekonomide savaş politikaları devam ediyor. Savaş belli dönemlerde bazı kişiler için fırsat olabilirken, gündüz ve gece arasında bombaların yarattığı riskin yarattığı belirsizlik, TL’nin erimesine sebep oluyor. Bu durum halkın daha çok fakirleşmesi demektir.

Borsa İstanbul düşüş ve para çıkışlarıyla hareket ederken, dip yaptı. Altının onsu yukarı gidiyor. Enflasyon kontrol altına alınmaya başladığı için daha dikkatli yatırım yapmak gerekiyor. Uluslararası para fonu (IMF) Türkiye’de kademeli olarak enflasyonun düşmesini beklediklerini, bunun neticesinde büyüme ve işsizliğin tahminlerinde de olumsuzluklar beklediğini açıkladı. Enflasyonun duraklamaya girmiş olması, zamları durdurmaz. Yine vatandaşa yansıyacak, elektrik, gıda, giyim, vergi ve zamlar olacaktır.

ENERJİ

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Dünya her geçen gün yüzünü güneşe daha çok dönmek zorunda olduğunu ve 2030 yılında bunun yüzde 50 artacağını açıkladı. Rüzgar enerjisi, elektrikli araç kapasitesinin artması, kömür, petrol ve gaza olan ihtiyacı azaltacak. Bu hem ekonomik hem de çevre ve sağlık acısından olumlu bir gelişme olacaktır. Aynı zamanda, temiz enerji alanında iş gücü fırsatları yaratacak.

Bu kapsamda, Türkiye’de rüzgâr ve güneş enerjisi üretiminin 2030 yılına kadar üç ila dört kat artması,2030 yılında hedeflere ulaşması gerekiyor. Hedeflenenin 5 yıl önce olması için, Türkiye’nin biraz daha hızlanması gerekiyor. Ülke, bol yenilenebilir kaynaklarından yararlanmak için harika bir konumda. Bu konuda bölgemizde bulunan Kuzeymak Isı Sistemleri “Güneş doğdukça, enerjimiz bol olacak, suyumuz ısınacak, sevdiklerimiz mutlu olacak.” diye slogan kullanıyor. Oteller, fabrikalar, ve villa gibi sıcak su ihtiyacı olan büyük tesislerde suyu ısıtmanın maliyeti düşük olacak.  Diğer yandan Anadolu Meslek Lisesine giden genç arkadaşım Doğan Balcı “ Enerji bölümünü seçtim, çok güzel ve geleceğe yönelik bir bölüm” söyleminde bulunurken çok haklıydı. Eğer elektrikli araçlar beklenenden hızlı hayatımıza girerse, hem doğayı zararlı gazlardan kurtaracağız, hem de ekonomik acıdan yurt dışına döviz ödemeyeceğiz.

Bölgemize gelen Avrupalı turistlerin bir sözünü anımsatmadan geçemeyeceğiz. “ Bizim ülkede 11 ay yağmur, bir ay güneş. Siz ülkenizin değerini bilmiyorsunuz” diyorlar. Gençlerin ve gelecek kuşakların ülkemizde bol görülen güneşten daha çok faydalanması umuduyla….