Yalanları dinleye dinleye, 2024 yılını geride bırakırken, 2025 yılına geldik.
Değişen sadece yaş almamız olurken, geçen yıla göre daha fakirleştik.
TUİK’in açıklamalarına göre yıllık enflasyon yüzde 47.5, ENAG’a göre 86.76, İTO’ya göre 57.99 olurken, sizi enflasyona ezdirmeyeceğiz diyenlerin asgari ücret zam oranı ise yüzde 30 olarak açıklandı. Bu 17 bin lira olan asgari ücreti 22 bin 104 TL’ye çıkarmış oldu. Bu devletin kendi kurumunun açıkladığı 47.5 – 30 = 17.5 altında kalması demektir. Bu geçen yıla göre yüzde 17.5 daha ücretlerin erimesi demektir. İşçiye, köylüye, emekliye, küçük esnafa, çalışan tüm kesime 2025 yılının daha zor geçeceğinin müjdesidir.
Bunun hemen akıbetinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, faiz oranını %50’den %47,5’ye indirdi. Buna işverenler sevindi, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekip Avdagiç “TCMB’nin faiz indirim kararı ekonomide öngörülebilirliği güçlendirir. Beklediğimiz bir hamle oldu. Fonlama maliyetleri yüksekti, yatırım ve ticaretin önünde engeldi. İyi oldu”. Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran “ Türkiye ekonomisi yeniden gelişme sağlayacaktır..”.. Bir bankanın Yönetim Kurulundan “2025 yatırım yılı olacak” açıklaması geldi. Müsiad Genel Başkanı Mahmut Asmalı “ Faiz indirimi ortak beklentimizdi..” dedi.
İşveren açıklanan Politika faizinin indirilip, piyasaya para çıkmasından ve asgari ücretin enflasyonun altında %30 zamlanmasından memnun. Yoksul halk kitlesini, ülkesinin çalışanını değil, sermayesine sermaye eklemeyi; karını arttırmayı, büyümeyi düşünüyor.
Kapitalizm budur. Geniş halk kitlesinin yaşantısını görmeyeceksin. Sermaye gruplarının üretimi arttırıp, daha çok satarak, daha çok kazanması için isteklerini yerine getireceksin.
MUHALEFET NEREDE?
Halkın sorunlarından uzak bir kısım muhalefet; küçük burjuva, rant peşinde koşmayı bırakıp, işçi, köylü, çiftçi, öğrenci, kısaca ezilenlerin yanında yer alsa, onları korusa bu devran değişir. Bugün işçi, sendikalı, asgari ücretli, işsiz, öğrenci, emekli kısaca sivil muhalefet yapılan eğlenceleri görüp, halk mitinglerine gitmiyorsa burada bir yanlış var demektir. Ezilenlerin o toplantıya, mitinge gidecek ya parası yoktur, ya da size inancı. Çünkü hala toprak peşinde koşanları duyuyoruz. Kent lokantalarının hayata geçirildiği iyi de, ucuz tanzim satış mağazalarını, bir emekli olarak bekliyoruz.
Gazetenin birinde, Savaş, Covid nüfusu azaltamadı. Acaba enflasyon dünya nüfusunu traşlama operasyonu mu? diye, soruyordu. Pek inanmam ama astroloji tahmini yapanlara sorsak mı acaba…
X X X
Herkes sevdiği kadar sevilir. Bu güzel sözü unutmayın. Halkı sevin ki, o da sizi sevsin..
Yeni yılın sağlık ve mutluluk getirmesi dileğiyle….
Çukurova’nın bağrından çıkan Yaşar Kemal;
Ne diyordu değirmenci,
Bu nasıl çark ulan,
Buğday bizim, ezilen biziz.
Un olan biz, aç kalan biz.
Kim ulan bu doymak bilmeyen soysuz?