Dünya yüzünde belirli yaşa gelen insanlar emekli edilir. Çalışırken maaşları üzerinden kesilen ücretler, toplanan sandık aracılığı ile emekli olanlara aylık maaş şeklinde geri ödenir. Birçok ülkede 25 ile 30 yıl çalışmış, üretime katkı sağlamış insanların ilerlemiş yaşlarında huzur içinde yaşamaları için yaşanabilir yaşlılık aylığı bağlanır. Bizim ülkemizde ise ekonomik krizin faturasından nasibini alan emekliler, haklı olarak seslerini yükseltti.
Seyyaren zam isteyenlere rastlıyorum. Bu yanlış bir taleptir. Arkadaşım sana seyyaren 10 bir TL ve ya 15 bin TL zam yapsa; inanın onu cebinizden almak için daha çok zam yapacaklar. Çünkü bütçe açık. Burada önemli olan hedef kitledir. Olması gereken çok kazanandan çok vergi almaktır. Milyonlarca yat sahibine mazot indirimi yapılıyor. Kuyumcuların sattığı pırlanta vergisiz. vb. İki ve daha fazla dairesi ve arabası olandan daha fazla vergi alınabilirdi. Oysa ekmekten, gıdadan alınan vergiler çalışanları, emekliyi çok üzüyor. İşin kötüsü Temmuz ayından itibaren ilaçlara da yüzde 30.5 zam geldi. Petrol fiyatları da her gün yenileniyor.
10 banka emekli derneği birleşerek, emekliler birleşiyor platformunu kurdu. Yaptıkları açıklamada bu ücretlerin yetersiz olduğunu, bireysel olarak CİMER ve www.tbmm.gov.tr adresinden milletvekillerimize iletmeniz iyi olacaktır deniliyor. Bu bağlamda sadece maaş zamlarını değil, bugün için elektrik parasının yüksekliği nedeniyle klima açamayan, Çukurova’nın sıcağında oturanlar serin hava ve ekonomik nedenler ile denize gidemeyen soğuk suyu da hasret kaldı. Su demişken marketlerde satılan sulara da zam yapıldı. Geçmişte daha sade, daha içtenlikle yaşayan emekliler gıdadan kısıyor, ucuzuna yöneliyor. Bu defa da yenilebilir gıdaların bir kısmı bozuk, bir kısmının tarihi geçmiş (Mersin Yenişehir Belediye zabıta ekiplerinin geçen hafta imha ettiği bozuk gıda duyurusu), bir kısmı halk sağlığına zararlı (yumurta/tavuk) haberleri ile karşılaşıyoruz.
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden değerli öğretim görevlisi Prof.Dr.İbrahim Ortaş’ın bu konudaki değerlendirmelerini sonucunda dikkatimi çeken “ Cahit Sıtkı Tarancı’nın memleket isterim” şiirini oldu.
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne zengin-fakir, ne sen-ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.
Ekonomik piyasalarda daralma sürüyor. TCMB 250 baz puan faiz artışı yaptı. Kur korumalı mevduatların zorunlu karşılığı yüzde 15 çıkarılarak, kısmen caydırıcılık getirildi. Temerrüt faiz oranları arttırıldı. Borcunu geç ödeyenden bireysellerden ayda yüzde 9, yılda yüzde 108; ticarilerden ayda 16,75 bu da yılda yüzde 200’ü geçer ki, çok yüksektir. Şimdi gözler BAE ile yapılan 50,7 milyar dolarlık, henüz içeriği açıklanmayan anlaşmaya çevrildi…