Taşova’ya bağlı Gemibükü köyünde yaşayan gelin Yasemin Eylem, 10 yıl süren bir emeğin ürünü olan yaklaşık 400 ila 500 adet el yapımı çeyiz eşyasını evinin bir odasında sergiliyor. Çeyiz odasında, 60 yıllık eski bir çeyiz sandığı, el süpürgesi ve özenle hazırlanmış örtüler, iğne oyaları, patikler, yazmalar gibi pek çok el işi ürün bulunuyor.
Küçük yaşlardan itibaren çeyiz geleneğine ilgi duyduğunu ve 10 yıl boyunca çeyizini hazırladığını belirten gelin Yasemin Eylem Koçak, “Küçükken, düğünleri olan ablalarımızın evlerine çeyiz bakmaya giderdik. Özellikle ışıklara imrenirdim. Bir gün kendi çeyizimi asacağımı söylerdim. 10 yıl boyunca emek vererek yaklaşık 400-500 ürünü hazırladım ve astım. Hiçbir ürün ücret karşılığı alınmadı; hepsi el emeğimle hazırlandı. Geleneklerin yaşatılmasını istiyorum ve bu çeyizlerle bunu başarmak istedim" dedi.
Arkadaşı Burcu Orman, çeyiz odasının yeniden canlandırıldığını ve büyük bir özveriyle hazırlandığını belirterek, “Unutulmuş bir geleneği tekrar hayata geçirdik. Eylem’in hayalleri doğrultusunda işlediği el işleri ve çeyiz odası, eski geleneklerin günümüze taşınmasını sağladı" diye konuştu.
Gelinin babaannesi Nafiye Koçak ise 60 yıl önce düğününde hediye edilen sandık ve süpürgeyi torununa verdiğini vurgulayarak, “Eskiden böyle geleneklerimiz vardı ama imkanlarımız yoktu. Torunum eski gelenekleri yeniden canlandırıyor. Bu geleneklerin devam etmesini umuyorum” ifadelerini kullandı.
Yasemin Eylem ve Ferhat Güney’in çeyiz koleksiyonu, sadece bir gelinlikten öte, aile ve kültürel değerlerin yaşatılmasına olan bağlılığı simgeliyor. Çiftin bu özel günü, geleneksel çeyiz kültürünü yeniden canlandırarak hafızalarda yer edindi.