Filistin Gazze Şeridi Yönetimi ve İsrail Hükümeti arasında 7 Ekim’den itibaren yaşanan gerginlik neticesin de İsrail tarafından Gazze Şeridi’ne yapılan saldırılar ve abluka alınmıştı. Bu çerçevede Gazze’de yaşayan insanlara Türk Kızılay’ı tarafından insani yardım destek amacıyla “Filistin’in Yaralarını Birlikte Saralım” başlıklı yardım kampanyası başlatıldı. Bölgede oluşturulan güvenli insani yardım koridorunun tesis edilmesi akabinde Filistin Kızılayı ile Mısır Kızılayı işbirliğinde Mısır’dan tedarik ile acil insani yardım malzemelerinin Gazze Şeridi’ne ulaştırılması planlandığı kampanyaya HAK-İŞ Konfederasyonu da destek verdi. HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ve Türk Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz’ın bu çerçevede düzenlediği ortak basın toplantısında HAK-İŞ tarafından 5 milyon lira bağış yapıldığı açıklandı.

Basın toplantısında açıklamalarda bulunan Kızılay Genel Başkanı Yılmaz, Gazze konusunda çok üzgün olduklarını belirterek “Televizyona baktığımız, sosyal medyaya baktığımız zaman, fotoğrafları, videoları gördüğünüz zaman gerçeği görmeyen gözlerimiz o fotoğraflara bile dayanamaz halde. Hepimizin yüreği yanıyor. Orada çocukların, annelerin, sağlık personelinin, sivil toplum çalışanlarının tamamının bir bombardıman altında açık hava hapishanesinde yaşadıkları günler maalesef devam ediyor. Tabii ki acıya dayanmanın farklı yolları var. Bence acıyı çevirmemiz gereken en önemli hayır şeyler yapmaya çalışmak. Acaba ne yapabiliriz gözüyle baktığımız zaman bu acıya dayanabilmek de kolaylaşıyor” açıklamasında bulundu.

“Kızılay, Cenevre Konvansiyonu’nu bir parçası olarak bölgeye daha kolay erişim sağlayabiliyor”

Yılmaz, ilk günden itibaren, Gazze özelinde yardımlarımlar yapmaya devam ettiklerini belirterek “Tabii ki Türk Kızılay’ı diyorum ama Türk Kızılay sadece bir aracı. Bazen bir yardımsever iş insanının aracısı bazen HAK-İŞ Konfederasyonu gibi çok kıymetli paydaşlarımızın aracısı. Biz bir şekilde oraya yardımını ulaştırmak isteyen yardımseverlerle ihtiyaç sahipleri arasında bir köprü kurmaya çalışıyoruz. Tabii ki Kızılay’ın bu anlamda bir avantajı var. Kızılay, Cenevre Konvansiyonu’nu bir parçası olarak savaş zamanında Kızılay Kızılhaç Federasyonu üzerinden belli bağlantıları kurabilen ve bu nedenle bölgeye daha kolay erişim sağlayabilen bir noktada” ifadelerine yer verdi.

“Yeni bir yardım gemisinin hazırlığına başladık”

Yılmaz, sadece refah kapısının açılmasının yardımlar için yetersiz olduğunu belirterek, “Hala yeterliliklerinde yardım edildiğini söyleyemeyiz ama son dönemde iç kısımlara karşılaştırdığımız zaman yardımların en azından içeriye girdiğini biliyoruz ve çok farklı ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Bu anlamda sürekli oraya hem ayni yardım hem de nakdi yardım yolu çalışan tedarik şeklindeki çalışmalarımız devam ediyor. Geçen hafta bir bin 800 tonluk bir gemi göndermiştik. İçinde hem kışlık kıyafet hem giyecek hem su malzemeleri vardı. Şimdi yeni bir geminin hazırlığına başladık. Bu gemiler El Ariş Limanı’na girdikten sonra bizim oradaki personelimiz ve Mısır Kızılay’ı tarafından teslim alınıyor. Kontrolleri gerçekleştirildikten sonra da Mısır’ın refah kapısından Filistin Kızılay’ına teslim edilmiş oluyor” diye konuştu.

“Filistin halkı 75 yıldır aslında zulüm görüyor”

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ise HAK-İŞ’in kuruluşundan itibaren Filistin meselesinin temel görev alanlarından biri olarak kabul ettiğini belirtti. Filistin’in 75 yıldır işgal edildiğini ifade eden Arslan, “75 yıldır topraklarından kovulan, kendi topraklarında mülteci bir hale gelmiş, gasp edilen, en son 2006’dan bu yana Gazze’nin büyük bir hapishaneye çevrildi, Batı Şeria ve Kudüs’ün statüsünün değiştirildi. Dolayısıyla gerçekten Filistin halkı 75 yıldır aslında zulüm görüyor. Haksızlıklarla topraklarla işgal ediliyor. Temel haklarından uzaklaştırılıyor. 7 Ekim de biraz işin bardağın taşırıldığı noktaydı” ifadelerini kullandı.

“Dünya Sendikal Hareketi, Gazze’de bir katliamın olduğunu, soykırımın olduğunu kabul ettiler”

Konfederasyon olarak 7 Ekim’den hemen sonra olağanüstü toplandıklarını belirten Arslan, Bölgede olup bitenleri dünya sendikalı hareketine doğrudan ulaştırmak oradaki kardeşlerimize yardım kampanyası açmak, bu konuda da milletimizi hareketli geçirme konusunda 3 tane temel kararlar aldık. Bu kararlardan bir tanesinde ilk yardım kampanyasını başlattık. Hem üyelerimize, hem de sendikalarımıza bu konuda bir çağrıda bulunduk. Bu kampanyamız yılın sonuna kadar devam edecek. Uluslararası Sendikalı Hareketi, üyesi de bulunduğumuz dünyanın en büyük işçi örgütleriyle birlikte, çalışarak, hem dünyada, hem de bölgemizdeki Sendikalı Hareketi, Kudüs’te, Batı Şeria ve Gazze’de olup bitenlere karşı uyarmaya çalıştık. Bu konuda ciddi mesafeler katıldı. Şu anda Dünya Sendikal Hareketi, ilk baştaki şaşı bakışından vazgeçtiler. Artık Filistin’de, Gazze’de bir katliamın olduğunu, soykırımın olduğunu kabul ettiler” değerlendirmesinde bulundu.

“Kampanyamızda toplanan miktardan 5 milyon lira gönderdik”

Gazze’de iletişim sıkıntıların yaşandığını ve bundan dolayı nakdi yardım yapma konusunda zorluklar yaşadıklarını belirten Arslan, “Başkanımızla, Havaalanında, yurtdışına giderken, ön görüşme yaptık. En azından, ayni yardımlarla, doğrudan Gazze’ye ulaşabilme imkanı olduğunu söyleyince ve Kızılay’ın da yerel muhataplarla irtibatı olunca, Konfederasyonumuzun yönetim kurulu, kampanya devam ederken, bir can suyu olması açısından, ilk etapta kampanyamızda toplanan miktardan 5 milyon lirayı gönderelim dedik. Bugün Kızılay’ın hesaplarına çıkardık, ama bunları devam ettireceğiz inşallah. Başka nakdi kanallar varsa, bunları da kullanacağız” şeklinde konuştu.

Konuşmalarından ardından HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ve Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz tarafından bağış protokolü imzalanarak, Arslan tarafından Kızılay Başkanı Yılmaz’a sembolik 5 milyonluk çek teslim edildi.

Kaynak: iha