Okulun açılması ve hava sıcaklıklarının azalmasıyla birlikte solunum yolu hastalıklarının görülmeye başlandığını belirten Çocuk Hastalıkları Uzmanı Salahattin Okur “Solunum yolu enfeksiyonuyla sağlık kuruluşlarına başvuran hasta sayısında artış yaşandı. Gözlemlerimiz henüz Grip ve Respirutuar Sinsityal Virüs (RSV)’ün yaygın olarak görülmediği yönünde. Covid-19 ise görülme sıklığı duraklamış olsa da varlığını sürdürüyor ve ona Rhinovirüs eşlik edebiliyor” diye konuştu.
Sonbaharla birlikte hava sıcaklıklarının düşmesi ve kapalı mekanlarda daha fazla zaman geçirilmesinin solunum yolu hastalıklarını arttırdığını vurgulayan Dr. Okur, daha çok çocukları etkileyen, soğuk algınlığına sebep olan Rhinovirüs ve Covid-19’un da yaygın olarak görülen hastalıklar arasında yer aldığını; bu hastalıkların çocuklarda bir arada görülmesinin ise hastalığın seyrini ağırlaştırdığını ifade etti.
“Rhinovirüs havlu, bardak ve çatal kaşıktan bulaşabilir”
Rhinovirüsün, Covid-19 ile birlikte veya bağımsız olarak Eylül ayında sık rastlanan solunum yolu virüslerinden biri olduğuna dikkat çeken Dr. Okur, “Yakın zamanda tanımlanmış bir Enterovirüs türü olan Rhinovirüs, çocuklarda şiddetli solunum yolu enfeksiyonlarının etkenidir ve çocukluk çağı astım alevlenmeleriyle bağlantılıdır. Rhinovirüs soğuk algınlığına yol açan bir virüstür. Hasta olan kişilerin hapşırmaları ya da öksürmeleriyle havaya karışan virüsler solunum yoluyla sağlıklı bireylere geçebilir. Bu, en sık görülen bulaşma şeklidir. Virüs ayrıca temas yoluyla da bulaşabilir. Özellikle hasta kişilerin kullandığı havlu, bardak, çatal-kaşık gibi eşyalar ile temas eden sağlıklı bireylerde de virüs bulunabilir. Bu yüzden hijyen kurallarına uymak virüsten korunmada önemlidir. Çocukların ellerini sık yıkaması, başkalarının eşyalarına temas etmemesi, hasta çocuklardan uzak durması, alınacak önlemlerin başında geliyor. Ayrıca hasta çocukların okula gönderilmemesi, diğer çocuklara bulaşmayı engelleyecektir” şeklinde konuştu.
“Nefes alıp vermede zorlanma olursa doktora başvurun”
Rhinovirüsün üst solunum yollarında çok ateş olmadan, hapşırmaya eşlik eden burun tıkanıklığı, burun akıntısı, hırıltı, baş ağrısı gibi bulgulara neden olduğunu belirtenOkur, ateşin yetişkinlerde nadiren görüldüğünü ancak küçük çocuklarda 38-39C ateş gözlenebileceğini anlattı. İleri yaştakilerde, gebelerde, bağışıklık sistemi baskılanmış olanlarda alt solunum yollarına kadar inip zatürreye sebep olabileceğini ifade etti. Covid-19’da ise boğaz ağrısı, öksürük, nefes darlığı görüldüğünü, bu bulgular birbirine benzese de artık toplumda neredeyse tanınır hale geldiğini dile getirdi.
Covid-19’un uzun süreli kalıcılığının Rhinovirüs enfeksiyonu birlikteliği ile ilişkili olabileceğini aktaran Dr. Okur, “Klinik gözlemlerimiz ve bulgular, Covid-19 ve Rhinovirüs ile eş zamanlı enfekte olan hastaların, yalnızca Rhinovirüs ile enfekte olanlara kıyasla nefes darlığı, öksürük ihtimalinin daha yüksek olduğunu ve yoğun bakıma yatışı arttırdığını gösteriyor. Bu nedenle, belirtilerin görüldüğü çocukların bir sağlık kurumuna götürülmesi ve gerekli tedavilerin hastalık ilerlemeden yapılması çok önemli” dedi.
Okur, çocuklarda nefes alıp vermede hızlanma veya zorlanma olursa, ateş 3 günden fazla devam ederse, bebeklerde huzursuzluk, beslenmeyi reddetme olursa, diğer semptomlar 7 günden uzun sürerse mutlaka doktora danışılması konusunda uyarıda bulundu.