Her Şeyi Kendimiz Yapabilmeliyiz

İsrail’in, Lübnan’daki Hizbullah unsurlarına yapmış olduğu siber saldırı, bir milletin temel unsurlarının kendine ait olmasının ne kadar gerekli olduğunu yeniden herkese göstermiş oldu.
90’lı yıllarda yaşanan körfez krizinde, Irak Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin’e bağlı tüm elektronik silah, uçak vb teçhizatları, milyarlarca dolar karşılığında satan Avrupa ülkeleri işlerine geldiği gibi bir tuşla kullanımını engellemişlerdi. Dolayısıyla da Saddam Hüseyin’in 2 Ağustos 1990'da Irak Kuveyt'in başkenti Kuveyt şehrini bombalayarak işgali başlatmış olduğu harekatı başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olmuş, kendi sonunu da feci bir şekilde hazırlamasına olanak tanımıştı.
Amerika’yı Amerika yapan şey, yapmış olduğu icatlar ve bu icatları dünyaya pazarlayarak ekonomilerini güçlü kılmalarından kaynaklıdır. Normalde Amerika’da yaşayan insan profili şu şekildedir; ülkede yaşayanların yüzde 80’ni vasatın altında zekaya sahip devletçi insanlar, yüzde 10’u mucit girişimci dâhiler, yüzde 10’nu da milyarder siyasetçi burjuvalardır. Üstelik, Amerika bir millet değil, İngiliz kolonilerinden meydana gelmiş bir devlettir.
Oysa, biz 10 bin yıllık geçmişe sahip bir milletiz. 600 yıl imparatorluğunu sürdürmüş Osmanlı’nın, sonunda dışa bağımlı hale gelmiş olması, sanayi devrimine ayak uyduramamış olması ve yeni coğrafi keşiflerle yeni yerlere sahip olamaması bitiş sebebidir. Şu an da da, Devletimiz Türkiye Cumhuriyeti, teknoloji, bilişim çağına yakınlığı bir tango düzeyinde, 2 ileri 1 geri şeklindedir. Henüz çok ta geç kalınmış değiliz. Kendi icatlarımızla, kendi cihazlarımızla, yeniden, o eski zamanlardaki gibi kendi kendine yetebilecek bir Türkiye olabiliriz. Çünkü artık bu durum çok elzem. Çünkü artık, her şey silahla süngüyle değil. Tek parmağının ucunda. Artık karar da bizim; ya bilişim ya da esaret.