Özel Haber

İfadeye Dahi Çağrılmamışlar!

SONER KAN

Deprem sonrasında binanın zemin ve birinci katında; özel bir diş polikliniği için yapılan tadilatta kolonların kesildiği, yapının da bu yüzden yıkıldığı öne sürüldü. Savcılık, söz konusu iddialar için takipsizlik kararı verdi. Ancak 2021 yılı Aralık ayında iddiaların merkezindeki poliklinik için yapılan, ‘Gayrimenkul Değerleme Raporu’nda; ara duvarlar kaldırılıp, tek hacim haline getirildiği ve projede dışı imalatlar yapıldığına belirtildi. Avukat Mehtap Akyüz Özcan, poliklinik sahipleri O.B. ve B.B.’nin ifadeye çağrılmadığına dikkat çekip, “İddiaların odağındaki isimlerin ifadeye çağrılmadı tanıklarımız dinlenmedi. Bu bir skandal” dedi.


Adana’da depremde yıkılan ve 63 kişiye mezar olan Tutar Yapı Sitesi’ndeki ‘kolon kesme’ iddiaları hakkında savcılık, takipsizlik kararı verdi. Ancak 2 yıl önceki bir raporda; binanı zemin ve birinci katındaki diş polikliniği için yapılan tadilatta; ara duvarlar kaldırılıp, tek hacim haline getirildiği ve projede dışı imalatlar yapıldığına dikkat çekildi. Yakınlarını kaybeden depremzedeler, karara itiraz etti.

‘Kolon Kesme’ İddiası

6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli ardı ardına yaşanan depremlerde Adana’da 13 bina yıkıldı; 418 kişi hayatını kaybetti. Yıkılan ve 63 kişiye mezar olan yapılardan biri de merkez ilçe Çukurova’ya bağlı Yurt Mahallesi’nde yer alan Tutar Yapı Sitesi’nin C Blok’u oldu. Deprem sonrasında binanın zemin ve birinci katının birleştirilip, burada yapılan tadilatta kolonların kesildiği, yapının da bu yüzden çöktüğü öne sürüldü.

27 Yılda İskân Alamadı

Söz konusu iddialar ve binanın yıkılmasıyla ilgili olarak, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame, Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede; 12 Haziran 1996 yılında yapılan ve aradan geçen 27 yıla rağmen, ‘iskan izni’ verilmeyen apartmanla ilgili dikkat çeken detaylar yer aldı.

Demir Ve Beton Kalitesi Düşük

Binanın imalatında kullanılan demir ve beton kalitesinin, ruhsat tarihinde yürürlükte olan mevzuatta belirtilen değerlerin çok altında olduğu ve ‘1975 Deprem Yönetmeliği’ hükümlerini karşılamadığı vurgulanan iddianamede; yapılan kusurlu imalattan da yapı müteahhidi Hüseyin Tutar ve teknik uygulama sorumlusu ve inşaat mühendisi Cüneyt Akkaya’nın sorumlu olduğu vurgulandı.

22 Yıl 6 Ay Hapis Cezası

Müteahhit Hüseyin Tutar’ın, 2008 yılında hayatını kaybettiği, bu nedenle de hakkında kavuşturmaya yer olmadığı vurgulanan iddianamede; 6 Şubat’taki depremden bu yana firari olan Akkaya hakkında da; ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçundan 22 yıl 6 ay hapis cezası istendi. Depremzedelerin avukatı olan Mehtap Akyüz Özcan, ‘kolon kesme’ iddialarıyla ilgili verilen takipsizlik kararına itiraz etti.  

O Rapor Ortaya Çıktı

Binanın zemin ve birinci katları birleştirilerek hazırlanan, özel diş polikliniğiyle ilgili olarak hazırlanan, 14 Aralık 2021 tarihli ‘Gayrimenkul Değerleme Raporu’nda; antre, mutfak, salon ve güney cephede yer alan balkon hacimlerinin, ara duvarlar kaldırılarak tek hacim haline getirildiği; çocuk ve yatak odasıyla balkonla iklimlendirme hacimlerinin de birleştirip, tek hacme dönüştürüldüğüne dikkat çekildi.

Proje Dışı İmalat Yapılmış

Raporda ayrıca; “Hol ve banyo hacimleri yerinde merdiven kovası inşa edilerek, zemin katta bulunan işyeri bağlantısı olarak kullanılması sonucu uyumsuzdur. Yapılan proje dışı imalatlar, geri dönüşümü kapsamlı ve masraflı tadilatla mümkün olup, değerlemede dikkate alınmıştır” ifadesi de yer aldı.

İfadeye Dahi Çağrılmadılar

Özcan, iddiaların odağında olan zemin ve birinci katı satın alıp, yapılan tadilatta kolonların kesilmesi talimatını verdiği öne sürülen B.B. ve oğlu O.B.’nin, deprem sonrasında başlatılan soruşturma kapsamında ifadeye dahi çağrılmadığını iddia etti. Özcan, “Aynı binada ben de yakınlarımı kaybettim. Site, 4 bloktan oluşuyor. C Blok’un, ikiz bloğu olan B Blok’ta dışarıya doğru konulan sandalye bile düşmezken, C Blok yerle bir oluyor” dedi.

Yıkım Boyutunda Bir Tadilat

C Blok’taki zemin ve birinci katın birleştirilip, yıkım boyunda bir tadilat yapıldığını öne süren Özcan, “Bu tadilatla da yumuşak kat oluşumuna sebep vermişler. Zemin kattaki duvarları tamamen ortadan kaldırıp, yola bakan kısmı da cam yapmışlar. Savcılık, iddialarımızı araştırmaya dahi gerek görmeyip, takipsizlik kararı verdi. Bu karara itiraz ettiğimiz gibi soruşturmayı yürüten savcı hakkında da şikayetçi olacağız” ifadesini kullandı.

4 Bloktan Sadece Biri Yıkıldı

Özcan, “Yıkılan binadaki tüm sorumluluk, ölen müteahhit ve binanın inşaat mühendisine yüklendi. Yargılanacak olansa sadece mühendis. 4 bloklu bir bitesinin aynı malzemeler kullanılmasına rağmen, 3 bloğu ayakta kalıyor ama sadece biri yıkılıyor. Bu da ortada o yapı ile ilgili bir sorun olduğunu gösteriyor. Kolonların kesilip kesilmediğinin tespitine yönelik bir çalışma yapılıp yapılmadığı da iddianamede belirtilmiyor” diye konuştu.

Hukuk Açısından Bir Skandal

Mehtap Akyüz Özcan “Peki sadece müteahhit ve mühendis mi binada kötü malzeme kullandı? Belli ki, C Blok’ta sonradan yapılan tadilatlarla statiği bozuldu. İkiz blokta dışarıya doğru konulan sandalye bile yere düşmemiş ama C Blok yerle bir oldu. Biz, iddialarımızın araştırılmasını istiyoruz ama tadilatı yaptıranlar, ifadeye dahi çağrılmadığı gibi tanıklarımız da dinlenmedi. Bu durum, hukuk açısından bir skandal” dedi.