Av. Sinan Tumlukolçu, Adana Barosu Başkan adaylığıyla ilgili zincirleme yönetimin sona ermesi gerektiğini vurgulayarak, mevcut yönetim anlayışının sürekli kendini yenilediğini, ancak niteliklerinin değişmediğini dile getirdi.
Farklı seslerin yönetime gelmesi gerektiğini savunan Tumlukolçu, Adana Barosu Başkan adaylığı ile ilgili düşüncelerini şu şekilde ifade etti;
“Yönetimden yönetime devralan bir akım var, haliyle kendini yeniliyor. Bu kendini yenileme süreci sonsuza kadar devam ediyor. İsimler değişiyor ancak nitelikler aynı. Yönetimde farklı bir ses, görüş olmalı. Anayasaya, hukuka, saygılı; laikliği, demokratikliği, Atatürkçülüğün önemini bilen, dünyadaki değişimlere gözünü kapatmamış, hukuk çerçevesi içinde demokrat ve karşı durabilen aday profilleri çıkartabilelim. Sonuna kadar mücadele edeceğim, gelen destekler de çok güzel. Zincirleme yönetimini, kast sistemini, kırabilirsek ondan sonrası daha kolay olacaktır. Çok daha renkli, liyakatli, ehil, insan hak ve hukuklarına, hayvan haklarına saygılı bir yönetim anlayışının geleceği kanaatindeyim. Bunun için aday oldum.”
“Elimizi Taşın Altına Koyalım”
Düzeni kırmak için aday olduğunu belirten Tumlukolçu, “Avukatlar, dünyanın her yerinde dünyayı yöneten insanlar. Aydın düşünebilen, felsefe, politika, hukuk üretebilen meslek mensuplarından biridir. Bu nedenle hukukçu olarak biz böyle karanlık, sorunlu dönemlerde öne geçmezsek, aksiyon almazsak, ışık olmazsak kimse bu görevi üstlenmez. İnsanlığa, doğaya, yaşama bir katkımız olmasın mı? Baro seçimi olur, başka seçim olur, kaybedebiliriz bir yarıştır sonuçta. Ama mutlaka bir şeyler değiştirecektir. Hatırladığım kadarıyla ilk defa bağımsız aday olarak çıkan benim. Bu düzeni kırmaya çalışan ilk ben oldum. Değerli meslektaşlarımın katkıları ve destekleri olacağından eminim. Biz önce mesleğimizi, hakkaniyeti, hukuku sevelim sonra insanları sevelim. Ellerine geçirdiği yetkiyi, bizden aldığı bayrağı yanlış kullanıyorsa onlara dur diyelim. Elimizi taşın altına koyalım.” ifadelerini kullandı.
TBMM Genel Kurul’unda kabul edilen sahipsiz hayvanlara yönelik kanun teklifinin uygulanmaması gerektiğini vurgulayan Tumlukolçu, “Hukuk, adalet, merhamet, vicdan diyoruz ya. Yasa, hukukun basamaklarından biridir. Hepimiz yasalara tabiiyiz ama yasa hukuk değildir. Öncelikle bu yasa anayasaya ve imzamızın olduğu ev hayvanlarını korumaya dair Avrupa sözleşmesine aykırı onun için anayasa doksan uyarınca bu yasa zaten yasa değil, uygulanmaması gerekir. Bu yasa karşı mutlaka anayasaya mahkemesine gidilecek. Hukuk kültürel bir birikim. Bir sürü mücadeleden sonra insanlar hak ve özgürlüklerini belirleyerek oluşturmuş. Nazi döneminde, yağmalamalar, katliamlar; İran'da kafa kesilmesi, idam edilmesi, yasal. Yasal olması bir şeyin meşru olduğu anlamına gelmez. Hukukçu kimliğiyle, insanî kimliğimizle bu yasaya karşı gelmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Programın devamını Çukurova Metropol YouTube kanalından izleyebilirsiniz.