Aklının eremeyeceği bulutlara yelken açtım; ben bende değilim şimdi. Özlemin kıyısına köşesine, yedi başlı deresine uzandı yangın mevsimim. Kırık dökük iki cümle, anlam kargaşası içinde fasıl olsa ne olur hayata olmasa ne? Son sözlerine fırsat biteviye vuslat! Fırat olmak vardı şimdi, eteklerinde Kerbela hüznü. Ellerimde zehir zemberek bir gül kokusu…
Yokluğuma dünya dar gelir ağlarsın. Romeo ve Juliet sığmamış sığ kitap arasında kurgulanan melankolik kurgulara. Koş hadi, durma! Olağanüstü güçlere gerek yok. Koş hadi bir bekleyenin var nasıl olsa. Yaşayan ölü düşleri kadar korkunç bir yalnızlık.
Semadan boyutlar ötesi sessizliğe uzanır ömrüne doladığın dua geceleri. Dilin damağın kurur, yıkılır beklentilerin. Koş hadi, durma! Al eline kara saban ayazında kurutulmuş yüreğini, gerçekleşmesi mütemadiyen imkânsız umutlarını, sevdanı da al başının üstüne, kov gitsin kavak yellerini.
Hayallerini sırça köşklerinden çıkar, yıkılmak aziz bir ödüldür aslında. Koş hadi, istersen bin defa düş düşlerinden, vazgeçme sakın.
Aklının eremeyeceği bulutlara çiçek açtım, akmadı mı gözlerini yatırdığın yollardan ruhunun mehtabına? Üç beş damla hasretinden başka bir aşk doğar mı geceden? Leyla Leyla diye Mevla’yı bulan Mecnun çölde yanan ayaklarını ermişlerin gözyaşları ıslatmadı mı?
Şu an almış elime kâğıdı kalemi yarınki gazeteye göndereceğim yazının bağı çözülmüş ayakkabısını bağlamaya çalışıyorum, düşünceler yağmur olmuş çöküyor üstüme. İçimde kaynayan bir karia!
Kıyamadım sevgili, busenin tonuna! İçimde kaynayan bir karia! Kıyamadım kan kırmızı tadına. Ebedi beslenecek sızımsın, nerelere gitsem, hangi dağda yol olsam sözlerine. Koş hadi, durma!
Aklının eremeyeceği bulutlara yelken açtım; ben bende değilim şimdi.
Ölecek miyim hasretinden, yüzünde sahte bir çiçeğin maskesi var!
Tüm boyalarımı gülüşüne kullandım...
Çok defa kabil değil anlamak eylemleri,,,habil
Çalakalem bir mazi özlemi pusulasız
Gözyaşının duvarlarında açılan ilk gedik
Korku ağları ile kuşatmak gerçekleri
Nedir gerçek?(!) Öz mü,,, daha mı derin(!)?
Ezberlenmesi bir anlık okunması zaman alıyor
Fi ilsiz cümleleri kalıplaştıran el boyası
Yılları devirdim boydan boya
Belki gelirsin diye açık kalmış yıldızlar başımda
Büyük ihtimalle beş yıl sonra bile bekliyor olacağım seni
aynı başlangıçta
Neyse,,, şimdi şarkı söylesin odaları hiçliğimin!
Balkonlarında evrenin kitap okusun,,,
Şehrin toynaklarından mehtaba aksın Babil
Selim Savaş Karakaş