Çocukluk dönemindeki,

Büyük hayaller, büyük ümitler,

Saf rüyalar, çeşitli korkular,

O belirsizlikler artık geride kaldı,

Çünkü çocukluk, günler geçti gitti...

...

Güzel olan şey ise şu;

Yaşadıkça her şeye alışır insan,

Çünkü hayatın gerçekleri buna zorlar,

Büyüyünce, yasaklar, ayıplar, korkular,

Günahlar, ne derler dönemi başlar...

...

Hayat artık çocukluktaki rengini yitirir,

Hemen her insan için tek düze olur,

Yıkıcı,  yakıcı, yok, edici olaylar

Çığ gibi insanın üstüne gelir,

Kaçamaz artık çoğunlukla da yenilir...

...

Dünya sahnesindeki hayatla,

Göğüs göğse mücadelenin

Biri biter diğeri başlar,

Amansızca süren ve de,

Çoğunlukla da kaybedilen,

Savaşların önü arkası kesilmez,

Gelecek beklentileri azalır,

Bir süre sonra da noktalanır...

...

Hayat kendi raylarında ilerler,

Karşılıksız iyilikler,

Sınırsızca sergilenen

Hoş görüler,

Karşılıksız sevgiler,

Karşılıksız beklentiler,

Birbirini koyalar,

Zaman artık insan hayatındaki,

Her şeyi kendi planlar,

Kişi ne kadar kendini yırtsa,

Kendini parçalasa da,

Her şey artık olacağına varır

Anlayışı süreci başlar...

...

Çünkü çocukluk dönemi;

-MUTLU ET çağıydı...

-Anneni babanı mutlu et,

-Aileni öğretmenini mutlu et,

-Ağacı çiçekleri mutlu et,

-Çevreni mutlu et vs

Bunlar gelip geçeli çok oldu...

...

Bunları yaparken kendini unutur insan;

Bir filozof binlerce yıl önce

Tüm dünya insanlık ailesine,

Ta o zamandan bilgece şöyle demiş;

-KENDİNİ TANI...

Soru şu, peki günümüzde,

Kaç kişi kendini tanıyor?

Bana göre hemen hiç kimse tanımıyor,

Adana Erkek Lisesinin Efsane resim,

Öğretmeni benim filozof

Dediğim hocam Ethem Aydın

Yüzlerce kişinin nefessiz dinlediği,

Konferansı sırasında biri ona şöyle dedi;

-Hocam bize kendinizi tanıtır mısın?

Hocamın verdiği yanıt beklenmiyordu;

-Ben kendimi tanımıyorum ki,

-Sana kendimi nasıl tanıtacağımı bilemiyorum;

Kendimizi anlama tanıma dönemi

Bana göre artık çok gerilerde kaldı,

Artık çevremizdekileri anlama,

Ve tanıma çağını yaşıyoruz,

Oysa kendini tanımayan insan;

Evreni, dünyayı, hayatı da tanıyamaz...

...

Günümüzdeki dünya insanlarının çoğu,

Tıpkı bitkiler gibi besleniyor,

Büyüyor, boy atıp mevsimine göre,

Çiçek açıp çocuk isimli meyvelerini

Verir, sonra da, kendini tanımadan,

Gezegende iz bırakamadan, ölüp gidiyor;

Yapılan bilimsel araştırmalara göre

Dünyada bu güne kadar,

120 milyar insan yaşamış;

Yok, olup toprağa karışmıştır,

Bir mezar taşı dahi bulunmadan,

Çoğu insanlardan,

Tarih ve zaman onları kayıt,

Etme gereği duymamış,

BİR VARMIŞ; BİR YOKMUŞ...

Silinip gitmişler...

Bence burada akıl devreye girmeli,

-BEN KİMİM?

-NEDEN YAŞIYORUM?

-NEREDEN GELDİM,

-NEREYE GİDİYORUM?

-HAYATIN ANLAMI NE?

 Gibi sorularla varlığına anlam aramalı,

Yaşamının dışında artı değer üretmeli,

Gelişmesini tamamlayıp, kalıcı eserlerle

Gelecek kuşaklarca da anılacak,

Şekilde çalışmalar yapıp kendi özgün,

Değerler olan eserlerine imza atmalı,

Gelecekteki insanlara yararlı olacak,

Şekilde çalışmalı, tarih ve zamanın

Kendinden söz etmesi için çalışmalı,

ABDULKADİR KAÇAR ADANA 2024