Evli ve 2 çocuk annesi 41 yaşındaki Huri Gökçe Ocakcı, çocukken geçirdiği ateşli hastalık sonucu sol gözünü tamamen kaybedip, sağ gözünde ise yüzde 90’a yakın görme kaybı oluştu. Küçüklükten bu yana öğretmenlik hayali kuran Ocakcı, engellerine rağmen hiçbir zaman pes etmedi ve 2001 yılında Çukurova Üniversitesini kazanarak hayaline uzanan yolculuğun ilk adımını attı.
Okul öncesi öğretmenliği bölümünden mezun olan Ocakcı, 2005’te Milli Eğitim Bakanlığınca atandı. 19 yıldır görevini merkez Çukurova ilçesindeki Abdullah Cem Turhan Anaokulu’nda sürdüren Ocakcı, minik öğrencilerini geleceğe hazırlıyor. Öğrencilerini adeta ‘Gönül gözüyle’ görüp hissettiği Ocakcı, engellerinin zorluklarını da öğrencileriyle birlikte aşıyor.
“Çok iyi bir öğretmen olacağıma inandım”
İhlas Haber Ajansı’na konuşan Ocakcı, İngilizce öğretmeninin kendisine ‘Tahtayı göremiyorsan burada ne işin var’ demesinden sonra öğretmen olmaya karar verdiğini anlattı. Ocakcı, “Bu olay üzerine öğretmen olmaya karar verdim. Yaşanan bu duruma çok üzüldüğüm için kendimi motive ettim ve ilerde çok iyi bir öğretmen olacağıma inandım. Hep çalışmayı, başarıyı seven ve görevlerini yerine getiren bir öğrenciydim. Bunun da karşılığını aldım. Göreve ilk başladığım zamanlarda çevremdeki meslektaşlarım çok tedirginlerdi, ben de tedirgindim. Bu mesleği yapıp yapamayacağım konusunda endişelerim vardı. Fakat kendimi motive ederek bunların hepsini atlattım” ifadelerini kullandı.
“Çocukların kalplerine dokunma beni başarılı bir öğretmen yaptı”
Çocukları çok sevdiğini ve en büyük moral kaynağı olduğunu vurgulayan Ocakcı, “Öğretmenliği yapmamı sağlayan en büyük artım çocukları çok sevmem oldu. Çocukların kalplerine dokunma ve hayatlarına şekil verme isteği beni başarılı bir öğretmen yaptı. Yaşadığım zorlukların üstesinden veliler ve öğrencilerimle iletişim kurarak gelmeye çalışıyorum. Öğrencilerime bu bireysel farklılıkları açıklayınca emin olun çok daha anlayışlı ve yardımsever oluyorlar. Benim göremediğim bütün konularda öğrencilerim bana destek oluyorlar. Bizler engelli bireyler olarak hayata zor bir süreçle başlıyoruz, bu zorlukları aşarken insanlardan özellikle manevi destek istiyoruz. Belirli bir yaştan sonra biz bu farklılığa alışıyoruz. Çevremizdeki insanların bizlere verdiği manevi desteklerle bu farklılığı tamamen ortadan kaldırmaya çalışıyoruz” dedi.
“Öğrencilerime vatan ve millet sevgisi aşılıyorum”
Yüzlerce öğrencisinin meslek hayatına atıldığını ve halen kendisiyle görüştüğünü söyleyen Huri Gökçe Ocakcı, daha sonra şunları kaydetti:
“19 yıllık öğretmenim ve öğrencilerim bana öğretmenim iyi ki siz hayatımıza girmişsiniz, iyi ki sizi tanımışız dönüşünü verdiğinde mutlu oluyoruz. Ben çocuklarımı mezun etsem bile hepsine şu cümleleri söylüyorum. Ben buradayım ve hayatınızın hangi döneminde olursanız olun yanıma gelin, benimle hayatınızı paylaşın, yaşadığınız bir sorunda ben buradayım, sizi sevmeye devam ediyorum mesajını veriyorum. Öğrencilerimle ilişkilerimiz böyle devam ediyor. Şu an da üniversiteye giden, üniversiteden mezun olan öğrencilerim var ve hepsi gayet başarılı. Öğrencilerime, vatanını milletini seven, başarılı, doğru ve dürüst insanlar olmayı öğretiyorum.”
“Bizlere destek verilmesini istiyoruz”
Engellilerin topluma karışması gerektiğini ve bütün zorlukları aşabileceğine inandığını kaydeden Huri Gökçe Ocakcı, “Engelli öğretmenlerin bu hayatta başarılı olabileceğini ve güzel çocuklar yetiştirebileceğini amaçlamıştım ve bu amacıma ulaştığımı düşünüyorum. Bizler engelli bireyler olarak kesinlikle evimizde kalmamalıyız, engelli bireyler olarak öğretmen, doktor, mühendis veya ne yapmak istiyorsak onu yapmalıyız. Biz kendimize güvenir, inanırsak çevremizdeki insanlar da bize güvenip inanır. Tüm görme engelli arkadaşlarımı temsil ederek erişilebilir kitaplar, erişilebilir kütüphane istiyoruz. Kitap okuyamıyoruz, sadece dinliyoruz. Rahat rahat dinleyebileceğimiz kitaplarımız olsun istiyoruz, bir diğer konu ise görme engelli öğretmenler olarak defter doldurma ve buna benzer idari işlerde çok zorlanıyoruz ve bu konuda da bizlere destek verilmesini istiyoruz” diye konuştu.