SONER KAN
Adana’da ardı ardına yaşanan depremlerde yıkılan ve enkazından 12 kişinin cansız bedenine ulaşılan Mete Apartmanı’nın, müteahhidi Muzaffer Mete, ‘konutu terk etmemek’ şartıyla cezaevinden tahliye edildi. CHP’li Ceyhan Belediyesi’nde ‘satın alma müdürü’ de olan Mete, ilk duruşmada da; “Binada çatlaklar vardı ve gözle görülür bir şekilde denetlenmeye ihtiyacı olduğu belliydi. Ben böyle şiddetli bir depremi yaşamanın verdiği panik ve korkuyla herkese apartmana girmemesi gerektiğini söyledim. Başka bir apartmanda arkadaşımın kızının göçük altında kaldığı için kurtarma çalışmaları için belirtilen yere gittim” savunmasını yaptı.
KOLONLARI ÇÜRÜK ÇIKTI
Merkez ilçe Çukurova’ya bağlı Güzelyalı Mahallesi’nde yer alan 13 katlı Mete Apartmanı, 6 Şubat’ta Pazarcık merkezli 7.7’lik depremde ağır hasar aldı; aynı gün Elbistan merkezli 7.6’lık ikinci depremde de yarısı yıkıldı. Binanın enkazında kalan 12 kişi hayatını kaybetti. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında binanın enkazındaki kolonlardan alınan karot örnekleri, deprem dayanıklılık testini geçemedi.
CHP’Lİ BELEDİYEDE MÜDÜR
Hakkında gözaltı kararı verilen binanın müteahhidi Muzaffer Mete, önce kaçıp izini kaybettirdi, ancak yakalanacağını anlayınca da 16 Şubat 2023 tarihinde teslim olup tutuklandı. Aynı zamanda CHP’li Ceyhan Belediyesi’nde ‘satın alma müdürü’ olarak görev yaptığı öğrenilen Mete’nin, Ceyhan Belediye Başkanvekili Hülya Erdem’in de özel ekibinde yer aldığı ortaya çıkmıştı. Mete ve binanın inşaat mühendisi Atilla Tuğran tutuklandı.
ÜZERİME DÜŞENİ YAPTIM
Yıkılan binayla ilgili olarak, Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada Mete ve Tuğran, ilk kez hakim karşısına çıktı. Kendisinin de 2016’dan bu yana Mete Apartmanı’nda yaşadığını, ölen kişilerin de komşusu olduğunu anlatan Mete, “Gerekli fen ve teknik kuralları uygulayarak binayı inşa ettik. Ben müteahhit olarak üzerime düşen yükümlülükleri yerine getirdim. İlk depremde binada hasar vardı ama yıkılma olmadı” ifadesini kullandı.
ARAMA-KURTARMAYA GİTMİŞ!
Mete, “Binada çatlaklar vardı ve gözle görülür bir şekilde denetlenmeye ihtiyacı olduğu belliydi. Ben böyle şiddetli bir depremi yaşamanın verdiği panik ve korkuyla herkese apartmana girmemesi gerektiğini söyledim. Başka bir apartmanda arkadaşımın kızının göçük altında kaldığı belirtildiğinden kurtarma çalışmaları için belirtilen yere gittim. Vefat eden şahısların aynı şekilde ölümünden üzüntü duymaktayım. Belediyede ve işin teknik kısmında bana söylenen her yükümlülüğü yerine getirdim ve eksik bir şey bırakmadım” dedi.
KOLONLAR KESİLDİ DİYE YIKILDI
İnşaat mühendisi Atilla Tuğran da üzerine düşen yükümlülükleri tam olarak yerine getirdiğini savunarak, “Binada kolon kesildiğine dair dosyada delil ve fotoğraflar var. Binaya giren insanlar, ikinci depremde hayatını kaybetti. Binanın kolon kesilmeyen bölümü yıkılmamış ayakta kalmıştır. Bina 25 yıllık bir binadır. Adalet Bakanlığının ilgili yönetmeliğinde yıpranma payı da belirtilmiştir. Bilirkişiler bunu da dikkate almadı” diye konuştu.
‘EV HAPSİ CEZASI’ ALDILAR
Cumhuriyet Savcısı, dosyadaki delil durumu, muhtemel mağduriyetin önlenmesi ve tutuklu sanıkların bu aşamada haklarında yurtdışına çıkış yasağı ve adli kontrol tedbiri uygulanarak, tahliye edilmesi yönünde mütalaa verdi. Mahkeme heyeti de sanıklar Muzaffer Mete ve Atilla Tuğran’ın, ‘konutu terk etmemek’ adli kontrol şartıyla tahliyesine karar vererek, duruşmayı da ileri bir tarihe erteledi.