Sonunda Pandora’nın kutusu açıldı. Bütün gizler açığa çıktı. Seçimi kazanabilecek tüm partilerin büyükşehir ve ilçe belediye başkan adayları açıklandı.
Meteoroloji Suriye’den toz taşınımı uyarısında bulunmuştu ama bugünkü gördüğünüz tozlar oradan gelenler değil. Halis muhlis yerli.
Ortalık toza dumana karıştığı için göz görü görmüyor. Durum böyle olunca ilerisi için iyi bir sinyal alınamıyor. Geleceğe dair söylenebilecek her şey bugün için geçerli olabiliyor ancak yarın bambaşka bir gerçeğe uyanıyoruz.
Ne demek istediğimi daha açık yazayım. Ak Parti’nin Büyükşehir’den sonra Seyhan, Yüreğir ve Ceyhan adayları da açıklandı. Sadece ben değil kamuoyunun büyük çoğunluğu isimlerle ilgili düşüncelerini açıklarken akıllarında hep şu soru oluştu; "Bu isimler gerçekten kazanabilecek adaylar mı?" Rakipler el ovuşturmaya başlamıştı bile. Öyle ya; Seyhan’da adı açıklanan Erdal Hatipoğlu’nu ilçedeki 10 kişiye sorun ikisi tanıyorsa (oy vereceğini söylüyorsa demiyorum) ben yarın mesleği bırakırım.
Nasıl bir tombala çekiyorlarsa artık (herhalde bilinçli seçilmiyorlardır bu adaylar) her defasında en kötü kura çekimi yapılıyor.
Yüreğir’de Halil Nacar için söyleyecek çok şey yok. Kendisi ile ilgili daha önce de yazmıştım. Ben şahsen Halil Bey’i severim ama bu bir ilçede belediye başkan adayı olmak için yeterli bir kriter değil. Üstelik, Büyükşehir’e talip olmuş bir ismin bir ilçeye aday gösterilmesi onun da bunu kabul etmesi bence doğru değil. Halk arasında buna yönelik farklı tabirler var ama Halil Bey doktor olduğu için ben; ölümü gösterip sıtmaya razı olmak deyimini kullanmış olayım. Halil Nacar’ın temayülde birinci çıktığının iddia edilmesi, Büyükşehir'e aday adayı gösterilmesi en çok da Ak Parti teşkilatlarına karşı yapılmış bir ayıp. Yine de Ak Parti’nin merkez ilçelerde kazanma ihtimali en yüksek yeri Yüreğir’dir. Doğru bir strateji ile seçimi kazanmak işten bile değil.
Ak Parti’ye kızarken CHP’yi es geçmek mümkün değil. Seyhan’a başvuran adayı Çukurova’ya, Çukurova’ya başvuran adayı Seyhan’a yazıyorlar. Yüreğir’e ittifak adı altında bir eş başkan yerleştirmek istiyorlar. İki güçlü mevcut başkanı da sanki hiç yoklarmış gibi kaldırıp atıyorlar. Bundan birkaç ay önce Metropol TV’de Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin ile yaptığımız röportajda kendisine aday gösterilmemesi halinde başka bir partiye geçip geçmeyeceğini sormuştum. Soner Başkan’ın verdiği cevaptan aslında bugün yaşanacakları kestirmiştim. Soner Çetin Çukurovalılar tarafından sevilen bir isimdi. Elbette başkanlığı döneminde yaşanan bazı üzücü olaylar hanesine eksi puan olarak yazıldı ama son golü Zeydan Karalar attı. Aynı Akif Kemal Akay’a yaptığı gibi.
Ben bir Seyhan seçmeniyim. Açıkçası Akif Başkan’ın harika hizmetler yaptığını ve ilçeye çağ atlattığını söyleyemem. Tipik bir CHP belediyeciliği örneği sergiledi ve beş yılı eş-dost-akraba ilişkileri ile tamamladı. Halkın kendisi ile ilgili en büyük şikâyeti de zaten bu durumdu. Hatırlıyorum da 5 yıl önceki seçimler evvelinde kendisi ile bir televizyon kanalında yaptığımız canlı yayında; "En yakın rakibinizin şu ana kadar açıkladığı 119 proje var. Siz seçilirseniz Seyhan’a yönelik projeleriniz ne olacak?" dediğimde; "Önce seçilelim. Proje yapmak kolay" demişti. O kolayı bile yapamadan, vatandaşın kahir ekseriyetine bir hayrı dokunmadan tamamladı 5 yılı. Olan elbette yine Seyhan’a, Seyhanlıya oldu.
CHP en büyük sürprizi Yüreğir’i DEM Parti’ye bırakarak yaptı. Adana’nın merkezine bir eş başkan atamak istiyorlar sanırım. Ben şunu anladım; "Biz Büyükşehir’i kazanalım da gerisi ne olursa olsun" diyorlar.
Yüreğir gibi birçok ilden bile büyük, yoğun nüfuslu bir ilçe. Böyle bir ilçeye terör örgütleri ile bağını hiçbir zaman inkâr etmeyen bir partinin adayını hem de CHP'nin logosu altında seçimlere sokmak en çok da Yüreğirli’ye ihanettir.
Bütün bu tartışmaların ötesinde Zeydan Karalar’a hakkını teslim etmemiz gerekiyor. Örgüte müdahaleleri, küstürdükleri, kızdırdıkları bir tarafa CHP’nin son Kurultay’ında Genel Başkan seçilen Özgür Özel’e yaptıklarına rağmen kendisinden vazgeçilememesi onun ne kadar büyük bir siyasetçi olduğunu gösteriyor.
Zaten son rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarında yaptığı gövde gösterisinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut’a adını açıklatma başarısını göstermişti. Şimdi de ikisi mevcut belediye başkanı en büyük üç rakibini (Soner Çetin, Akif Kemal Akay ve Kamuran Karaca) ekarte etmesi onun CHP örgütü içindeki gücünü de gösteriyor.
Şimdi gözler CHP’den istifa eden iki belediye başkanında. Bakalım önümüzdeki günlerde siyaset rüzgârı onları nereye savuracak?
Bu gelişmelerin hepsini bir araya getirdiğimizde bence ortaya çıkan tablo Adana’da en çok iki partiye yarayacak; İyi Parti ve Yeniden Refah Partisi.
Daha önce de yazmıştım. Yineliyorum. Bu seçim; Sürprizlerin seçimi olacak.