Oyun oynamanın, hem çocuğun psikomotor gelişimi hem de ebeveynle kurulan bağın güçlenmesi açısından çok elzem olduğunun altını çizen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, çocukların kurdukları oyunlarla yeni şeyler keşfedip, deneyimleyip tekrar ederek öğrendiklerini pekiştirirlerken aynı zamanda dile gelemeyen olumsuz duyguları, küçük ya da büyük travmatik deneyimleri oyun yoluyla ortaya koyarak ebeveynlerinin desteğiyle bu yaşantıların yüklerinden kurtulduklarını söylüyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, çocuklarda oyunun önemini açıkladı.

Çocuklar için oyun, gelişimlerini destekleyen bir ihtiyaç

Okulların tatile girmesiyle birlikte daha çok gündeme gelen oyunun, çocuğun fizyolojik ve psikolojik sağlığında önemli bir yeri olduğunu belirterek sözlerine başlayan Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, “Çocuklar için oyun; dil, motor, zihinsel, fiziksel, sosyal ve duygusal gelişim alanlarını destekleyici mühim bir temel ihtiyaçtır. Oyun, hayatı keşfetme, deneyimleme, öğrenme ve tekrar için eşsiz ve çok önemli bir yoldur.” dedi.

Oyun, çocuk ve ebeveynin arasındaki ilişki ve iletişimi güçlendirir

Oyunun ebeveyn ve çocuk arasında bağ oluşturan bir köprü görevi gördüğüne dikkat çeken Konuk, “Ebeveynlerin çocuklarıyla etkili bir şekilde oyun oynaması hem aralarındaki ilişkinin hem de iletişimin güçlenmesine yardımcı oluyor. Çocuklarla olan etkileşim, ancak eğlenceli bir şekilde devam ettirildiği takdirde kurulan bağların kalıcı olması sağlanabiliyor. Çocuğun yaş grubu ne olursa olsun hatta çocuk kendi başına oyun oynayabiliyor dahi olsa eğlendiği, öğrendiği anları en yakınındaki kişilerle paylaşmaya ve keşifleriyle ilgilenecek yetişkinlere ihtiyaçları vardır.” şeklinde ifade etti.

Hareketli oyunlar çocuğun agresyonunu kontrol edebilmesine yardımcı olur

İlkokul dönemindeki çocukların oldukça aktif ve hareketli oyunları tercih etmeye yatkın olduklarını belirten Konuk, “Bu yaşlardaki çocuklarla, hem çocuğun enerjilerini boşaltabilecekleri ve dikkatlerini toplayabilecekleri hem de dürtü kontrolünü sağlayabilecekleri dış ortam aktivitelerine uygun hareketli/fiziksel oyunlar oynanabilir. Birçok ebeveyn, çocuğu saldırganlığa ve agresifliğe yönlendireceğinden güreş gibi itiş kakış oyunlarından çekinir ancak oyun içerisinde çocuklar öfke ve kızgınlık duygularıyla bu oyunları oynamazlar. Aksine itiş kakış oyunları, çocukların fiziksel güçlerini gerçek hayatta değil oyunda sınamalarını ve eğlenmelerini, her insanda bulunan saldırgan dürtülerini ve agresyonunu kontrol edebilmesine yardımcı olur. Bununla birlikte hayal güçlerini geliştiren, kuralları olan ve birden fazla kişiyle oynanan kutu oyunları da yararlıdır. Grup içinde paylaşımda bulunmayı, sıra beklemeyi, sınırlara uymayı öğrenirler ve aynı zamanda gelişimsel beceriler de bu sayede desteklenebilir. Ancak en güzel ve etkili oyun türü, çocuğun kendi seçtiği ve kurduğu, ebeveynin de çocuğa dahil olduğu oyunlardır. Bunun için çocuğu izlemek ve ona katılmak yeterlidir” diye konuştu.

Günlük düzenli oyun zamanı oluşturmak ilgi ve dikkatin çocuğa yönlendirilmesini sağlar

Çocuğun gelişim sürecinde ebeveynle oynanan oyunun devamlılığının sağlanmasının altını çizen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, “Çalışan ebeveynlerin hem kendilerinin yapabileceği düzeyde hem de çocukların ihtiyaçlarını karşılayabileceği şekilde günlük bir oyun zamanı oluşturması önemlidir. Oyuna 15-20 dakika gibi kısa sürelerle başlayıp yavaş yavaş bu süreler uzatılabilir. Ancak oyun zamanında asıl önemli olan nokta sürelere bağlı kalmak değil, her gün düzenli olarak oyun aracılığıyla birebir zaman geçirmek ve kesintisiz şekilde ilgi ve dikkatin çocuğa yönlendirilmesini sağlamaktır.” dedi.

Editör: Cemre Bayrak