Özel Radyo- Televizyonlarla, Aydınlık Türkiye

-İnternet yokken ne yapıyorduk?

-Cep telefonunda yılan oynuyorduk,

-Cep Telefonu yokken ne yapıyorduk?

-Televizyon izliyorduk,

-Televizyon yokken?

-Radyo dinliyorduk,

-Radyo yok iken?

-Gazete okuyorduk,

-Gazete yok iken?

-Komşuya uğrayıp sohbet ediyorduk…

Bir gazetede yer alan karikatür’

Ülkemizdeki teknolojinin kısa ve baş döndüren,

Tarihini çizgilerle böyle…

Ben 1954 doğumluyum,

Yassı ada duruşmalarındaki,

Başbakan Adnan Menderes ve

Arkadaşlarının yargılanmasını uzun dalga,

Ankara radyosundan annem-babamla

Birlikte dinleyerek ilk defa radyoyla tanıştım…

Ama ses derinden, çok boğuk şekilde geliyordu,

Spikerin söylediklerinin yüzde

Ellisinden azı ancak anlaşılabiliyordu,

Ona rağmen radyo benim için muhteşem sihirdi,

Daha sonraki yıllarda orta dalgadan yayın yapan

-AMERİKANIN SESİ RADYOSUNA tanışıp ona yoğunlaştım,

Ankara uzun dalga radyosuna göre ses daha netti,

Ama yayında her üç beş saniyede

Devamlı alçalıp yükseliyordu,

Haberlerin en kritik yerlerinde spikerin sesi

Neredeyse yok oluyordu…

1960’lı yıllarda Adana İL Radyosunun Orta dalgadan

Her gün 4-5 saatlik kısa yayınlarını dinledim,

Halk Müziğinin o yıllardaki isimleri şöyleydi;

İsmail Polat, Mahmut Özçiftçi, Müslüm Gürses,

Fahri ışık, Necla Babacan vs…

Bu radyomuza tam olarak gönülden bağlanmıştım,

Tarlada çalışırken bile yanımızda götürüp,

Halk müziğimizi kısıtlı da olsa dinliyorduk ki;

1968 de Adana İL Radyomuzu bu sabaha karşı,

Gün doğmadan karanlıkta söküp Mersin’e

Kaçırdılar bu kentin insanları radyo

Konusunda tamamen yetim kaldı…

Daha sonra orta dalga 630 metreden

Yayın yapan TRT ÇUKUROVA RADYOSU

Hayatımıza çıkmamak üzere girdi…

Gazetecilik mesleğimin bir başka dalı olan

TRT Çukurova radyosunda yıllarca,

Ben de telefonla bağlanıp

“GAZETECİ GÖZÜYLE” ve diğer konularda,

Sayısız programları yaptım…

1990’lı yılların ilk ayları, özel radyo

Ve televizyonların devreye gireceği

Dedikodusu kulaktan kulağa yayılmıştı,

Halk bu konuda inanılmaz istekliydi,

Cumhurbaşkanımız merhum Özal Başta

Olmak üzere tüm politikacılara baskı yapıyordu,

Bende her sabah başucumdaki radyonun

FM bandını tarıyordum, ama henüz

Yayın yoktu, birkaç ay aramayı sürdürdüm,

A oda ne, birden muhteşem netlikte,

Karşımdaki insan konuşuyormuşçasına

Teknolojinin son harikası olan,

FM bandından bir tek özel radyo

Yayına başlamıştı…

Çıldırıyordum, adını bir türlü anons

Etmiyorlardı, sanki korsan yayın gibiydi,

Birkaç gün, dinledikten sonra bir sihirli ses

Şöyle dedi;

-BURASI ESER FM RADYOSU…

Sevinçten havaya uçuyordum,

Hakkı Tanış Ağabeyin sahibi olduğu

Adana nın bu ilk özel radyosu,

İnönü Parkının karşısındaki

Bir iş hanının 4.katından çok küçük

Bir vericiyle yayın yapıyordu,

Sevinçten çılgına dönmüştüm,

Koşarak gittim, tanıştım, görüştüm,

Canlı yayınlarda defalarca konuşlar yapmaya başladım

Radyonun sihri artık vazgeçilmez

Biçimde hayatıma girmişti…

Bu gün mü?

Cumhurbaşkanımız Merhum Turgut Özal’a

Her zaman teşekkür ediyorum, saygı ve

Minnetle anıyorum;

-ANAYASA BİR DEFA DELİNMEKLE BİR

ŞEY OLMAZ diye, özel radyo ve televizyonları,

Ülkemize ve halkımıza armağan etti;

İletişim konusunda gerçekten Türkiyeye çağ atlattı…

Böylece devletimiz daha şeffaf bir hale geldi…

Halkımız inanılmaz şekilde bilinçlendi,

Sokaktaki insan özel radyo ve televizyonlarımız

Sayesinde bilgilendi her şeyin farkına vardı,

Özellikle güzel ülkem üzerinde

Oynanmaya çalışılan hain oyunları,

Uygulanmak istenen hain senaryoları,

Bazı partilerin vekillerinden daha çok takip

Ediyor, biliyor, tepkisini koyuyor…

Sonuç mu?

1990’lı yılların ilk günlerinden

Başlayıp bu gün hala büyük bir yarış

İçinde olan,  yüzlerce Özel Radyo

Yüzlerce özel televizyonlarımız

Aralıksız şekilde yoluna devam ediyor,

İnanıyorum ve biliyorum ki ülkemin, yarınları,

Bu günlerden daha da güçlü, daha aydınlık,

Olacaktır…  Bundan hiç kimsenin en küçük bir

Şüphesi olmasın, 

 Büyük Atatürk’ün ifadesiyle; TÜRKİYE

CUMHURİYETİ SONSUZA KADAR PAYİDAR OLACAKTIR…