Sabır taşı deyiminin anlamını herhalde bilmeyenimiz yoktur.Biz yine de ifade edelim; Türlü sıkıntılara katlanan,çok sabırlı kimseler için kullanılan bir deyim.Lakin son zamanlarda yaşadığımız sosyal ve toplumsal infialler ile neye nasıl şaşıracağımızı ve tepki göstereceğimizi bilemez olduk.Her sabaha farklı bir skandal ile uyanıyoruz.Son yirmi yılda gördüğümüz,duyduğumuz kısacası şahit olduğumuz ahlaksızlıkların,yolsuzlukların ve dolandırıcılığın beti benzeri hiçbir zaman olmadı.Nereye dönsek,nereye baksak bir ahlaki çöküntü almış başını gidiyor.Gıdalarda hile yapan,hiç yere katliam yapan,kadına,çocuğa zarar verecek kadar aptallaşan vücutların içimizde dolaştığı bir zaman diliminden geçiyoruz.Sabır taşı çatlamak üzere…
Tam yeni bir haftaya umutla, ümitle uyanalım derken bu kez de vicdansız, gözü dönmüş bazı sağlık çalışanlarının para uğruna onca masum yeni doğan canı hayattan kopardıklarına şahit olduk. Yetmezmiş gibi bir de telefondaki dalga geçer gibi konuşmalarına elbette.İnsan ömrü bu kadar hafiflemiş,ucuza indirgenmiş,bu kadar kokuşmuş beyinler,zihinler…
CİMER’e yazılan bir şikayet ve kocaman yürekli bir savcının kahraman duruşu bu çetenin ipliğini pazara çıkarmaya yetse de sabah aksam bununla övünmek pek manidar değil. Devletin farklı hizmet merkezlerinde bu tarz çeteleşmeler ne ilk ne de son.Denetim,teftiş desen o da zaten iş bittikten sonra başlar,herkes de önlemini ona göre alır.
Özel hastanelerin büyük bir çoğunluğunun kuruluş amacı hastaya hizmet mottosundan ayrılıp para kazanç kapısına dönmüş durumda.Üstelik özel hastanelerdeki kritik cihazların ve makinelerin sayısı devlet hastanelerindekilere kıyasen epey fazla.Buna bağlı olarak vatandaş haliyle kendine daha konforlu daha güvenilir bir ortam arıyor.Siz rahatsızlığınıza deva aramak için güvenilir bir doktor,hastane ararken karşı taraftan görünen şekliniz ;bir müşteri ve ne kadar kazandıracağı…Yaşa ki daha neler göresin!