Doç. Dr. Atıl Bişgin tarafından gerçekleştirilen “Evlilik Öncesi Tarama: 5N1K” konulu sunumda Türkiye’nin tıbbi genetik alanındaki mevcut durumu, gecikmiş noktaları ve gelişim fırsatları kapsamlı bir şekilde değerlendirildi. Merkez Müdürü Prof. Dr. Sevcan Tuğ Bozdoğan, etkinliğin sağlık alanındaki gelişim için büyük önem taşıdığını vurgulayarak katılımcılara iletti.
Cumhuriyetin 101. Yılı Kutlamasıyla Başlangıç
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 101. yıl dönümü münasebeti ile etkinlik, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile açıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını Biz De Varız Destekleme Derneği Başkanı Tanır Emre Üzelgeçici yaptı. Üzelgeçici, katılımcılara teşekkür ederek, “Bu etkinlik, toplum sağlığını koruma bilincini güçlendirme adına önemli bir adımdır. Sağlık alanında her bireyin katkısı, toplumsal dayanışmanın bir örneğidir,” ifadeleriyle koruyucu hekimlik uygulamalarının önemine vurgu yaptı. Gelecek nesillere daha sağlıklı bir dünya bırakma hedefini yineleyen Üzelgeçici, toplum sağlığında sürdürülebilir gelişimin ortak sorumluluğumuz olduğuna dikkat çekti.
Doç. Dr. Atıl Bişgin’in Kapsamlı Sunumu
Selahattin Yakın’ın moderatörlüğünde ilerleyen programda, Doç. Dr. Atıl Bişgin, Türkiye’nin sağlık alanındaki 100 yıllık gelişim sürecine ve güncel sağlık uygulamalarına dair kapsamlı bir sunum yaptı. Koruyucu hekimlik uygulamaları arasında evlilik öncesi tarama ve yenidoğan taramalarının önemini vurgulayan Bişgin, "Türkiye, bu alanda dünya standartlarını yakalamak için hız kazanmalıdır. Avrupa ve Amerika’da bu taramalar STK’ların öncülüğünde gerçekleşiyor ve toplumun genetik sağlığını korumada hayati rol oynuyor,” sözleriyle, Türkiye’nin bu konuda daha etkili adımlar atmasının önemini dile getirdi.
Evlilik Öncesi Taramanın Önemi
Doç. Dr. Bişgin, genetik hastalıkların erken teşhis ve tedavisinin önemine dikkat çekerek, Thalassemi, SMA gibi genetik hastalıkların tanısının evlilik öncesinde konulmasının hayati önem taşıdığını belirtti. “Ülkemizde maalesef sadece sınırlı sayıda genetik hastalık için tarama yapılabiliyor, oysa bu taramalar birçok hastalığı kapsayacak şekilde genişletilmelidir,” diyerek toplumsal sağlık politikalarının geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Avrupa Genetik Derneği’nin bu konuda Avrupa Parlamentosu’ndan geçirdiği kanun maddesini örnek göstererek, Türkiye’nin de benzer bir yasal düzenlemeye ihtiyacı olduğuna dikkat çekti.
STK'ların Gücü
Doç. Dr. Bişgin, genetik hastalıklarla mücadelede toplumun bilinçlenmesinde ve erken teşhis-tedavi sürecinde STK'ların üstlenebileceği güçlü role de değindi. “Bu konuda STK’ların gücüne çok ihtiyacımız var. Bireyler bu yolda sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içinde olmalı,” diyerek toplumu birlikte çalışmaya davet etti. Kendi ailesinden örnek veren Bişgin, hasta ailelerin genellikle çözüm ararken doğru tedaviye yönlendirilmesinin önemini vurguladı.
Plaket Takdimi
Sunumun ardından yapılan soru-cevap bölümü, katılımcıların konuya dair bilinçlerini arttırarak interaktif bir ortam sağladı. Sunumun ardından, sağlık alanındaki değerli katkıları ve ülkemize kazandırdığı VariantGen Laboratuvarı için Doç. Dr. Atıl Bişgin’e teşekkür plaketi takdim edildi. Plaketi, Tanır Emre Üzelgeçici takdim ederken, katılımcılara destekleri ve ilgileri için tekrar teşekkür etti.
Vals Gösterisi ile Cumhuriyet Coşkusu Taçlandı
Plaket töreninin ardından etkinlik, Atatürk’ün en sevdiği dans olan vals ile devam etti. Adana’nın tanınmış dansçılarından Ata Ivak ve eşi Burcu Ivak’ın sahnelediği vals gösterisi, Cumhuriyet coşkusunu bir kez daha yaşattı. Gösteri, katılımcılar arasında duygu dolu anlar yaratırken, Cumhuriyet’in mirasını onurlandırdı.
Cumhuriyet Marşlarıyla Kapanış
Etkinlik, Cumhuriyet marşlarının hep bir ağızdan söylenmesiyle sona erdi. Bu anlamlı program, Türkiye’nin sağlık alanındaki potansiyelini, Cumhuriyet’in getirdiği değerleri ve toplum sağlığında koruyucu hekimliğin önemini hatırlatan bir etkinlik olarak katılımcıların hafızalarında iz bıraktı.