Elbette temizlik başta olmak üzere, tarımsal üretimi artırıp, üretici ile tüketiciyi buluşturan ve güneşi en verimli şekilde kullanan projelerinin de olduğunu dile getiren Kozay, “Her projemizde çocuğa öncelik veriyoruz. Çünkü çocuğu mutlu olan anne baba mutludur. Anne ve babaların huzurlu olduğu toplum mutludur. Çocuklarını zihnen ve bedenen sağlıklı bir şekilde geleceğe hazırlayan toplum çağdaş toplumdur” dedi.
SEYHAN ÇOCUKLUĞUMUN ÖZLEMİ
Çocukluğundan bu yana hep Seyhan için hayaller kurduğunu anlatan Emrah Kozay, “Bu topraklarda doğdum, büyüdüm, ağladım, güldüm. Okudum. Özlemlerimi ve hayallerimi hep Seyhan’da gerçekleştirdim. Şimdi de belediye başkanı olarak doğduğum topraklara hizmet etme hayalimi gerçekleştirmek istiyorum. 2009’da bölünüp Çukurova ilçesi oluşana kadar Türkiye’nin en büyük ilçesi unvanına sahipti Seyhan. Bugün de 50’den fazla ilden daha büyük bir ilçe olma özelliği taşıyor. Adana’nın her sektörü burada, ekonomisi ve iş yaşamının kalbi Seyhan’da atıyor. Her ilçeden gelenlerle gündüz nüfusu neredeyse 1 milyonun üzerine çıkıyor. İşte ben Seyhan’a da, her ilçeden gelip burada ekmek parası kazananlara da hizmet etmek için başkanlığa talip oldum.” diye konuştu.
BİRLİKTE YAŞAMAK ÖNEMLİ
Doğu ve Güneydoğu’nun her rengini Seyhan’da görmenin mümkün olduğunu vurgulayan CHP’nin Seyhan Belediyesi başkan aday adayı avukat Emrah Kozay, “Hiçbir ayrım yapmadan, bireylerin özgürlük alanlarını ihlal etmeden, eşitlikçi uygulamalar üreten, toplumsal yaşamda ise saygıyı sevgiyi ve dayanışma kültürünü hakim kılan bir anlayışın başkanlığına hazırım. Doğayı, tarihi, kenti koruyan, israfı önleyen uygulamalarla tek yürek olan Seyhanlılarla omuz omuza yürümeye hazırım.” ifadesini kullandı.
ADALET VE DEMOKRASİ VURGUSU
Kozay şöyle devam etti: Türkiye’nin bütün renklerini Seyhan’da görebilirsiniz. Burada farklı inançlara, siyasi görüşlere, etnik kökenlere ve dillere sahip insanlar bir arada yaşıyor. Toplumsal barışı sağlayacak, insanların özgürlük alanlarını ihlal etmeyen eşitlikçi uygulamalarla, toplumsal yaşamda önce saygıyı sonra sevgiyi ve dayanışma kültürünü hakim kılmak bizim önceliğimizdir. Bireylerin kimseye muhtaç olmadan, beslenme, barınma, ibadet, sosyal ihtiyaçlarını karşılayabilirseniz, onlara her alanda refah bir yaşam sunabilirseniz, kentin yaşanabilirlik düzeyi de artar. Buradaki sihirli kavramlar eşitlik, adalet ve demokrasidir. CHP’nin de en büyük ilkesi zaten adalet ve demokrasidir. Bu eşitliği sağladığınız zaman çocuk huzurlu büyük, o çocuğun büyüdüğü aile güçlü olur, güçlü aileler de demokrasi kavramı ardından güçlü bir ülkeyi getirir”