Gelişmiş toplumlar ile gelişmemiş toplumları birbirinden ayıran birçok faktör vardır.
Bunlardan bazıları şunlardır:
Gelişmiş toplumlarda kişi başı düşen gelir yüksek, suç oranı az, hukuk sistemine güven daha yüksek, insanların malı mülkü daha güvendeyken gelişmemiş toplumlarda durum tam tersidir.
Bugün bunlara ek olarak toplumların gelişmişlik düzeyini ölçebileceğimiz bir alan daha var:
Sigorta
Sigorta, insanların malını ve sağlığını oluşabilecek risklere karşı koruyan bir kalkandır.
Elbette sigorta yaptırmak için en az bir varlığa ihtiyaç olduğu gibi bir algının olduğu açık. Ancak sigorta var olan varlıkları risklerden koruyarak güvence altına aldığı gibi, aynı zamanda Bireysel emeklilik sigortası gibi her bütçeye göre oluşturulabilen primler ödeyerek geleceğe yatırım da yapılabilir.
Ya da,
Bir kaza sonucu sağlık giderlerini karşılayan, malüliyet halinde tazminat alınabilecek sigorta türleri de mevcut. Ancak ülkemizde sigorta yaptırma oranı gelişmiş ülkelerin hepsinden çok daha az. Örneğin İskandinav ülkelerinde Hayat sigortası yaptırma oranı yüzde 80 iken, ne yazık ki ülkemizde yüzde 20 civarındadır. Bunun temel sebebi aslında sigortacılık bilincinin tam olarak gelişmemiş olmasından kaynaklanmakta.
Bu köşenin amacı, bireylerde sigorta bilincinin gelişmesini ve finansal okuryazarlığı arttırmaya yardımcı olmak olacaktır. Bu yüzden bu köşece sigorta ile ilgili tarihsel süreçten bahsedeceği gibi "Sigorta neden önemlidir?", "Bize yük müdür yoksa yükümüzü hafifleten bir alan mıdır?" gibi güncel sigorta konularına da değinilecektir.