Ülkemizin bir çok ilinde yaşanan deprem felaketinin ardından, hala çadırlarda ve konteynırlarda yaşamak zorunda kalan insanlar ve felaket sonrası bir avuç ekmeğe dahi, muhtaç hale düşürülen ülkem insanlarının hali inanın içimi burkuyor.
Hani demiştik ya devlet anadır. Devlet babadır diye… Devlet yaraları saran,sosyal devlet anlayışı içerisinde mağdura mazluma yardım elini uzatarak,onlara şefkatli davranan kurumsal bir kimliktir demiştik.
İnsanlar ac sefil ve dramatik bir hayat sürerken, karda kışta soğuk’ta yaşamak zorunda bırakılan depremzedelerin kış aylarında sovuktan neler çektiğini ve nasıl yaşadıklarını devlet hiç düşünebildimi?
Tüm bunları düşündükçe, gözlerimin önünden geçen bir filim şeridini izler gibi, inanın içim burkuluyor. Bu durum karşısında, varsa yoksa seçim diyerek, kişisel siyasi saltanatları için kılıktan kılığa giren, insanlık değerlerinden uzak sözde Müslüman tavırlarıyla, birde dindar kesilmeye çalışarak halkın gözlerinin içine baka baka ,yalan söylemekten çekinmeyenleri gördükçe, bunlara insan demekten yaradana karşı utanıyorum.
Şu an toplumun genel yapısını içine alan, bir seçim karmaşası yaşanıyor. Varsa yoksa seçim ve mutlaka hedefe ulaşma çabası, şunun şurasında ne kaldı’ki, 31 mart seçimlerine hepsi toplam 8 gün kaldı. İnsanları bu kadar germeye gerek varmı? Onlar için vatandaşın açlık içerisinde kıvranması veya depremzedelerin zorlu koşullarda yaşam mücadelesi vermesi çokmu önemlidir. Sıkıntıların görmezden gelinmesi endişe vericidir. Tüm siyasiler vatandaş bu halde kıvranırken dahi, onlar kendi seçim derdine düşmüşler, dolayısıyla bu insanlardan hangi yüzle nasıl oy istenecektir. Tabiki o zaman vatandaş sandıkta tercihini kullanmasını iyi bilecektir.
Adalet kavramı ve sosyal Adalet sadece seçim dönemlerinde hatırlanmamalıdır. Bu kavramlar her zaman herkesin anladığı gibi uygulanırsa, işlevden sapılmamış olur. Sosyal dayanışma ve yardımlaşma duygularımızı canlı tutmalıyız.
Seçimlerde tonlarca paralar harcanırken, en anlamlı seçimin yoksullara ve depremzedelere eşit koşullarda yapılacak yardım olduğuna inanıyorum. Seçimlere çok az bir süre kaldı. Hangi parti veya hangi adayın, bu konuda daha duyarlı olduğunu düşünmek, toplum olarak insanlık değerlerimize olan bağlılığımızı gösterme fırsatı olabilir.
Umuyorum ki bu çağrımız, toplumun geniş kesimlerinde yankı bulur ve insani değerlere sahip çıkılarak, yarın bu siyasiler seçildikten sonra ona göre davranılmış olur. Haydi Kalın sağlıcak’la… Hoşca ve dostça kalın.