\"Susma, sustukça sıra sana gelecek Çelikcan\"

İşte Aladağ'ın yazısı;

‘Susma, sustukça sıra sana gelecek’ diye başlayan sloganı çok iyi bilirsiniz. Eylemlerde sıkça atılan bir slogandır.
Ben bunu biraz değiştirdim ve ‘Susma, sustukça sıra sana gelecek Çelikcan’ diye uyarladım.
Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, belediye başkanı seçildikten sonra her ortamda kendisinden önceki belediye başkanlığı yapan Ömer Topçu’nun belediye başkanlığı döneminde 2 liraya alınması gereken bir malı 5 liraya alarak belediyeyi zarara uğrattığını, yapılan işlemin kanun önünde tüm şartlarının yerine getirilip hukuki gözükmüş olsa da aslında kamu vicdanı açısından etik olmadığını söyleyip durdu.
Çok güzel de etti.
Etti etmesine de bir türlü arkasını getirmedi.
Ömer Topçu döneminde hangi malların kaç lira olması gerekir iken kaç liradan alındığını açıklamadı, açıklayamadı!
Belediyeyi bu şekilde zarara uğrattığını iddia ettiği Ömer Topçu’da kalkıp Çelikcan’a yanıt vermedi.
Alan memnun, konuşan memnun, satan memnun!
Kazın ayağı öyle değil işte!
Çelikcan’ın halkına karşı sorumluluğu var. Ya bu bilgileri konuşmayacaktı, saklayacaktı. Ya da konuştuğu gibi çıkıp kamuoyuna açıklaması gerekiyor.
Yüreğir Belediyesi’ne kimlerin nasıl mal verdiklerini, alınan mal ve hizmetlerin hangi yollar seçilerek alındığını, 2 liralık malı 5 liraya almış gibi gösterip kimlerin nemalandıklarını, bu nemalanmadan belediyenin hangi kalemlerde ne kadar zarara uğratıldığını açıklayacak.
Açıklamaz ise iddiaların altında kendisi kalır.
O zaman da olay farklı boyutlara ulaşır.
Örneğin Yüreğir Belediyesi’nin hizmet binasını Büyükşehir Belediyesi yapıp teslim ettikten sonra tüm belediyenin büro malzemeleri kimlerden alınmış? Kaç liraya alınmış? Kim ne kadar fatura kesmiş? Bu faturaların bedelleri ne zaman ve ne şekilde ödenmiş? Bu soruların yanıtını Çelikcan, önündeki belgelerin birer suretlerini çekip kamuoyuna açıklayacak.
Açıklamak zorunda!
Yoksa Yüreğir’de oturan ve bu belediyeden hizmet alan bir yurttaş olarak benim kafamdaki sorulara yanıt veremez duruma düşer.
Yoksa derim bu faturaları bu şekilde keserek belediyeyi ve kamuyu zarara uğratanları Çelikcan korumak gibi bir davranış içine mi giriyor? Diyerek sormaya başlarım.
Belediyeye yedek parça ve mal alımlarında kimler ne kadar fatura kesmişler?
Kırtasiye, bilgisayar alımları ve matbaa işleri için kimlerin faturaları belediyenin muhasebesinin kayıtlarına girmiş?
Evet, Sayın Başkan bunları korkmadan açıklayın.
Yoksa sizin söylediğiniz ‘2 liralık malı 5 liraya alarak belediyeyi bu şekilde zarara uğratmışlar’ dediğiniz kişiler AKP’li mi?
Onların ifşa olmasını istemiyor musunuz?
Televizyonda konuştuğunuz, gazetelere verdiğiniz beyanatlardan geri adım mı attınız?
Sizden bu soruların yanıtını bekliyorum.
Vereceğiniz güne kadar bu ısrarımı sürdüreceğim.
Çünkü Adana’nın ve Yüreğir’in bu soruların yanıtını bulmaya ihtiyacı var…