Tabiat, insan için özene bezene işlenmiş harikalar diyarı.
Toprağa düşen tohum inanılmaz bir ivedilikle can bulur, dallanır budaklanır, hayat olur. Çağırır bulutları, yağmur naz yapar çiçeklere, çiçekler arılara, arılar hayata yön verir, dağlar bile kanatlanır kuş olur… Uyanır ölümsüzlük, uyanır uykusundan.
Kurgu eşsiz; sükût kadar derin.
Seversen onu, konuşur seninle tabiat ana; dillenir, petek petek ballanır, gelincikler gibi allanır… Destansı devinimini, güneşle gülümseyen hikâyesini anlatır. Lirik bir şiirin dansı ancak Kızılırmak ile olur, Fırat, Dicle ile olur… Bire bin verir Çukurova toprakları, bereket boy atar salkım saçak. O kadar cömert ki doğa; karşılık beklemeden sayısız nimetlerini sunar insana. İnsanoğlu nankör, kör, sağır, bencil… Hepsi benim olsun ister, bana ait olsun ister. Gerekirse kan döker, yalan söyler, bin bir oyunla hakkı olmadığı halde her şeye çöker. Bundandır insanoğlunun ölümlü, tabiatın ölümsüz olması. Paylaşmayı bilmeyenler, kul hakkı yiyenler üç günlük ömründe belki bolluk içinde yaşarlar ama asla ölümsüz olamazlar.
Ölümsüzlüğü tan yeri ağardığında gönül açan ışıkların en güzeli ile yola çıkan emekçilerin nasırlı ellerinde, küçük bedenlerine büyük gelen çantalarla okullarına koşan öğrencilerin gözlerinde, iyiliğin kapılarını ardına kadar açmış namuslu insanların aydınlık fikirlerinde, bir annenin merhametinde görürsün.
Kötüler uyusun, uyanamasın diyen şairlerin dizelerinden esen meltem serinliği ile yetişen meyveler olgunlaştırsın düşünceleri. Şuurun ve vicdanın sesi idraklere giydirilen deli gömleklerini yırtıp atsın, koşsun ölümsüzlüğe fikirleriniz.
İyi ve güzel fikirler geleceğe ayak basabilecek nadir zaman yolcularıdır.
Ölümsüz olmak kendin için değil başkaları ve dünya için güzel şeyler yapabilmektir.
Bir elinde bilgi, diğer elinde adalet olan nesil; bir elinde meta, diğer elinde haram olan firavunların mabedi üzerinden gülümseyecek ölümsüzlüğe.
Öldü diye ölmez insan; bir çamur testinin içinde lâl olmuş insanlığının ihtirasları bayraklaştığında ölür!
Hadi, düş topla biraz hayat kısa, kuşlar güneye uçuyor…