Adana Tabip Odası “Karatepe-Aslantaş UNESCO Yolundaki Serüveni” konulu söyleşi düzenledi. Söyleşiye Mimar Erol Doğan konuşmacı olarak katıldı. Doğan, Türk arkeologu Halet Çambel’in bilim dünyası tarafından “Hitit hiyerogliflerinin çözüldüğü yer” olarak tanınan Karatepe-Arslantaş Höyüğü'nde, Türkiye’nin ilk açık hava müzesini kurduğunu söyledi.
UZM. DR. MENTEŞ, “SANATSAL ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDECEKTİR”
Adana Tabip Odası “Karatepe-Aslantaş UNESCO Yolundaki Serüveni” konulu söyleşinin açılış konuşmasında kültür, sanat, geziler ve yaptıkları benzer etkinliklerle çok aktif bir oda olduklarını ifade eden Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Selahattin Menteş, “Bugün çok değerli bilim insanı Halet Çambel Hocamızı anacağız. Çok ilham verici bir karakter olan Halet Çambel hocamız hemen yanı başımızda bulunan tarihi önemi oldukça değerli olan Karatepe-Aslantaş Örenyeri’nin kalıntılarının bulunmasının ardından Halet hocanın oradaki katkıları ile UNESCO listesine girmesine neden olmuş, sosyolojik etkileri günümüze kadar devam etmiştir. Adana Tabip Odası olarak Şubat ayı boyunca bir de “Yaşar Kemal Atölyesi”çalışmamız olacaktır. Sanat ve sanatçıya bakış açısı değerlerini üst seviyelere taşımayı hedefledik. Diğer çalışmalarımızda olduğu gibi bu çalışmalarımızda da başarıya ulaşacağımıza eminiz. Bugün gerçekleştirdiğimiz “Karatepe-Aslantaş UNESCO Yolundaki Serüveni” etkinliğimizin mimarları Dr. Özlem Alkan ve Dr. Özge Özlap’a, katıldığınız için sizlere ve Karatepe-Aslantaş Örenyeri’nin önemini anımsatıp, kalıntılarının bulunmasından UNESCO listesine girmemizdeki deneyimlerini bizlerle paylaşacak olan değerli büyüğümüz Erol Doğan Hocamıza çok teşekkür ediyorum.” dedi.
DOĞAN, “PROF. DR. HALET ÇAMBEL’E MİNNETTARIZ”
Prof. Dr. Halet Çambel’in çok büyük özverilerle Karatepe-Aslantaş’ı günümüze taşıdığını söyleyerek kazı ve restorasyon çalışmaları süreci ile ilgili bilgiler veren Mimar Erol Doğan, “Halet Çambel, kalıntıların kendi doğal çevresi içinde onarılarak yerinde korunmasını benimseyip uygulanmasını sağlamıştır. Planlamaya bütüncül yaklaşımı, gerçekten çağının çok ötesinde çığır açıcı bir yaklaşım olarak ortaya çıkmıştır. Karatepe-Aslantaş’ın, bulunduğu bölgenin 1958 yılında koruma altına alınarak milli park ilan edilmiştir. Yapılan kazı çalışmalarıyla özgünlüğü ve bütünlüğünün korunarak bozulmadan günümüze ulaştırılmış olması, kültürel peyzaj değeri taşıyan özel bir tasarım olarak inşa edilen koruma çatıları, döneminin mimari, toplumsal ve siyasal yapısını özgün şekilde ortaya koyması gibi özellikleri ile unesco Dünya Mirası olması için istenen kriterleri sağlamıştır. Karatepe-Aslantaş’ın arkeoloji dünyasında özgün kılan en önemli özelliği Fenikece ve Hitit-Luvi Hiyeroglif (Anadolu Hiyeroglifi) dilinde çift dilli yazıtlar olmasıdır. Bugüne kadar bilinen en uzun çift dilli metin sayesinde Anadolu’nun yerel dili olan Luvice çözülerek Hitit İmparatorluğunun da eski çağ tarihi bağlamında araştırılmasına önemli katkı sunulmuştur. Prof. Dr. Çambel, ortaya çıkan eserlerin korunması, restorasyonu ve sergilenmesi için büyük bir mücadele verdi ve Türkiye’nin ilk açık hava müzesi olan Karatepe-Aslantaş Milli Parkı’nın kurulmasını sağlamıştır. Kendisine minnettarız.” diye konuştu.
Merak edilen soruların yanıt bulmasının ardından Adana Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Figen Doğan Güneş, Mimar Erol Doğan’a Teşekkür Belgesi verdi.