Mahallenin ortasında, Adana Büyükşehir Belediyesi’nin, Kültür Bakanlığı ve Çukurova Üniversitesinden de destekler alarak yürütmüş olduğu bir arkeolojik kazı yer alıyor. Bu kazıda, bildiğimiz kadarıyla, şimdilik, bulunmuş olan, 5 bin yıl evvel ki bir medeniyete ait Pazar yeri vardır. Mahallede, Tepebağ evleri diye de tabir edilen, zamanında Ermeni kökenli yurttaşlarımızın yapmış olduğu evler de yerli ve yabancı turistler tarafından ilgi çekici haldedir.
Eski Adana Valisi Dr. Süleyman Elban’la yapmış olduğumuz bir özel sohbet esnasında, kendisine benim Tepebağ’lı olduğumu söylediğimde, Sayın Vali heyecanlanmış ve; Adalet bakanımızdan onay aldım, eski adliyeyi de içerisine katacağım, İstanbul Beyoğlu’nda ki Çiçek Pasajı gibi turizm cazibesi bir yer oluşturma planı olduğunu bana söylemişti.
Adana işsizlikte birinciyken, şehrimizin en büyük sorunu çarpık ekonomiyken, Adana’da yeni iş alanları ve istihdamlar Tepebağ’da, Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından düşünülen Arkeopark’ın hayata geçirilmesiyle sağlanabilir.
Tepebağ’da yapılacak olan atılımlar, buna kazının hızlandırılması da dahil, Adana’yı dünyanın yüzünü döneceği bir şehir haline de getirecektir.
Roma’dan, Venedik’ten eksiği değil, fazlası olan Adana’da; dünyada üç ovadan birisi olan Çukurova, Ceyhan ve Seyhan nehirleri, güneyde Akdeniz, Kuzeyde de Toroslar mevcut.
Şimdilik, elde edilen bulgulara göre 5 bin yıllık geçmişi olan Tepebağ, şu an da bir gecekondu izbeliğindedir.
Tepebağ’ı ayağa kaldırırsak, Adana’da ayağa kalkar. Sadece Zeydan Karalar’ın başında bulunduğu Belediye değil, bütün Adana bu konuda birlikte hareket etmelidir.