Spor

“Türk Voleybolunu Daha Yukarı Çıkaracağız”

Fenerbahçe Kadın Voleybol Takımı’nın kaptanı Eda Erdem Dündar, sarı-lacivertli kulüp televizyonuna açıklamalarda bulundu. Eda Erdem Dündar, ilk yarıyı güzel tamamladıklarını söyleyerek, “Bu sene teknik ekipte değişikliğe gittik. Keyifli bir ortam var. İtalyan stiliyle voleybol oynamaya çalışıyoruz. Birbirini tanıyan ilk 6’daki arkadaşlarım devam ediyor ama tabii ki Stysiak, Bojana, Irina geldi. Güzel bir takım olduk, güzel bir kimya oluşturduk. Takım ahengini oturtmakta çok zorlanmadık. Bu da ekranlara yansıyor diye düşünüyorum. Sezona güzel bir başlangıç yaptık. İyi çalışıyoruz, çok daha fazlasını yapmamız gerektiğine de inanıyoruz. Zaten sürekli zayıf olduğumuz, hata yaptığımız yönlerimizi geliştirmek için idmanlarımızı devam ettiriyoruz. Genele baktığımızda herkesin keyfi yerinde. Güzel bir ortam var, ilk yarıya güzel kapattık. Şimdilik herkesin keyfi yerinde. Umarım ikinci yarıyı da böyle devam ettiririz” şeklinde konuştu.

“Şampiyonlar Ligi güzel başladı ve hedeflediğimiz gibi gidiyor”

Şampiyonlar Ligi’nde iyi bir başlangıca imza attıklarını söyleyen Dündar, “Şampiyonlar Ligi grubuna baktığımızda diğer Türk ve İtalyan rakiplerimize göre bizim grubumuz biraz daha belki tabiri caizse daha kolay diyebiliriz. Grubumuz Şampiyonlar Ligi’ne ısınmak adına da bizim için şans oldu. Arada geride olduğumuz setler oldu ama takım olarak gücümüzü ve inancımızı sahaya koyup birlik olunca üstesinden geldik. Tabii ki kayıpsız gitmek keyifli. Çünkü ne kadar güçlü bir takım olduğunuzu da kanıtlamış oluyorsunuz. Bunun için uğraşıyoruz da. Bizim için Şampiyonlar Ligi güzel başladı. Zaten yıllardır hasret kaldığımız kupayı kazanmayı çok istiyoruz. İnşallah bu sene o hasreti de bitirmek için her şeyi yapacağız. Şampiyonlar Ligi güzel başladı ve hedeflediğimiz gibi gidiyor. Grubu da aynı şekilde bitirip bir üst turdaki rakibimizi bekleyeceğiz” değerlendirmesini yaptı.

“İyi ki Fenerbahçeliyim, İyi ki Fenerbahçe’deyim ve burada olmaktan, bu renkler için savaşmaktan onur duyuyorum”

Kendisini Fenerbahçe’ye ait hissettiğini söyleyen sarı-lacivertlilerin kaptanı, “16 sene dile kolay. Buraya geldiğimde 21 yaşında küçük bir kız çocuğuydum. Yaşım 21 olsa da içimdeki çocuk çok gençti diye düşünüyorum. Haliyle burada büyüdüm, burada Eda Erdem oldum, burada olgunlaştım, voleybolu bu seviyede kulübümle beraber oynamaya başladım ve devam ettiriyorum. Bugünlere gelmemde çok fazla etken var, bu anlamda bir tane etken söyleyemem. Bunun içinde çok fazla çalışmak var, asla pes etmemek var, kendime ve takımıma olan inancım, taraftarların bana her zaman olan desteği, kulübümün desteği ve benim de bu destekle beraber sahada en iyisini yapma çabam Hepsi aslında bir bütün. O yüzden bana Fenerbahçe sorulduğunda ‘Aile’ cevabını veriyorum. Kendimi buraya çok ait hissediyorum. Bu kadar ilgi ve alaka gördüğüm zaman ben de saha içinde ve saha dışında kulübümü, takımımı temsil etmek adına elimden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorum ve bu konuda çok dikkatli yaşıyorum. Şimdilik 16. sezonumdayım. Çok keyifli gidiyor. Hep söylüyorum; ‘İyi ki Fenerbahçeliyim, iyi ki Fenerbahçe’deyim’. Hiçbir zaman bir pişmanlığım olmadı. Burada olmaktan, bu renkler için savaşmaktan onur duyuyorum” diye konuştu.

“Rol model aldığım bir sporcu hiçbir zaman olmadı ama izlerken keyif aldığım sporcular oldu”

İzlerken keyif aldığı voleybolcularla ilgili konuşan Eda Erdem Dündar, “Voleybola başlarken rol model olarak gördüğüm hiçbir isim yoktu çünkü ben voleybola tamamıyla şans eseri başladım. Bildiğim bir spor değildi, tamamıyla hobi olarak, hafta sonlarımı değerlendirebileceğim bir spor olarak başladım. Nasıl oynandığını hiç bilmiyordum bile. Tabii içerisine girdiğim zaman voleybolu sevmeye ve voleybola aşık olmaya başladım. Rol model aldığım bir sporcu hiçbir zaman olmadı ama tabii ki de izlerken keyif aldığım sporcular oldu. Beraber oynadığım Natasa Osmokrovi benim voleybol kariyerime, karakterime katkı sağlamış bir sporcu. Bunun yanında Alman sporcu Christiane Fürst ile de çok güzel anılarım var, çok severek takip ettiğim ve karşılıklı oynamaktan keyif aldığım bir isimdi. Aynı şekilde Maja Poljak var. Kendisi çok çok iyi bir orta oyuncuydu. Onu izlerken, onunla karşılıklı oynamaktan çok keyif alıyordum. Bu tarz sporcular beni etkileyen sporculardı. Fenerbahçe ile birlikte çok kaliteli hocalar ve oyuncularla çalışma imkanı buldum” ifadelerine yer verdi.

“Heykel dikildikten sonra çok daha güzel şekilde kendimi ifade edebileceğime inanıyorum, gerçek hislerimi o güne saklıyorum”

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un kendisinin heykelinin dikileceğini açıklamasının ardından gözyaşlarına hakim olamadığını söyleyen Eda Erdem Dündar, “Haberi aldığımda milli takımla beraber bir turnuva için yolculuktaydık. Tabii ki büyük şaşkınlık ve mutluluk hissettim. Gözyaşlarımı tutmakta zorlandım. Haberi gözlerim dolu dolu izledim. Çok mutlu oldum. Tüm duygularımı nasıl söylesem bilmiyorum. Heykel dikildikten sonra o gün geldiğinde inanın çok daha güzel şekilde kendimi ifade edebileceğime inanıyorum ve gerçek hislerimi o güne saklıyorum. Tabii ki inanılmaz mutlu ve gururluyum. Benim için çok büyük motivasyon ve moral oldu” açıklamasını yaptı.

“Türk voleybolunu daha yukarı çıkarmak için elimizden geleni yapacağız”

A Milli Kadın Voleybol Takımı ile aldıkları şampiyonluklar ve başarılardan söz eden Eda Erdem Dündar, “Gözlerimiz dolu dolu gururla oynadık sahada. Bu yazı anlatmaya kelimeler yetmez, saatlerce konuşabilirim. Çok fazla anı, çok fazla güzel vakit geçirdik takım arkadaşlarımla. Çok keyifli ve unutulmaz bir yaz oldu. Mayıs ayından itibaren Antalya etabıyla başladık Milletler Ligi’ne. Sonra iki ayrı uzak seyahatimiz oldu, sonra Amerika’da finali oynadık. Ama şundan çok emindik; inanılmaz motiveydik ve kesinlikle bu turnuvaların hepsini kazanacağımıza yürekten inanıyorduk. Zaten her şey inanmakla başlar. Takım olarak birbirimize de kenetlendik, çok güzel bir uyum yakaladık kadro ve oyuncular olarak. Bu ahenkle maçlarımızı oynadık. Geriye düştüğümüz anlarda birbirimizle olan iletişimimizi hiçbir zaman koparmadık. Sahada sürekli mücadele ettik. Yapmak istediklerimizi hep birbirimize hatırlattık ve günün sonunda hep gülen taraf biz olduk. Her şeyden önemlisi bir ülkeyi birleştirebilme gücüne sahip olan bir takım olarak anılmak, bunu başaran bir takımın parçası olmak hepimiz için büyük bir gurur ve onur. Hepimiz kendimizi çok şanslı hissediyoruz. Çok güzel bir yaz oldu. Sonunda da Olimpiyat biletini aldık. Önümüzdeki yaz yine Milletler Ligi ve Paris Olimpiyatları olacak. İddialı bir ekibiz. Artık dünyanın gözü üzerimizde. Tabii ki hedefler yükseldi. Herkesin beklentisi de hep kürsü olacak. Biz de Türk voleybolunu bıraktığımız noktadan daha yukarıya çıkarmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bizim için rüya gibi bir yaz oldu ve bunu hep birlikte gerçekleştirdik” ifadelerine yer verdi.