Öğretmen Meslek Kanunu çıkarken ciddi bir çalışma yürüttüklerini dile getiren Başkan Sezer, “Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir öğretmen meslek kanunu çıktı. Başlangıç itibariyle, düşünce itibariye, zihniyet değişikliği açısından Öğretmen Meslek Kanunu’nun çıkmasını biz kıymetli görüyoruz. Ancak bu Öğretmen Meslek Kanunu çıkarken bizim ciddi çalışmalarımız vardı. Alandan edindiğimiz tecrübeler ve öğretmenler odasından kazandığımız tecrübeleri biz bir rapor haline getirdik. Genel merkezimize sunduk. Genel merkezimizde ciddi bir çalışma yapıldı ve rapor haline getirildi. Rapor, Milli eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve yine Mahmut Özer’e döneminde sunuldu. Akabinde mevcut bakan Yusuf Tekin’e raporumuzu ilettik.  Sadece ona değil Cumhurbaşkanlığına ve cumhurbaşkanlığı bünyesinde bulunan eğitim politikaları kurumuna da biz bu raporu aynı zamanda ilettik, sunduk” dedi.

Başkan Sezer, “2022 yılında Öğretmen Meslek Kanunu çıkarken burada birtakım sıkıntılar oldu. Bu sıkıntıları şöyle söyleyebiliriz. Mesela öğretmene şiddetle ilgili bir maddenin bulunması gerekiyordu. Yani 70 yıl 100 yıl beklemişsin, ilk defa bir Öğretmen Meslek Kanunu çıkartmışsın, burada olmazsa olmazlardan bir tanesi öğretmenlere şiddetle ilgili maddenin olmasıydı ama olmadı. Biz bunu dile getirdik. Bunun yanında biz dedik ki uzman öğretmen, başöğretmenlikle ilgili bir madde vardı. Eğitim-Bir-Sen olarak, ‘8 yıla uzman öğretmenlik, 12 yıla başöğretmenlik olsun’ dedik. O zamanın Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, inat etti. ‘10 yıla uzman, 20 yıla başöğretmenlik ve sınavlı olacak’ dedi. Biz sınavsız demiştik, Eğitim Bir Sen olarak raporumuzda da bunu sunduk. 2017 2018’den itibaren dile getirmiştik. Maalesef olmadı. Olmayınca da biz itirazlarımızı dile getirdik. Ve bunu savunan tek sendika biziz” diye konuştu.

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nunda 39 maddenin 22’sinin meclisten geçtiğini ve meclis kapanmadan kanunlaşmasının önemine değinen Başkan Sezer, “Dönemin Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, seçim öncesi ‘5 yıla uzman öğretmenlik 10 yıla başöğretmenlik’ dedi. Biz de teşekkür ettik, bizim söylediğimizden daha iyiydi. Peki şimdi bu ne lahana, bu ne perhiz? Mahmut Özer o zaman Milli Eğitim Bakanı’ydı şu anda Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı. Şimdi 10 yıla 20 yıl kanun olarak çıkartıyorlar. Mahmut Özer bir sene önce başka konuştu şimdi başka. Şimdi 39 maddenin 22 tanesi geçti meclisten. Önümüzdeki hafta bunun tekrar gündeme geleceğini ve meclis kapanmadan bu kanunlaşacağını düşünüyoruz. Eğer olmadığı taktirde uzman ve başöğretmen olabilecek arkadaşlarımın maddi kaybı olacak. Yetişmesi mümkün değil” şeklinde konuştu.

Müfettiş raporunun ciddi bir tehlike arz ettiğini belirten Başkan Sezer, “Müfettiş raporu şöyle bir tehlike arz ediyor. Bunu pek dile getirmiyorlar. Ben özellikle buna itiraz ediyorum. Ve Metropol TV aracılığıyla da kamuoyuna özellikle söylüyorum. Bu tehlikeli bir şey. Müfettiş gelecek, bir rapor hazırlayacak, hemen öğretmeni alıp geri hizmetlere memur olarak yollayacak. Bu yanlış bunu doğru bulmuyoruz. Şimdi yok mu, şimdi de var. Öğretmen şimdi de memur olabiliyor. Müfettişin iki satırlık raporuyla bu işin bitmesinin doğru olmadığını düşünüyoruz. O açıdan bunun üzerine özellikle mecliste grubu bulunan tüm milletvekillerine buradan sesleniyorum. Bu konuya dikkat edin. Yani şunu demiyoruz görevini yapamıyorsa tabii geri hizmete alınabilir ama bu bir müfettişin iki dudağının arasına ya da iki satır yazdığı yazıda olmamalıdır. Bu etraflıca düşünülmeli, tartışılmalı ona göre hareket edilmelidir” ifadelerini kullandı.

430 bin üye ile Türkiye’nin en büyük sendikası olduklarını ifade eden Sezer, “Eğitim-Bir-Sen 1992 yılında rahmetli kurucumuz Mehmet Akif İnan ve arkadaşları tarafından kuruldu. Kurulma felsefesi haksızlığa uğrayan her kim olursa olsun onun yanında yer alması, zalime karşı mazlumun yanında birlikte omuz omuza mücadele edilmesi. Bu noktada 92’den 2024’e geldiğimizde 32. kuruluş yıl dönümümüzü bu yıl kutladık. O açıdan her zaman zalime karşı mazlumun yanında yerini aldık. Tabi eğitim çalışanlarının örgütlendiği, bir arada olduğu bir kurum haline geldi. Bugün 430 bin üyeyle Türkiye’nin en büyük sendikası olarak tarihe geçtik” diye vurguladı.

“10 YILDIR YETKİLİ SENDİKAYIZ”

Başkan Sezer, “Adana’da da tabi 92 yılından sonraki süreçte kurulmuş, abilerimiz, büyüklerimiz o dönemde görev alanlar Allah onlardan razı olsun teşekkür ediyoruz. Bayrağı biz devraldık. Yaklaşık 14 yıldır bayrağı biz devam ettiriyoruz daha yukarılara çıkartmak için mücadele ediyoruz. Şu an Adana da 12 bin üyemiz var. En yakın sendikaya yaklaşık 4 bin üye farkıyla yine 10 yıldır da burada yetkili sendikayız. Öncelikle bizim kurumumuzda demokrasi var. Bugün, siyasi partiler ya da bazı sendikalar; “Ya biz seçim yapıyoruz” diyorlar ama Eğitim-Bir-Sen gerçek bir seçim yapar. Kanun gereği seçimler 4 yılda 1 yapılıyor. Seçimde tüm üyelerimiz oy kullanıyor. Delege seçiyorlar, delegeler de oy kullanır. Bu süreç içerisinde 4 defa girmiş olduğumuz seçimleri sadece Mehmet Sezer olarak değil, ekibimiz ile kazandık. Üyelerimize teşekkür ediyorum”

“12 BİN ÜYE SAYISINA ULAŞTIK”

Türkiye genelinde Eğitim-Bir-Sen şubeleri arasında en fazla üye yapan şube olduklarını bildiren Başkan Sezer, “2010 yılında aldığımızda üye sayımız 3 bin 200’dü ve o zaman yetkili değildik. 4 yıl sonra 2014’te yetkili olabildik. Tabi o noktada aldığımızdan bugüne geldiğimizde 3 bin 200’den 12 bin üye sayısına gelmiş olmamız ciddi bir sayı. Geçen yıla geldiğimizde, söylemeden geçemeyeceğim. Nisan ayında bir seçim oldu. Türkiye genelinde Eğitim-Bir-Sen şubeleri arasında en fazla üye yapan şube biz olduk.  Mayıs ayında seçim oldu yine birinciyiz. Seçim öncesi başlayan yükselişimiz seçim sonrasında da devam etti. Bu durum tam 14 ay devam etti. Bu alanda geçen yıla baktığımızda yaklaşık yüzde 15’in üzerinde üye sayısını arttıraraktan 12 bin üye sayısına ulaşmış olduk. Bizim açımızdan önemli bir kazanımdı” dedi.

Editör: Metropol Gazetesi