Uygarlık, aynı dili konuşan, aynı inancı benimseyen ve aynı ırktan teşekkül etmiş ulusların birlik ve beraberliğinin neticesinde açıklanabilir. Uygarlık, insanların sadece fiziki ya da fizyolojik gereksinimlerine cevap veren bir sistematik olmakla kalmaz, aynı zamanda manevi- ahlâki, metafizik ve kültürel istemlerini de karşılamak amacını taşır. İnsanı tüm yönleriyle ele alır. Her ne kadar bazı uygarlıklarda maddi gereksinimler, bazı uygarlıklarda da manevi gereksinimler ön plana çıksa da, her uygarlıkta, az veya çok, bu iki cephe için de bir teklif getirildiği gerçeği yadsınamaz ve değiş(e)mez. Tüm manevi faaliyeti, sonuç itibariyle, soyutu somuta indirgeyen, onun bir yansıması gibi gören, ona bağlayan ya da ondan bağımsız varsaymayan 'materyalizmi' ve özellikle tarihi 'materyalizmi' ayrıca her türlü manevî olguyu"kan"a rücu eden (yükleyen)rasist (ırkçı) bakış açısı bir yana bırakırsak, uygarlık olgusunda, ruhsal ve maddesel faaliyet ve yapıtların tümünü görmek olasıdır. Bu olgu kabul gördükten sonradır ki, insanların, biraz da yaşadığı çağın etkisinde kalarak, maddesel ve ya ruhsal etkenler baskın faktör olarak tercih ettikleri de görülebilir, gözlemlenebilir, Kanaatimce...