Adana’dan yaklaşık 6 ay önce Konya’daki çiftliğine giden, 61 yaşındaki Murat Akçan’dan bir daha haber alınamadı. Ailesi, hacca gittiğini sandığı Akçan için 3 ay önce ‘kayıp başvurusu’ yaptı.

Adana İl Emniyet Müdürü Ahmet Hakan Arıkan, ‘özel ekip’ kurulması için talimat verdi; Adana Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda 3 ay süren film gibi bir soruşturma başladı.

Cinayet Büro Amirliği’nin soruşturması, Akçan’ı, sırf kendisine tokat attığı için öldüren 51 yaşındaki F.D.’nin, yakalanmamak için filmlere konu olacak bir yönteme başvurduğu ortaya çıkarttı. F.D.’nin, yakın akrabası olan ve kendisine çiftliğini emanet eden Akçan’ı öldürüp, başında bir süre ağladığı tespit edildi.

F.D.’nin, daha sonra cesedi bir muşambaya kefene sarar gibi sarıp, ardından da çiftlikteki iki ahır arasındaki toprağı, vinçle kazıp 3 metrelik derinliğe de Murat Akçan’ın cesedini gömdüğü bilgisine de ulaşıldı.

Cezaevi Firarisi Şahıs Mutfak Dolabının Arkasında Yakalandı Cezaevi Firarisi Şahıs Mutfak Dolabının Arkasında Yakalandı

Vahşi cinayetin ardından Akçan’ın telefonunu alıp Konya’dan Adana’ya giden F.D.’nin, sonra da Akçan’ın evinin yakınına gelip, telefonunu kırıp kanala atıp, onun Adana’ya geri döndüğü izlenimini verdi.

Akçan’ın ailesine; “Dayı, hacca gitti. Kurban Bayramı sonrası dönecek” diyerek zaman kazanan F.D., Akçan’ın telefon faturasını da kendi cebinden ödedi. Cinayet dedektifleri, Konya ile Adana arasında 200 kilometre iz sürdü; vahşi cinayeti aydınlattı.

Akçan’ın, yaklaşık 3 metre derinliğindeki çukura gömülen cesedine 2 saat süren bir çalışma sonrasında ulaşıldı; “Vicdan azabından kendimi öldürecektim ama yapamadım. Cinayeti itiraf edince rahatladım. Çok pişmanım” diyen F.D. de tutuklandı.

Muhabir: SONER KAN