Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar salı günü basın mensuplarıyla buluşup Büyükşehir'deki 5 yıllık hizmet (!) süresini değerlendirdi. Üstüne, seçilmesi halinde önümüzdeki beş yılda Adana'ya kazandırmak istediği ve "En büyük hayalim" dediği üç projeyi de açıkladı.
Zeydan Bey'in vizyon (!) projelerine geçmeden önce söylediği bir cümleye vurgu yapmak istiyorum. Rakibinin çok olduğunu ama bunu önemsemediğini vurgulayan Zeydan Başkan seçimi büyük bir farkla kazanacağını iddia etti.
Siyasette iddialı olmak elbette iyidir ama desteksiz konuşmak, altı dolmayacak laflar etmek sonrasında insanı zor duruma sokabilir. Hele de siyasetçileri...
Zeydan Bey'in bu sözlerini duyar duymaz aklıma gelen ilk şey 5 yıl önce Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü'nün söyledikleri oldu. Sözlü de 2019 yerel seçimleri öncesinde aynen bugün Karalar'ın yaptığı gibi rakiplerini küçümsüyor ve; "Benim olduğum yerde seçim olmaz sayım olur" diyordu. 2019 yerel seçimlerinden sonra ne olduğunu hep birlikte gördük. Hüseyin Sözlü belki de Adana Büyükşehir seçimlerinde tarihin en büyük farkını yedi. Tarih tekerrürden ibarettir ya! İşte bu yüzden Zeydan Bey'i de aynı akıbet bekliyor.
Atalarımızın; "Büyük lokma ye ama büyük laf söyleme" sözü herkesin en çok da siyasetçilerin kulaklarına küpe olmalı.
Seyhan'da ikameti bulunan ve ömrünün çok büyük bir kısmını Adana'da geçirmiş bir kardeşiniz olarak bana "Zeydan Başkan'ın kente 10 yıllık başkanlık süresinde 10 tane ciddi hizmetini say" deseniz sayamam. Hoş! Bence ekibi de sayamaz. Hatta kendisi de sayamaz. (Boz-yap Başkan diye anılmasına neden olan ve yenilenmesine gerek olmayan kaldırımları söküp yerine yenisini döşemeyi ve her tarafı iki ayda yamalı bohçaya dönen asfalt hamlesini büyük hizmetten sayıyorsa o ayrı tabi.)
Salı günü hizmet diye saydıklarının çok büyük bir kısmı Hüseyin Sözlü döneminde başlatılan projelerdi. Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Zeydan Karalar ve bürokratları bu projelerin kaç tanesini kendileri başlattı ve bitirdi açıklayabilirler mi acaba? Sözlü döneminde başlatılan ve bitirilemeyen işleri hiç saymıyorum bile.
"Belediyeyi borçla devraldık" diyor. Haklıdır. "Şimdi gelirleri borcun dört katına çıkardık" diyor. Burada da haklı olabilir. Pandemi ve deprem zamanlarında bile gerektiği gibi çalışmayan bir belediyenin gelirleri borcun on katına çıkartamamasıdır asıl şaşılması gereken.
O toplantıda benim asıl şaşırdığım konu Karalar'ın; "Üç büyük hayalim" dediği ve seçilmesi halinde gerçekleştireceğini vaat ettiği projelerdi.
Bu büyük (!) projelerden birisi kent meydanı, ikincisi balıkçılar pazarının yenilenmesi üçüncüsü de otogarın yenilenmesiymiş.
Yanlış anlaşılmasın. Bir muhtarın hedefleri değil bunlar. Türkiye'nin en büyük kentlerinden birisi olan Adana'nın seçilmiş en tepesindeki ismi Zeydan Karalar'ın yeniden seçilmesi halinde Adanalılara reva gördüğü üç önemli proje...
Genel seçimlerden önce kendisi ile bir röportaj yapmış ve "Adana'da gerçekleştirdiğiniz en büyük projeniz nedir?" diye sormuştum.
"Alt geçitler büyük proje değil mi?" şeklinde bir soruyla karşılık vermişti. (Büyük proje mi yapmamışım? Ben her gece bir büyük proje bitiriyorum gurban olduğum. Aha! Dayıya sor.) Şaka yapıyor sanmıştım ama salı günü anladım ki alt geçitleri gerçekten de büyük projeden sayıyor Başkan Karalar. Otogar meselesini de iktidarın değişimine bağlamıştı. İktidar değişmeyince Sığınacak bir limanı kalmadığı için bu meseleyi de önümüzdeki döneme havale etmiş oldu.
Göreve geldiğinde Büyükşehir Belediyesi'nin eğitim kurumlarını "Zarar ediyor" bahanesiyle kapatıp, geçtiğimiz günlerde "Gençlerimize dev hizmet" diyerek yeniden açan bir Başkan'dan çok şey mi bekliyorum acaba?
Ben; "Zeydan Karalar'ın karesinde kırıklar çok. Sınıfı geçemez" dedikçe yakın çevresi bana kızıyor ama kimse kusura bakmasın. Zeydan Karalar'ın vizyonu maalesef Adana gibi bir şehire yakışmıyor. Burada bence mesele Başkan'ın kişiliği değil. Savunduğu ideolojisi. Bugüne kadar sadece bu memlekete değil dünyaya hiç bir faydası olmayan bir düşüncenin Adana'ya katkı sağlamasını beklemek saflık olur.
Son tahlilde görünen köy kılavuz istemez.
Geçtiğimiz yıl bir yazı yazmıştım. O yazının başlığıyla bugünkü yazımı bitireyim; 'Karalar'a yol göründü.'