Resmî Gazete’de yayımlanan yönetmelikle 7 Temmuz 2024 itibarıyla üretilen ve satılan tüm yeni araçlarda alkol kilidi ve şerit takip sistemleri zorunlu hale getirildi. Bu düzenlemeyle birlikte alkol sınırını aşan sürücülerin araç kullanması engellenirken, şerit ihlallerinin önüne geçilmesi hedefleniyor.
Avrupa Birliği ülkelerinde uzun süredir yürürlükte olan bu uygulama, Türkiye’de de trafik kazalarını azaltmaya yönelik bir önlem olarak öne çıkıyor. Ancak, düzenlemenin uygulanabilirliği ve etkisi konusunda bazı soru işaretleri var. Özellikle mevcut araçların kapsam dışı bırakılması, denetim mekanizmalarının yeterliliği ve sistemlerin kötüye kullanım riskleri bu sürecin en çok tartışılan konuları arasında yer alıyor.
Konuya ilişkin olarak Adana Barosu’ndan Avukat Melisa Uskaner, cukurovametropol.com.tr'ye özel açıklamalarda bulundu.
"Bu Sistemler Hayat Kurtarabilir Ama Kapsamı Genişletilmeli"
Yeni yönetmelik kapsamında alkol kilidi ve şerit takip sistemleri yalnızca 7 Temmuz 2024 sonrası üretilen araçlar için zorunlu hale getirildi. Ancak, milyonlarca eski aracın bu düzenlemeye dahil edilmemesi, uygulamanın etkinliği açısından bazı soru işaretleri doğuruyor.
Avukat Melisa Uskaner, bu sistemlerin trafik kazalarını önlemede kritik bir rol oynayacağını belirtirken, kapsamının genişletilmesi gerektiğine de dikkat çekti:
"Avrupa Birliği'nde benzer uygulamalar uzun süredir yürürlükte. Türkiye’nin de bu yönde adım atması beklenen bir gelişmeydi. Yönetmelikle, 7 Temmuz 2024 itibarıyla üretilen ve satılan tüm yeni araçlarda alkol kilidi ve şerit takip sisteminin bulunması zorunlu hale geldi. Bu sistemler, özellikle alkol sınırını aşan sürücülerin direksiyon başına geçmesini engelleyerek kazaların önüne geçmeyi amaçlıyor."
Ancak uygulamanın yalnızca yeni araçları kapsamasının eksik bir adım olduğunu vurgulayan Uskaner, şu ifadeleri kullandı:
"Halihazırda trafikte bulunan milyonlarca araç için herhangi bir zorunluluk getirilmemesi, uygulamanın etkisini sınırlayabilir. Eğer bu sistemler gerçekten caydırıcı ve hayat kurtarıcı olarak görülüyorsa, ilerleyen süreçte eski araçlara da uygulanabilir hale getirilmesi gerekecektir. Ancak bunun nasıl ve ne zaman yapılacağı konusunda henüz net bir çerçeve belirlenmiş değil."
Denetim ve Kötüye Kullanım Riskleri
Yeni sistemlerin nasıl denetleneceği, kötüye kullanımın nasıl önleneceği ve teknik arızalar karşısında nasıl bir yol izleneceği gibi konular ise belirsizliğini koruyor. Özellikle alkol kilidi sisteminin kötüye kullanılması en büyük endişelerden biri.
Avukat Uskaner, bu konuda ciddi soru işaretleri bulunduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu:
"Örneğin, sürücünün yerine başka bir kişinin cihaza üflemesi gibi durumların önüne geçmek için biyometrik doğrulama veya periyodik nefes testi gibi ek önlemler alınması gerekecek mi? Ayrıca, sistemin teknik arızalar yaşaması halinde sürücüler mağdur olacak mı? Bu sistemlerin bakım ve kalibrasyon süreçlerinin nasıl yürütüleceği zaman içinde netleşecek."
Bu noktada yetkililerin, sistemin hassasiyet ayarları, denetim yöntemleri ve arıza durumunda nasıl müdahale edileceği konularında açıklamalar yapması gerekiyor.
Araç Sahiplerini ve Üreticileri Bekleyen Hukuki Sorumluluklar
Yeni düzenleme, yalnızca sürücüleri değil, araç üreticilerini ve satıcılarını da yakından ilgilendiriyor. Araç üreticilerinin, belirlenen teknik şartlara uygun sistemleri araçlarına entegre etmesi ve bu sistemlerin sorunsuz çalışmasını sağlaması gerekecek.
Bunun yanı sıra, alkol kilidi veya şerit takip sisteminin devre dışı bırakılması halinde sürücülere veya araç sahiplerine uygulanacak yaptırımlar konusunda da henüz net bir çerçeve çizilmiş değil.
Uskaner, bu noktada hukuki sorumlulukların önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
"Düzenlemenin uygulanması sırasında, araç sahipleri ve üreticiler açısından bazı yükümlülükler ortaya çıkacak. Örneğin, üreticiler belirlenen teknik şartlara uygun sistemleri araçlarına entegre etmek zorunda. Bunun yanı sıra, alkol kilidi ve şerit takip sisteminin devre dışı bırakılması halinde sürücülere veya araç sahiplerine nasıl yaptırımlar uygulanacağı da önem arz ediyor."
Bu yaptırımların caydırıcı olup olmayacağı ve nasıl denetleneceği konusu, önümüzdeki dönemde şekillenecek.
Denetim ve Uygulama Süreci Belirleyici Olacak
Alkol kilidi ve şerit takip sistemleri, trafik kazalarını azaltmak için büyük bir adım olsa da, uygulamanın başarısı, denetim mekanizmalarının ne kadar etkili olacağına bağlı. Ayrıca, mevcut araçların kapsama alınmaması nedeniyle uygulamanın kademeli olarak genişletilmesi gerekebilir.
Avukat Melisa Uskaner, uygulamanın etkinliği için denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi ve eski araçlara yönelik bir yol haritasının oluşturulması gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Bu düzenleme, trafik kazalarını önleme konusunda önemli bir adım olmakla birlikte, etkili bir şekilde uygulanabilmesi için bazı ek önlemler alınması gerekiyor. Özellikle sistemlerin kötüye kullanımının önlenmesi, teknik arızalar nedeniyle sürücülerin mağdur olmaması ve eski araçlara yönelik bir yol haritasının belirlenmesi kritik önem taşıyor. Önümüzdeki süreçte, uygulamanın nasıl şekilleneceğini hep birlikte göreceğiz."
Yeni düzenlemeyle ilgili detaylar önümüzdeki dönemde daha da netleşecek. Denetim mekanizmalarının nasıl işleyeceği, eski araçlara yönelik herhangi bir düzenleme gelip gelmeyeceği ve teknik sistemlerin nasıl çalışacağı zaman içinde şekillenecek.