Hatırlar mısınız Can Dündar’ın sunuculuğunu yaptığı bir belgesel vardı. Adı yüzyılın aşklarıydı. Çok severim. Arada açıp izlerdim. Geçtiğimiz günlerde tesadüf anasayfamda YouTube da Can Dündar’a denk gelince aklıma geldi açayım dedim. Melih Kibar’la Çiğdem Talu’nun olduğu bölümü izledim. O kadar duygulandım ki...O zamanın aşklarından ziyade o zamanın insanlarına hayran kaldım bir kere daha....
Birbirlerine olan saygıları sevgileri özlemleri öyle güzel besteler çıkarmış ki ortaya. Rekorlara imza atmışlar beraberce. En güzel zaferleri birlikte yaşamışlar. O kadar anlamlı o kadar güzel şiirler yazmış ki Çiğdem Talu hayran kalmamak elde değil. İnsan izlerken defalarca hayran oluyor. Acıları özlemleri haykırışları bile şiirle şarkıyla ortaya çıkarmışlar. Keşke diyor insan bu zamanda da böyle güzel insanlar olsa...
6 Eylül sevgili Melih Kibar’ın doğum günüymüş. Ölüm tarihine baktım inanamadım.19 yıl olmuş. Allah gani gani rahmet eylesin. Hala şarkıları besteleri dillerden dillere dolaşıyor. İşte ölümsüzlük bu. Sizden sonra da ürettiklerinizin sizden sonraki jenerasyonla tekrar tekrar canlanması, beğenilmesi dinlenilmesi....İnsan inanılmaz mutlu oluyor. Öyle şarkılar çıkıyor ki arşivi karıştırdığımda inanamıyorum güzelliklerine doyamıyorum. Sanki hayatın öyle bir anındasınız ki tüm hayat neşeniz yok olmuş ümitleriniz tükenmiş ve karşınıza çıkan şarkı size hadi kalk toparlan diyor. Mücadele etmeye değer tonla güzel şey var hayatta kendine gel diyor sanki.
Bunlar yüzyıllar sonrada dinlenilecek eserler. İşte ancak böyle büyük sanatçılar size bu hissi yaşatabilir. Ne mutlu bize ki güzel zamanlarda yaşadık. Güzel insanlarla birçok şeyin tadını aldık. İnşallah bizden sonraki jenerasyonda bunun keyfini çıkarır. Mutlu saygı ve sevgi dolu geleceğe inançlı ve bilinçli gençler yetişir. Onlar masal oldu şimdi. Sevgili Çiğdem Talu ve Melih Kibar. Onların hikayesini şarkılarını dinleyen birçok sanatçıya umuyorum ki ilham olurlar ve olacaklar.
Sağlıcakla kalın. Haftaya görüşmek üzere