Adana Barosu Başkan adayı Volkan Böke, baronun güçlü, özlenen ve hak ettiği günlerine dönmesi için 33. dönemde aday olduğunu belirterek, bu değişimi sağlamak için güçlü bir yönetim oluşturduklarını vurguladı.
Böke, “Birlikte çalıştığımız, her türlü dünya görüşüne sahip, tam bağımsızlık, ulusal egemenlik ve çağdaş uygarlık hedefleri olan, insan haklarına saygılı, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye inanan, Cumhuriyetin kuruluş ilkeleri etrafında toplanan meslektaşlarımızla bir hareket başlattık. Bu hareketin de kazanacağına inanıyorum” dedi.
YÖNETİM OLARAK KARARLIYIZ
Barodaki duraklama dönemine yeni yönetim olarak son vereceklerini vurgulayan Böke, “Kendi şahsi menfaatleri için sorunlara göz yuman, kulak tıkayan, motivasyonunu yitirmiş yönetim anlayışını değiştirmek için, 40 yıl önce belirlenen ilkelerle bugünün sorunlarına çözüm arayan, gelişime, değişime, dönüşüme kapalı, bugünün sorunlarını çözmeye ve geleceğin barosunu inşa etmekte yetersiz kalan baroyu öncelikle değiştirmeye kararlıyız” diye konuştu.
YENİ BİR DÖNEM
Böke, Adana Barosunda çoğunlukçu, cumhuriyetin temel kuruluş prensiplerine bağlı, Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi mirası olan bilim ve aklın savunucusu, kuvvetler ayrılığını, temel hak ve hürriyetleri, demokrasiyi, yargı bağımsızlığını ve hukukun üstünlüğünü sözde değil özde savunan yeni bir döneme girdiklerini anlattı.
“Bugün burada yaktığımız meşalenin ilk tanıkları olduğunuzu bilmenizi isterim.” diyen Böke şöyle devam etti: “Bu mücadelenin yılmaz savunucusu olacağımızın sözünü buradan veriyorum. Adana Barosunda olan, meslektaşlarımla iç içe, hakkın ve hukukun mücadelesini veren, ülke sorunlarında etkin politika üreten, sahada mücadele eden bir meslektaşınızım. Maalesef ki ülkemizde yargı bağımsızlığı sorunu, demokrasi kültürünün içselleştirilmemesi, hukukun üstünlüğüne saygılı olunmaması en temel sorunlarımızdır. Bizler bu aksaklıkları çözmeden mesleki sorunlarımızı çözmemizin mümkün olmadığının bilincinde ve farkındayız.”
MEŞRUİYETİNİ YİTİRDİ
Pozisyonunu statükodan yana belirleyen baronun, kendisiyle mücadele edilmesi gereken bir unsur haline dönüştüğünü dile getiren Adana Barosu Başkan adayı Volkan Böke, “Avukatlık kanunu baroları ‘avukatlık mesleğini geliştirmek, iş ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak; meslek düzenini, ahlâkını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla çalışmalar yürütmek,” olarak tanımlamaktadır. Ancak baromuz bu görevlerinin hemen hemen hiçbirini yerine getirmeden koskoca bir 3,5 yıl geçirmiştir. Pozisyonunu statükodan yana belirleyen baromuz, kendisiyle mücadele edilmesi gereken bir unsur haline dönüşmüştür. Ancak pozisyonunuzu adaletten, haktan, hukukun üstünlüğünden, meslektaştan yana belirlerseniz muhatap alınırsınız ve sorunlara çözüm üretebilirsiniz. Şu çok iyi bilinmeli ki “maksadını aşan her şey aksine hizmet etmektedir.” Böylelikle mevcut baromuz meşruiyetini yitirmiş, değişimin, gelişimin, dönüşümün mutlak sebebi olmuştur.” şeklinde konuştu.
ÇÖZÜLMESİ MÜMKÜN DEĞİL
Demokrasiyi içselleştirmeyen ama dilinden de düşürmeyen, saltanat haline gelen anlayışla meslektaşın iradesini hiçe sayan, ‘özünü unutup rozet Atatürkçülüğünden öte gidemeyen’ bir anlayışla sorunların çözülmesinin mümkün olmadığını kaydeden Böke, şu açıklamalarda bulundu: “Baro başkanlığı, hiç kimse için sıçrama tahtası olarak kullanılmaz. Bizler baronun asli görevlerini unutup, baro başkanının şahsi emelleri için geçirdiğimiz yılların peşindeyiz. Meslek ve meslektaş sorunlarımız o kadar büyük ve çok ki, kaybedecek bir anımız, bir seçimimiz, sıçrama tahtası olarak kullandırılacak bir oyumuz bile yoktur. Barolar siyasetler üstü bir kavramdır. Biz hukukçuların siyaseti, hukukun üstünlüğünü savunmaktır. Hukuk devletinin ve demokrasinin gelişmesi için çalışmaktır. Bunu göz ardı ederek, günlük siyasetin içerisinde boğulan, politika üretmektense cılız sesiyle günden güne etkisizleşen baromuzu eski gücüne döndürmemizin tam zamanı olduğunu belirtmek isterim.”
YALNIZ BIRAKTI
Adana Barosu Başkan adayı Volkan Böke, mevcut baronun ekonomik sorunların çözümü konusunda meslektaşlarını yalnız bıraktığını ifade ederek, “Ekonomik sorunlar her vatandaşımızın, her meslektaşımızın kanayan yarası. Ancak baro, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla çalışmalarını yürütme görevini unutarak, meslektaşını bu alanda yalnız bırakmıştır. Kamusal ve Anayasal bir güç olan Baronun örgütlü desteğini arkasında bulamayan meslektaşımızın başvuracağı, çözüm arayacağı başka bir yapı bulunmamaktadır. Önemli olan ekonomik sorunlarla boğuşurken bahane değil çözüm üretebilmektir. Servisin kaldırılması ile meslektaşlarımızın adliyeye gelmesi ve işini yapabilmesi engellenmiş, CMK ve Adli Yardım görevlendirilmelerinde yaşanan sorunlarda bırakın destek vermeyi, bilgi dahi verilmemiştir. Bu görevlendirmelerde şeffaf ve hesap verebilir bir yapı hala kurulamamıştır ve şaibelerle ve biliyoruz ki meslektaş kayırarak adil olmayan uygulamalara tevessül edilmektedir. ‘Adalet, Herkesin Eşit Fırsatlara Sahip Olmasıdır’ der Martin Luther King. Maalesef ki baromuzda meslektaşlarımıza eşit fırsatlar sunulmaması adil bir yönetim olmadığını göstermektedir ki bu artık çekilemez hale gelmiştir.” dedi.
GENÇ AVUKATLAR MECLİSİ
Çoğunlukta olan genç avukatlar için bir meclis kuracaklarını dile getiren Böke, “Bugün baromuzun çoğunluğu genç meslektaşlarımızdan oluşmaktadır ancak baromuzda, diğer birçok baroda örneğini gördüğümüz genç avukatlar meclisimiz bulunmamaktadır. Demokrasi, halkın yönetimde söz sahibi olmasıyla mümkündür. Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhuriyeti gençliğe, ulusal egemenlik bayramını çocuklara armağan etmesindeki felsefeyi bilmek ve görmek gerekmektedir. Bu ülkü ve amaçla, genç meslektaşlarımızın baro yönetimlerine, kararlarına dahil olması, istişare ve dayanışma kültürünün her alanda arttırılmasının sağlanması için genç avukatlar meclisini kuracağız ve genç meslektaşlarımızı hak ettiği ancak göremediği değeri sahibine teslim edeceğiz.” ifadesine yer verdi.