Bugün saat 12:30’da Adana Büyükşehir Belediyesi Yanı, Heykel Park’ta bir araya gelen DİSK üyeleri ve sendika destekçileri, tutuklamalarına karşı seslerini yükseltti. Katılımcılar, tutuklama sürecinin sona ermesini talep etti.
Yapılan basın açıklamasında, DİSK Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çalışkan, DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy ve eski DİSK Diyarbakır Bölge Temsilcisi Serdar Ekingen’in tutuklanmalarının hukuksuz ve keyfi bir şekilde gerçekleştirildiği ifade edildi. Bu durum, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından işçi sınıfına yönelik uygulanan en ağır hukuksuzluklardan biri olarak tanımlandı. Açıklamada, Çalışkan’ın tutuklanmasının, 12 Eylül sonrası ilk kez bir DİSK Genel Başkan Yardımcısının tutuklanması anlamına geldiği ve bu durumun, iktidarın adalet anlayışındaki büyük çarpıklığı gözler önüne serdiği vurgulandı.
Hukuksuzluk ve Keyfilik Vurgusu
Açıklamayı yapan DİSK temsilcileri, tutuklamaların hukuki bir temele dayanmadığını, tamamen siyasi bir karar olduğunu ifade etti. DİSK yöneticilerinin tutuklanmasının amacının, DİSK’i susturmak, örgütlenme atağını durdurmak ve işçi sınıfının mücadelesini engellemek olduğunu belirttiler. "Bu tutuklamaların tek bir amacı vardır; DİSK’i susturmak, DİSK’in örgütlenme atağını durdurmak ve işçi sınıfının mücadelesini engellemektir" denildi.
Açıklamada, tutuklama kararının dayandığı "gizli tanık" ifadelerinin, çelişkiler ve tutarsızlıklarla dolu olduğu vurgulandı. Gizli tanıkların ifadelerinin, olayların akışına ve somut delillere aykırı olduğu, dolayısıyla tutuklamaların hukuka dayalı bir gerekçeye sahip olmadığı ifade edildi. DİSK yöneticileri, "gizli tanıkların" sunduğu delillerin yalanlarla dolu, mesnetsiz ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu tür delillerin hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini belirttiler.
Siyasi Karar, Hukuki Değil
DİSK üyeleri, son yıllarda Türkiye'de mahkeme kararlarının büyük ölçüde siyasi nedenlerle alındığını, hukukun uygulanmadığını savundu. Ayrıca, tutuklamaların gerekçeleri arasında yer alan "kaçma şüphesinin tamamen dayanaksız olduğu dile getirildi. Remzi Çalışkan’ın yıllardır sendikal faaliyet yürüttüğü, Türkiye’nin en büyük sendikalarından birinin Genel Başkanı olduğu ve adresi ile yaptığı işler belli olan bir kişi olduğu hatırlatıldı. Bu tür iddiaların, hem akıl dışı hem de gerçeğe aykırı olduğu ifade edildi. Başkanların kaçma şüphesi ile tutuklanmasının hukukun temel ilkelerine aykırı olduğu vurgulandı.
Çelişkili İstihbarat ve Güvenlik Önlemleri
Açıklamada, Remzi Çalışkan’a yönelik daha önce "terör örgütlerinin hedefi olduğuna dair 2019 ve 2022 yıllarında istihbarat bilgisi alındığı, hatta güvenlik güçlerinin Çalışkan’a koruma önerdiği de hatırlatıldı. Bu çelişkili durumun, yapılan tutuklamaların sadece hukuki değil, tamamen siyasi bir karar olduğunu ortaya koyduğu belirtildi. Remzi Çalışkan’ın, tutuklama kararından önce, Avrupa Kamu Hizmetleri Sendikaları Federasyonu (EPSU) toplantısı için Brüksel’den döndüğü, ayrıca gözaltına alındığı gün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile görüşmeye katılacağı da dile getirildi.
Siyasi Baskılar ve Mücadele Azmi
DİSK üyeleri, bugün Türkiye’deki yönetimin, muhalif gördüğü herkese karşı baskılar uygulayarak adaletsiz bir düzeni sürdürmeye çalıştığını belirtti. "Bugün ülkeyi yönetenler kendine muhalefet eden herkes üzerinde baskı kurarak adaletsiz düzeni sürdürmeye çalışmaktadır" denilerek, tüm bu hukuksuzlukların ardında, siyasi hedeflerin ve baskıların olduğu ifade edildi.
DİSK, hukukun gerektirdiği şekilde, Başkanlarının serbest bırakılmasını talep etti. Ancak, DİSK yetkilileri, Başkanlarının tutuklanmasının hukuki değil, siyasi bir karar olduğunu ve bu kararın işçi sınıfı mücadelesini engellemeye yönelik bir adım olduğunu belirttiler.
Açıklamada, DİSK üyeleri olarak, bu tür haksızlık ve hukuksuzluklara boyun eğmeyeceklerinin altı çizildi. "Biz hukuksuzluğa boyun eğmeyiz. Hedefleri ne olursa olsun hevesleri kursaklarında kalacaktır" denilerek, mücadelelerinin devam edeceği vurgulandı. İşçi sınıfının sesini daha gür çıkaracaklarını, DİSK’in büyüyeceğini ve işçilerin haklarını savunmaya devam edeceklerini belirttiler.
Açıklamanın sonunda, "Bugün rüzgâr ekenler, fırtına biçecektir. Ne yaparlarsa yapsınlar DİSK yoluna devam edecektir. Haksızlığın, hukuksuzluğun ve adaletsizliğin saltanatını işçi sınıfı yerle yeksan edecektir" ifadeleriyle, tutuklamaların sadece bir dönemeç olduğu, DİSK’in mücadelesinin süreceği ve büyüyeceği vurgulandı.
Başkanların Serbest Bırakılması Talep Edildi
DİSK, açıklamalarında hukuki gerekçelere dayanmayan bu tutuklamaların bir an önce sona erdirilmesi ve Başkanlarının derhal serbest bırakılması gerektiğini yineledi. Ayrıca, bu süreçte başta işçi sınıfı olmak üzere tüm kesimlerin dayanışma içinde olması gerektiği, örgütlenme ve mücadeleye devam edileceği ifade edildi.
