"Gözyaşının Tarihi" belgeseli hakkında bilgi veren Özgentürk, “İmparatorlukların ve krallıkların yerini ulus devletlerin aldığı dönemde; bereketli topraklarının cömertliği, zenginliği ve kültür mozaiği ile bilinen Anadolu’da, komşusuna düşmanlaşan ve maalesef çeşitli provokasyonlarla planlı-sistemli yok edişe dönüşen bir tarih yaratıldı. Her kültüre kendisinin diğer kültürden daha özel olduğunu söyleyerek bir diğerini düşmanlaştıran anlayış, halkları ayrıştırdı. Böylece coğrafyanın toplumunu çok daha kolay yönetip egemenliklerini sürdüreceklerdi ve maalesef öyle de oldu.” dedi
Belgeselinde farklı kültürlerin bir arada yaşayış deneyimini işlediğini dile getiren Özgentürk, şöyle devam etti: “Buna inanıyorum farklı kültürler bir arada dostça ve kardeşçe yaşayabilir. Egemen kültürün ülkemizdeki azınlık kültürleri birbirine karşı kışkırtması sonucu birçok üzücü toplumsal olay yaşandı ve hala yaşanabilir. Örneklerini Malatya, Çorum, Maraş, Gazi-İstanbul, Sivas ve Dersim’de fazlasıyla gördük. Bunun için sanatçı sorumluluğu ile hareket ederek sanatın toplumu değiştirici, dönüştürücü gücünü de kullanarak belgeseli yaptım. Bu belgesel farklı kültürlerin yaşam deneyimlerini içermektedir. Burada izleyenler görecek ve ‘Hiç de bana anlatıldığı gibi değilmiş’ diyecek. Birbirini tanıyan toplumları birbirine düşman edemezsiniz. Amacım toplumların birbirini daha iyi tanımaları ve deneyimlerini paylaşmalarıdır. Nefret söylemi bugün hala halklar arasında düşmanlığı örüyor. Belgeselimizle bu anlamda güncel olan nefret söylemlerine de karşı çıkarak halkların kardeşliğini nakşetmeye çalışıyorum.”
