Geçtiğimiz hafta CHP’nin Adana’da merkez ilçe adayını açıklamasının ardından yaşanan baş döndürücü gelişmelerin sonrasında ortalığın toz duman olduğunu yazmıştım. Yazımın daha dumanı tüterken siyasi arenanın daha da karıştığına ve birçok önemli ismin partilerinden istifasına şahit olduk. Bunun yanı sıra CHP’den aday adayı olan bazı önemli isimlerin de suskun kalmayıp yaşananlara itiraz ettiklerine de…
CHP’nin en naif, kibar isimlerinden birisi olan ve geçtiğimiz dönemde Yüreğir adayı olarak seçimleri kıl payı kaybeden Kamuran Karaca DEM Parti ile yapılan pazarlığa itiraz etti. Bu itirazı özel haber olarak gazetemizde de internet sitemizde de yayınlamıştık.
Biliyorsunuz DEM Parti Adana Büyükşehir’de ve Adana’nın 15 ilçesinde aday çıkarmayacak. Bunun karşılığında da DEM’liler hem Yüreğir’deki ismi kendileri belirledi hem de CHP’nin büyükşehir ve ilçelerde kazanması halinde daire başkanlıkları, meclis üyelikleri ve müdürlüklerde yetkilendirilecekler.
Yine CHP’de yaşananlara itiraz eden isimlerden birisi de Ergül Halisçelik’ti. Geçtiğimiz dönem Adana Büyükşehir Belediyesi’nin en önemli isimlerinden birisi olan Halisçelik, Çukurova’dan Belediye Başkan Adayı olmuştu ama aday gösterilmedi. Onun itirazı da Çukurova’dan aday olmak için müracaat bile etmemiş olan Emrah Kozay’ın aday gösterilmesineydi. Ardından ilginç bir açıklama yaptı; "Bana yolunu seç diyorlar. Bozuk yolu seçer miyim?"
Geçtiğimiz hafta aday gösterilmedikleri için istifa eden Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay ve Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin de İyi Parti’nin adayı olunca bu partide de önemli isimler ya istifa etti ya da siyaseti bıraktı.
Bütün bu gelişmeleri değerlendirdiğimizde ve biraz araştırma yaptığımızda sadece siyasetçilerin değil vatandaşın da aklının karıştığını söylememiz yanlış olmaz. Kiminle konuşsam yıllardır oy verdiği partisine oy kullanmak istemediğini ve bir alternatif arayışında olduğunu söylüyor.
Adana Büyükşehir başta olmak üzere merkez ilçelerde taşlar yerinden oynayınca, ortalık toza dumana karıştı. Tartışmaların odağında ise CHP’nin kalesi olarak bilinen Çukurova var. Aslına bakarsanız Çukurova hiçbir zaman CHP'nin kalesi olmadı. Sadece merkez sağ, adaylarını çok zaman doğru seçemedi. Doğru seçtikleri dönemde de adaylar Çukurova’da yaşayan insanları anlayıp buna göre proje geliştiremedi. Bu yüzden de ilk 5 yılında yaşanan onca soruna rağmen Soner Çetin geçtiğimiz dönem de ikinci kez yüksek bir oy farkıyla seçildi. Soner Başkan ikinci döneminde de hem siyasi hem de yönetim anlamında çok fazla hata yaptı. Dolayısıyla hala güçlü bir figür olsa da eski gücünden eser yok. İyi Parti’ye geçmesi kendisine değil İyi Parti’ye yarayacak. Soner Başkan kazanamasa da İyi Parti’nin oylarını yükseltecek. Bu seçim onun açısından bugüne kadar en başarılı başkan ödüllerinin de gerçekçi olup olmadığını gösterecek.
Bununla birlikte diğer partilerin adaylarından henüz kayda değer bir çıkış olmadığını da ifade edelim.
Böyle ortamlarda her dönem kimsenin kestiremeyeceği sonuçlar ortaya çıkmıştır. Bu seçimde de böyle olabilir. Geçtiğimiz yazıda Adana’da şu an ortaya çıkan tabloya göre iki partinin şimdiden seçimden kazançlı çıktığını yazmıştım; İyi Parti ve Yeniden Refah Partisi.
Genel seçimlerdeki popülaritesini artırarak sürdüren Yeniden Refah Partisi bu seçimlerde de siyaseten tecrübeli, halkta karşılığı olan isimleri aday gösterdi. Bununla birlikte genç, dinamik isimlerin adaylığı da partiye adeta can suyu oldu.
Yeniden Refah Partisi’nin Çukurova Belediye Başkan adayı Mustafa Geldi geçtiğimiz hafta sonu yaptığı basın buluşmasındaki konuşması ve vizyonuyla bu düşüncelerimin doğru olduğunu bir kez daha hissettirdi bana.
Geldi toplantıda en çok; "Ahlaklı Belediyecilik" vurgusu yaptı. İmar sorunlarına, rant ve rüşvet konularına değindi. Adaletli bir anlayışla; kimsenin yaşam tarzına müdahale etmeden, aileyi önceleyen bir yönetim şeklini hayata geçireceklerini söyledi.
Son zamanlarda Çukurovalıların en çok yakındığı konulardan birisi de ilçenin çok kötü kokması. Temizlik noktasında belediyenin düzgün çalışmadığıydı. Geldi bu konuya da değindi ve ilçede yeşil alanların artırılacağını da vurguladı.
Bundan sonraki çalışmaları eminim Çukurovalılar tarafından daha yakından takip edilecektir.
Mustafa Geldi bazı dezavantajlarla yarışa başlamış olsa da vaatlerini gerçekleştirebileceğini Çukurovalılara doğru anlatabilirse Belediye Başkanı seçilmese bile bu seçimlerin Çukurova’daki kazananı olacaktır.