Günümüzde maalesef her on kişiden ikisi depresyon belirtileri taşıyor. Sosyoekonomik şartlardan, hava koşullarından, gün içinde yaptıkları işlerden, çevreden eşten dosttan aileden, gelecek kaygısından ve aklıma şu an gelmeyen daha birçok faktörden ötürü depresyonda olan insanlar var. Bunu tamamen pat diye yok edemeseniz de onlara iyi gelecek tavsiyelere ihtiyaçları var. Ama kesinlikle eleştiriye ihtiyaçları yok. Sakın onlara; ‘ Silkelen artık kendine gel. Toparlan bu ne hal! Bu sen değilsin bu ne zayıflık !, bu nasıl bir vurdumduymazlık yada sorumsuzluk’ gibi olumsuz cümleler kurmayın. Bu cümleler kendini kötü hisseden insanın daha da kötü hissetmesine yol açar. Siz doğru da söylüyor olsanız, çevrenizde bunu yaşayan insanlara böyle yardımcı olamazsınız.
Bazen gözümüzde dağ gibi büyüttüğümüz sorunlar aslında karınca kadar hafif gelir ve geçer. Ama bu süreç geçene kadar bunun böyle olduğunu maalesef fark edemeyiz. Çünkü insanı zaman zaman boğan o olumsuzluklar silsilesi, sanki bütün dünya sizin başınıza yıkılmış da siz altında kalmış nasıl çıkacağınızı düşünüyormuşçasına derin ve güçlü şekilde sarsıcı gelir insana. Yapmanız gereken aslında bu düşünceleri dağıtmak ve sorun odaklı yaşamak yerine daha çok çözüm odaklı yaşamaya çalışmak. Çünkü kabul edelim hayatta başımıza gelen birçok şey her zaman olmasa da çoğu zaman bizi hazırlıksız yakalar ve bazı anlar insana ne yapacağını dahi düşündüremeyecek kadar sarsıcı olabilir. Siz çözüme bakacaksınız. Yada bu bir yakınınız ise ve ona yardımcı olmak istiyorsanız. Ona ; ‘ Hadi artık yeter! ‘ demek yerine senin için ne yapabilirim. Yada gel birlikte bize iyi gelecek bir şeyleri paylaşalım diyebilirsiniz.
Hayatın bu düzeni hiçbir zaman değişmeyecek. İyi günler gelecek o zaman iyi olacağım yada o zaman bunu yapmalıyım demek yerine şimdi yapmalıyım demelisiniz. Siz rotanızı çizip yola çıkarsanız güzelliklerde peşinizden o kadar çabuk gelecektir emin olun. Rotası çizilmiş bir gemi yelkenlerini hangi rüzgara nasıl açacağını da çok iyi bilir. Zaten başarılı insanların hayatına ve hayat mottosuna baktığınızda aynen benim gibi düşündüklerini göreceksiniz.
Umutsuzluk diye bir şey yok. Bunu bir kere silip atın kafanızdan. Hayatta insan nelere çare olur nelere çare bulup da hangi yerlere gelir, eminim herkes bununla ilgili bilgi sahibidir. Birçok başarı hikayesinin ardında yıkık dökük harap insanların yaptıkları planlar var. Ancak biliyorsunuz ki hazineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var. Bu cümleyi çok seviyorum. Yeri geldiğinde de kullanmak şahane.
Sevdiklerinizin yanında olurken bazen sadece susmak ve orada olmak bile o insana iyi gelebiliyor. Konuşmak yada fiziksel sözel herhangi bir konu yaratmaya dahi gerek olmuyor. Siz siz olun akıl vermek yerine şefkat gösterin. Emin olun bu söylediğiniz sözlerden daha etkili olacaktır. Bu arada bugün 14 Şubat sevgililer günü.
Sevgililer gününüz kutlu olsun sevgili okurlarım.
Sağlıcakla kalın.
